Merhaba.Umarım bu bölümü de beğenirsiniz:) Unutmadan multimedya da iki kişi dhaa var.Kim olduklarını hatırlamazsınız diye adlarını da yazdım üstlerine. :)
Keyifli okumalar umarım beğenirsiniz:)
------
Kocaman bir HAYIR! Açık ve net bir hayır! Pişman olan adam o lafları etmezdi. Bora’nın aklımı karıştırmasına izin vermeyecektim. Bora demişken onu ne yapacaktım hiç bilmiyorum. Bu habersiz yaptığı ikinci ziyaretiydi ve ben her ikisinde de çok korkmuştum. Ayrıca ilk gelişinden sonra ki gün oldukça talihsiz bir olay yaşamış ve şimdi de yine yaşarsam diye düşünüyordum. Saçmalama. Bir öncekinden daha kötü ne olabilir ki?
Başımı sallayarak biraz olsun sakinleşmiş halimle tekrar mutfağa girdim.Su içerek odama çıktığımda uykumun kaçtığını ve uyuyamayacağımı adım gibi biliyordum.
------
Uyuyamayacağımı sanıyordum ama aksine uyuyup üstüne bir de kabus görmek ? Bu kesinlikle beklemediğim bir şeydi ve hayır o kabusu anlatarak tekrar kendimi ürkütmeyeceğim. Saate baktığımda daha vakit olduğunu görünce yavaş hareketlerle ilerledim banyoya. Sıcak bir duşla kendimi şımartmak istercesine fazla kaldım her zamankinden. Duş jelini life dökerek omuzlarımı ovalamaya başladım. Lifi tüm vücudumda gezdirdikten sonra gözlerimi kapatarak suyu açtım ve küvetin dolmasına izin verdim.
“Çok güzelsin”
Gözlerimi açtım hemen sinirle. Az önce gözlerimin önüne gelen sahne tehlikeli ve can yakıcıydı. Mert gibi.O sahne de onunla ilgiliydi. Of. Bora’nın kafamı karıştırmasına izin vermeyecektim ben değil mi? Başımı salladım sinirle. Az önceki sahne sadece zihnimin oyunuydu bana. Hızla ayağa kalkıp suyu üzerimden akıtarak bornozumu üstüme geçirdim.
-----
“Günaydın”
Christian’ın şen şakrak sesi kulaklarıma dolunca cevap verdim “Günaydın”
“Bugün her zamankinden daha güzel görünüyorsun “ dediğinde kıkırdadım. “Siz her gün kibarsınız ama “
“Biliyorum”
“Çok mütevazısın”
“Onu da biliyorum” dediğinde tekrar kıkırdadım.
“Günaydın “ bu seferki neşeli sesin sahibi yanaklarıma büyük bir öpücük kondurarak oturunca ona döndüm. “Günaydın canım.”
Bu sabah ki kahvaltımız diğer günlerin aksine daha neşeli geçiyordu ama bir eksik vardı elbette. Deniz. Telefonuma gelen mesaj sesiyle içimden Deniz mi diye düşündüm ama elime alıp ekran kilidini açınca yüzüm düştü.
Gönderen: Bilinmeyen Numara
“Şu bilinmeyen numara yerine Bora yazmanı ben de isterdim fakat henüz bu kadar güvenemiyorum sana. Ama dün geceden kimseye bahsetmemen beni biraz yumuşattı diyebilirim. Bir daha ne zaman görüşürüz bilmiyorum ama dün geceki konuşmamız kafanda yer etsin. Dediklerimi unutma.”
“Ruh hastası” diye mırıldandım kendi kendime.
“Efendim ?”
“Ah sana demedim” diyerek güldüm Christian’a. Şu Bora işi başımı ağrıtacağa benziyordu. Hepsi Mert’in yüzündendi.O olmasa,saçma şeyler yapmamış olsaydı Bora denilen adamı sarmayacaktı başıma. İnsan aşık olacağı insanı seçemiyor dedi iç sesim çok bilmişler gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Renkli Rüyalar - Yeniden
RomanceSerinin 2.HİKAYESİ: Yaşadığı hayal kırıklığı yüzünden Türkiye'yi terk eden ve beş ay boyunca İtalya da kalan Nil,kardeşinin sorumluluğu ve işinin geleceği için Türkiye'ye kesin dönüş yapar.Başarısının karşılığını alır ve ilk başvurusunu yaptığı şirk...