Merhaba! Geçen bölüm gelen yorumlar beni çok mutlu etti öncelikle onlar için teşekkür ederim :) Hepinize ilginiz ve desteğiniz için minnettarım :)Ve şu vote konusunda bir ricam olacak.Lütfen beğendiyseniz voteler misiniz. Ben yorumlardan gördüğüm kadarı ile beğeniliyor evet ama votenin olmaması beni üzüyor. Lütfen votelemeyi unutmayın:) Bu bölüm bir öncekine göre birazcık kısa oldu ama güzel oldu :) Unutmadan bölümde bir yerde Tuğçe'nin de ağzından yazdım :) Ve bu bölüm yazdığım EN UZUN BÖLÜM oldu :D
Ve size iki hikaye önerisinde bulunmak istiyorum.**İlki @madammorinyo'nun Küçük yalanlar yüksek topuklar adlı hikayesini sevdim. **Diğeri ise @busrauhl94 'un Umutsuz adı altına yeni başladığı hikayesi. Arkadaşlarım oldukları için demiyorum,gerçekten ilginizi çekecek türde yazdıkları için paylaşmak istedim. Umarım sizlerde seversiniz :)
Çalan şarkı bence tam bu bölümlük bir şarkı oldu.Sözleri ve anlamı cuk oturdu. Onunla birlikte okursanız bölümü daha hoş olabilir. :) Umarım bölüm benim gibi sizinde hoşunuza gider,keyifli okumalar :)
-------
Gecemiz sorunsuz bir şekilde devam ettikten sonra Christian ve Deniz'i yolcu etmiştik. Şimdi ise koltukta onun dizlerine başımı koymuş ayaklarımı kendime çekmiş bir vaziyette yatıyordum. O da saçlarımı okşuyor diğer yandan da bu gece çok içtiğini düşündüğüm şarabı içiyordu.
"Mert" diye mırıldandım.
"Efendim."
"Çok içtin. "
Kısa alçak perdeden kahkahası ona bakmamı sağlarken elimle kızaran yanaklarına dokundum. Kesinlikle çok içmişti. Elimi yakalayıp avuç içimi öptü. "Aklım hala yerinde."
Bu sefer gülen taraf ben oldum. "Eşek."
Eğilerek dudaklarıma küçük ama derin bir öpücük kondurup geri çekildi. Homurdandım. "Mızmızlanma küçük hanım. Kalk bakalım hadi,uyku saati."
Doğrularak kucağına çıktım ellerimi boynuna sararak." Ne uykusundan bahsediyorsun Mert.Saat daha " salonun diğer ucundaki saate baktım. Ooooo,no,no. "Neyse,Saat önemli değil."
Sırıtarak kolundaki saate baktı ve " Anlaşıldı" diyerek ayaklanıp beni kucağına aldı. "Hayır,hayır,hayır."
"Evet,evet,evet."
Beni taklit edişi oldukça komik olurken gülerek yüzünü okşadım. Sakalları parmak uçlarımı kaşındırdı tenim onun tenininin sıcaklığını hissetti. İçimdeki ilkel dürtü ona dokun,sev diye haykırırken ben ne zaman bu kadar arsız oldum diye düşündüm. Bu bir reddedilme psikolojisimiydi bilmiyorum. Bana kalırsa onu feci özlemiştim ve bir an önce istediğimi almak istiyordum. Tabi,Mert bana karşı çıkmasaydı.
Şu özel an konusu için ona ses çıkartmamaya karar vermiştim ama sabırsızlanmadığımı söyleyemem. Bu beni çok mu arsız bir kadın yapar bilmiyorum ama öyleyse eğer inkar edemem. Arsızım!
Oda kapımdan içeri girdiğimizde Mert'in sallandığını görünce kıkırdamama engel olamadım. Resmen ayakta sallanıyordu. "Mert.."
"Ağır geldin bir an."
"Anlamadım?"
Dediğinin sonradan farkına varınca gözlerini yumdu yüzünü buruşturarak. Yağmurdan kaçarken doluya tutulmuştu şimdi. Ama şu an öyle bir yüz ifadesi var ki, kızamıyorum. Yaramazlık yapıp yakalanan küçük çocuklardan farksız. Annesi de ben oluyorum tabi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Renkli Rüyalar - Yeniden
RomanceSerinin 2.HİKAYESİ: Yaşadığı hayal kırıklığı yüzünden Türkiye'yi terk eden ve beş ay boyunca İtalya da kalan Nil,kardeşinin sorumluluğu ve işinin geleceği için Türkiye'ye kesin dönüş yapar.Başarısının karşılığını alır ve ilk başvurusunu yaptığı şirk...