BÖLÜMDE BİR YERDE MERT'İN DE AĞZINDAN YAZDIM.KEYİFLİ OKUMALAR :) Multimedya ya bakmayı unutmayın:) Çalan şarkının sözlerininde Nil'in duygularına cuk oturduğunu bilerek paylaştım :)
-----
Çalan kapı ile kendime gelince arkamı dönüp ayaklandım. Deniz “Ben bakarım” deyip kapıyı açtığında gördüğüm kişiyle kaybolan bütün neşem yerine geldi hemen.
“Christian!”
Koşarak onun yanına gidip sarıldığımda karşılık vermesi uzun sürmüyor. “Bu kadar çabuk geleceğini bilmiyordum” dedim ayrılıp onu koltuğa götürürken.
“Bavulunu taşıyacağımı düşünüyorsan eğer unut o fikri!”
Bu kızgın ses elbette Deniz'e aitti. Sanıyorum ki hala Christian’a alışabilmiş değil.Sorun değil.
Ona kaş göz işareti yaparak daha kibar olması gerektiğini söylediğimde omuz silkti. Christian kolumdan ayrılıp kapıya doğru yürüdüğünde Deniz onu durdurup “Hoş geldin” dedi ve ben onun bu dünyada ki en karmaşık insan olduğunu bir kez daha anlamış oldum.
Bazen o kadar net bazense o kadar kapalı bir kutu gibi oluyordu ki onu anlamak için en yakın arkadaşı olmanız bile bir işe yaramıyordu.Kafamı sallayarak Christian'ının cevabını bekledim.
“Hoş buldum”
-------
“Otel fikrini unut. Burada kalıyorsun” dedim yüzüncü kez ama kime dedim? Pek kabul etmeye niyeti yok gibiydi.
“Nil burada kalmak istemiyorum. Burası İtalya gibi değil ayrıca. Burada kalmam demek bir sürü dedikoduyu da beraberin de getirmek demek”
Güldüm. Her ne kadar Amerikalı da olsa uzun yıllar Türkiye de bulununca insana bir şeyler öğretiyordu demek. Canım ülkem.
“İnsanların ne düşündüğünü umursamayalı uzun zaman oldu Christian. Bu yüzden itiraz etme daha fazla burada kalıyorsun”
Yine ağzını açıp itiraz edecekti ki elimi kaldırıp durdurdum onu. Sonra Deniz telefon konuşmasını bitirip salona girdiğinde dikkatimizi ona verdik.
“Ben çıkıyorum. Cem çağırdı işleri halledememişler bir türlü”
“Cem Bey de sen olmadan hiçbir işi halledemiyor galiba” dedim gülerek. Şu Cem denilen çocuğu da en kısa sürede görsem hiç fena olmayacaktı.
“Nil!”
“Tamam tamam” diyerek ellerimi havaya kaldırdım. Ayağa da kalkıyordum ki konuşarak beni engelledi. “Kalkma sen. Ben kendim çıkarım.”
Sonra Christian’a dönüp “Sonra görüşürüz,tekrardan hoş geldin “ diyerek hızlı adımlarla kapıya yürüdü.
“Yarın görüşürüz!” diye seslendiğimde başını salladıktan sonra çıktı.
“İş bulabildin mi?” Christian’ın sorusunu duyunca ister istemez düştü suratım.
“Henüz değil. Birkaç yere başvurdum dönerler herhalde bana”
“Sıkma canını kısa sürede bulursun”
“Umarım. Ah sormayı unuttum sen işlerini halledebildin mi?” dediğimde gülümsedi. “Biraz olaylı oldu ama hallettim”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Renkli Rüyalar - Yeniden
RomansSerinin 2.HİKAYESİ: Yaşadığı hayal kırıklığı yüzünden Türkiye'yi terk eden ve beş ay boyunca İtalya da kalan Nil,kardeşinin sorumluluğu ve işinin geleceği için Türkiye'ye kesin dönüş yapar.Başarısının karşılığını alır ve ilk başvurusunu yaptığı şirk...