Merhaba :) Yeni bölümü içime sinerek yazdım sonu da çok hoşuma gitti Mert hakkında Nil belki de bir şeyler öğrenir gibi oldu :) Neyse,keyifli okumalar. Multimedya daki gif te Mert var ve çalan şarkıyı da çok severim :)
----
“Tatil için bir program yapmamız gerek”
“Hııı”
“Ben yurtdışı derim ama bodruma da daha önce gitmedim.”
“Hıı”
“Abla sen beni dinliyor musun?”
“Hııı”
“Abla!”
“hı! Ne var Tuğçe,ne bağırıyorsun?” dedim irkilerek. Ne bağırıyorsa bu kadar?
“Beni dinlemiyorsun çünkü. “
Gözlerimi devirerek yastığa daha çok sarıldım. “Değiştirsene şu kanalı”
Oflayarak kumandayı aldı ve kanalları zapladı. Bunun üzerine başım dönünce elindeki kumandayı alarak bir kanalda durdum ve koltuğa koydum.
“Senin neyin var , bu sinirin niye? O pislik mi bir şey yaptı?”
“Tuğçee”
“Ne Tuğçe,ne Tuğçe?Cevap ver,basit bir soru sordum. “
“Offf yeter!” diyerek ayaklandım ve salonu terk ederek odama çıktım.
Sabahtan beri Mert'le yaptığımız o konuşmayı düşünmemek adına saçma sapan şeyler yapmıştım,etrafımdaki insanlara çattım mesela, herkesin burnundan getirdim suratsızlığım ve gereksiz emirlerimle.
Aklıma bir düşünce süzüldü sonra. Ateş.. Ben.. Ben gerçekten ne yapacağımı bilmiyorum. İçimde bir yer Mert’te ki ani değişimi – bana yakınlığı,evet yakın davranıyor anlamamak elde değil, kullandığı kelimeler—saçma,gereksiz ve kafa karıştırıcı bulurken içimdeki diğer yer—ne kadar hayır desem de o yer kalbim oluyor—bu yakınlığa kucak açacak durumda.
Hangisi diye soruyorum kendime? Hangisini istiyorum?
Sonra mantıklı yanım cevaplıyor sorusunu. Kafa karıştırıcı ve güvensiz. Asla duygularınla hareket etme.
-------------
BİR GÜN SONRA:
MERT:
“Bana kalırsa mavi kesinlikle senin rengin”
“Maviyi severim ama o koltuklar fazla kadın işi. Evin dekorasyonunu sana bıraktım ama fazla kadınsı olmamasına dikkat et ufaklık” diyerek yanağını sıktığımda gözlerini devirdi.
“Bu kataloglar yetmez o halde”
Omuz silktim. “Yakından görmekte fayda var.”
Gülümseyerek telefonunu eline aldı ve bir numarayı tuşladı. Mutfağa su almak için giderken sesini duymuştum.
“Nil? Müsaitsindir umarım… Hımm. Tamam Christian’a selam söylersin o halde.. Ben mi? Hiç önemli değildi sadece ne yapıyorsun diye aramıştım..Tamam. Sende..”
Konuşmasını bitirince yanına döndüm. Salondaki tek koltukta oturmuş olmayan televizyon ünitesine bakıyorduk boş boş.
“Aranızın bozuk olduğunu sanıyordum” diye sordum. Geçen gün onu Kaan ile tanıştırmak için buluşmuşlardı ve Ece kendi kafasına bir plan yapıp beni de katmıştı işe. Sonuç; gerilen bir Nil olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Renkli Rüyalar - Yeniden
RomanceSerinin 2.HİKAYESİ: Yaşadığı hayal kırıklığı yüzünden Türkiye'yi terk eden ve beş ay boyunca İtalya da kalan Nil,kardeşinin sorumluluğu ve işinin geleceği için Türkiye'ye kesin dönüş yapar.Başarısının karşılığını alır ve ilk başvurusunu yaptığı şirk...