Güneş, ay ve gerçekler

12.3K 569 31
                                    

Merhabalar :) Bu bölüm Mert'in de ağzından yazdım ve eminim hoşunuza gidecek.Yorumlarınızı merak ediyorum. Multimedya daki gif'i de çok sevdim :) Keyifli okumalar :)

------

Anahtarla uğraşmak bana vakit kaybettireceği için zile basmakta buldum çareyi.

“Hoş geldin”

Tuğçe’ye “Hoşbulduk" diyerek salona geçtiğimde Christian’ı yalnız görünce “Nerede?” diye sordum.

“Yukarıda gelir şimdi” diye beni aydınlattığında koltuğa oturdum. Sıkıntılı bir nefes verdim. İçinde bulunduğum durum karmaşıktı. Karmaşık ve can sıkıcı. Resmen Deniz’le konuşmak için geriliyordum. Ki oldukça eğlenmiştim bu akşam. Çok eğlenmiştim. Aklıma Gamze ve Burcu’nun surat ifadeleri geldikçe gülmemek için kendimi zor tuttum.

“Erkan Bey’le yemek yemek eğlenceli olsa gerek” Güldüm sesli sesli. “İnan bana Christian,çok eğlenceliydi”

O da gülerek konuştu. “Şu gülümseme pek de masum şeyler olmadı gülümsemesi,seni dinliyorum” Ona gecenin kısa bir özetini çektiğimde kahkahalarını tutamamıştı. Ama şimdi sakinleşmişti.Ya da çabalıyordu bilemedim. 

“Tanrım,Nil.Bu,bu çok aşağılıcıymış” nefeslendi “Yani başka biri olsa haline acırdım ama onlar.. Bunu çoktan hak etmişlerdi zaten”

“Ne kaçırdım?”

Bu ses meraklı ve çekingen bir sesti ve Deniz’e aitti. “Nil, yemekte Burcu ve Gamze ile biraz ilgilenmiş  onu anlattı”

Christian’ın dediklerini desteklercesine başımı sallarken Deniz de yanımdaki koltuğa geçti. Çaprazım da kalmıştı. Bir süre ama kısa bir süre hiçbirimizden ses çıkmazken Tuğçe araya girdi. “Pekalaa,bu kasvetli ortam yarım saat sonra geldiğimde bozulmuş olsa iyi olur” diyerek merdivenlere yöneldi. Kaçıyordu kısacası. Ya da yalnız bırakmak istemişti.

“Ben kendime kahve yapacağım isteyen var mı” diye sordu Christian’ da ayaklanarak. İkimizde aynı anda “Olur” dediğimizde gülecektim bu uyumumuza. Boğazımı temizleyerek engelledim bunu. “Sert içiyordun değil mi Deniz?”

Deniz,Christian’a anlamlı bir bakış atarken sırıtmıştı.Sanırım sert kahve tanımı aralarında bir espriydi. Onların aralarında espri yapacak kadar samimiyeti ilerletmeleri şaşırtıcıydı ama iyiydi de. Arkadaşlarımın arasında sorun olsun istemiyordum. Sen önce kendi arkadaşınla olan sorununu hallet.

Christian mutfağa gidince yine bir süre konuşmadık. Birbirimize kaçamak bakışlar atıyor ve yakalanıyorduk ama bir şey de söyleyemiyorduk. Allahım! En yakın arkadaşımla konuşamıyorum. Bu canımı oldukça sıktığında dudaklarımı araladım ama o benden önce lafa atılmıştı.

“Şu sürtükler çetesi. Onları parçaladığını söyle”

“Çivi yutmuş gibi oldular” dediğimde yüzünde gurur duyma ifadesi oluştu ve bir de kendini gülmemek için zor tuttu. Bende tabi. Birbirimize uzun süre gülerek bakarken daha fazla tutamadık kendimizi. Aynı anda ayağa kalkıp kucaklaştık. Ellerimi beline dolayarak kahkaha attım. O da aynı benim gibi gülerek ellerini belime doladı. Yanaklarından öperken “ Özür dilerim” dedim. “Öyle düşünmediğimi bil lütfen”

Bu sözlerim bizi kendimize getirdiğinde belimdeki ellerini gevşetti ama çekmedi. Yüzüme baktığında “Biliyorum. Ben de özür dilerim,üstüne çok geldim” dedim.

Renkli Rüyalar - YenidenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin