Merhaba,sizi bir gün fazladan beklettim ama inanın vaktim olmadı yazmaya. Ve bunu hep söylüyorsun diyeceksiniz ama emeğimin karşılığını alamadığım sürece yazacağım. Yorumlar çok güzel,sayısı olsun içeriği olsun ama voteler 14-15.Ben gerçekten şaşırıyorum.Okuyan fazla ama voteleyen az. Lütfen beğendiyseniz voteleyin.
Unutmadan da: Gif'in sadece havuz ile olan kısmına dikkat çekmek istiyorum.Çalan şarkıyı dinleyerek okumanızı tavsiye ediyorum kesinlikle :)
---------
NİL:
Sıcak.Çok sıcak. Hissedebildiğim tek şey sıcak. Ve kuru. Kupkuru dilim. Ağzımda garip bir tat. Bir de kuruyan beynim. Kurumaktan çatlaklar oluşturan beynim. Elimle dokunsam toz olacak kadar yitik,kaçsam..unutun kaçamam.
Sıcak yeniden tüm bedenimi pişirirken karanlıkta olduğumu yeni fark edebiliyordum. Sahi,ne olmuştu?
"Uyandın mı?"
Karanlık,yağmura karşı koymak için açılan şemsiye etkisi yaratmıştı bende. Ve ardından gelen ışık. Fakat herşeyden önce aklıma o kanlı görüntüleri sokan ses. Onun sesi! Gözlerimin ışığa alışmasını bekledim sabırsızca. Kalbim sıkışıyordu yeniden. Aklıma süzülen yere düşmüş,başı kanıyor olan bir Deniz iken ağzımdaki garip tat yüzünden sesimi bulamadım. Öksürdüm iki kere ve yerimden kıpırdanmaya çalıştım ama..olmadı.
Bedenim kaskatıydı. Daha da kötüsü ellerim ve ayaklarımın şiddetli acısı ile başbaşaydım. İpler.. "Onca olan şeye rağmen iplere mi şaşırıyorsun?"
Dilime düşmedi kelimeler. Sadece ona içimden saydırmakla yetiniyordum. Deniz kan içindeydi! İç sesimin uyarısı çığlık attıracak kadar kanımı dondururken dudaklarımdan da döküldü kelimeler. " Deniz..Ne yaptın ona!"
"Vurdum."
Tek kelime. Vurdum. Vurmak. Kan. Aklım çok daha kötüsünü şekillendirirken dilime de yapıştı o lanet kelime,yanağımdan dökülen o damla ile. "Öldü mü?"
Umursamazca omuz silkişini gördüm. "Haberlere çıkmadığı sürece bilemeyiz. Ama sanmıyorum..Çok da sert vurmamaya çalıştım."
"Ne?"
Sandalyeyi çekerek tam karşıma oturdu rahatlıkla. "Silahla vurduğum doğru. Fakat elim kurşundan daha etkilidir..." dedi ama hiçbir şey anlamadım beynimin uyuşukluğundan. Vurdum diyor vurmadım da diyordu. Ölmemiş miydi? Kalbimde filizlenen o küçük umut, onun sesi ile yok oldu bir an da. Silahını çıkardı bana göstererek. " Kabzası ile vurdum...O kadar da sevinme. Çok sert vurmadım dedim ama başına kabza düşerek ölen bir çok insan gördüm. Arkadaşın ölmüş de olabilir. "
"Piç! Neden yaptın ha neden!" Sandalyede debelenmeye çalıştım bir yandan da bağırarak. "Ne demeye geri döndün! Ne istiyorsun be- ah!"
Saçlarımı kökünden tutup geri çektiğinde devam da edememiştim. Canımı öyle yakmıştı ki bir an için gözümün karardığını sandım. "Arkadaşın öldü ya da ölmedi düşünmen gereken bu değil..Yerinde olsam sana ne yapacağımı düşünürdüm."
Dudaklarımdan titrek bir nefes koyverdiğimde elleri de saçlarımı serbest bırakmıştı. Dipleri o kadar acıyordu ki eline baktım saçlarımı göreceğimden kuşkusuzken. Tahmin ettiğim gibi de oldu. Elinde kalmış saç tellerimi görmek acımı daha da arttırırken aklım hala daha Deniz diye çınlıyordu. Deniz..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Renkli Rüyalar - Yeniden
RomanceSerinin 2.HİKAYESİ: Yaşadığı hayal kırıklığı yüzünden Türkiye'yi terk eden ve beş ay boyunca İtalya da kalan Nil,kardeşinin sorumluluğu ve işinin geleceği için Türkiye'ye kesin dönüş yapar.Başarısının karşılığını alır ve ilk başvurusunu yaptığı şirk...