Merhabalar :) Multimedya daki gif Nil. Çok güzel gülüyor öyle değil mi :) Bu bölüm şu ana kadar ki yazdığım en uzun bölüm umarım uzun olduğuna değmiştir ve beğenirsiniz ve votelerseniz çok mutlu olurum :)
-----
“Ne dedin sen!” diye bağırdım. Deniz’in deyimiyle sürtükler kraliçesi bana sürtük diyordu. Hadi ama!
“Dediğimi duydun sürtük” dedi sürtüğü bastırarak ” Şoku atlatıp kızma faslını da geçtiğimize göre benim sevgilim nerede!”
Kendini kaybetme,kaybetme.. İçeriye adımını attığını gördüğüm gibi karşısında bitiyorum ellerimle yumruklarımı sıkarak. “Evime adım atamazsın” dedim tek tek her kelimesine baskı yaparak. Gözlerimden alevler çıkardığımı bildiğimden-- ki o da bundan korkmuş olmalı ki-- geriye bir adım atmasını izliyorum.
“Mert?” diye sesleniyor titrek sesiyle içeriye doğru. Sahi Mert ! Gel artık şuraya sorun olan adam! Gel ve sevgilini pençelerimi suratına geçirmeden al!
Hala bana yakın olduğunu düşündüğüm için kapımın pervazında duran kadını ittiriyorum tek elimle “Uzaklaş” derken. Cidden uzaklaşmalı. Şaka yapmıyorum.
“Bana bak nerede Mert? Dur dur.. ben tahmin edeyim sen şimdi benden intikam almak için aldın tabi bir şekilde Mert’i eve. Odandadır Allah bilir ondan duymuyor beni değil mi!” diye kendi kafasından über salak senaryolar kurduğunda yumruklarımı sıkıyorum sanki daha fazla yapabilirmişim gibi.
“Tek kelime daha edersen o çırpı bacaklarını kıracağım” dedim kendime inanamayarak. Nasıl bu kadının seviyesine düşerek mahalle ağzı cümleler kullanabildim ki ben! Sakinleşmek için gözlerimi yumdum birkaç saniye. Cidden sakinleşmeliydim. Gamze az önceki uyarımı dikkate almamış olacak ki o duymaya tahammül edemediğim sesini duyuruyor bana.
“Mert!” Bir de zile üç kere üst üste basması var tabi. Ardından kapıya benim sabrımı denermişçesine vurması da. Yumduğum gözüme dehşetle açarak üstüne yürüdüğüm sırada Mert’in sesi oracıkta kalmamı sağladı.
“Gamze!” Sonsuz şaşkınlık bu olsa gerek. “Mert! Nihayet duyabildin sesimi” bu iğneleyici laf üzerine Mert’e dönüp bakıyorum al şu Allahın cezasını götür bakışlarıyla. Halimden anlamış olacak ki çabuk toparlanarak konuşmaya başlıyor. “Ne işin var senin burada?”
“Aynı şeyi ben de sana soracaktım. Ne işin var bu kadının evinde?”
Bu kadın kelimesini bana bakarak söylerken aşağılayıcı bir bakışla,gerim gerim geriliyorum sinirden. Şu kadını biri gözümün önünden çeksin hemen! Yoksa çizgimin dışına çıkarak yerlerde sürükleyeceğim onu.
“Gidin evimden” dedim ikisine bakarak. “Defolun!”
Mert “Özür dilerim Nil,ben çağırmadım” derken Gamze’nin dalga geçercesine attığı kahkahası yüzünden ona dikkat kesildim. “Bu kadından mı özür diliyorsun Mert! “ Bu kadın. Bu kadın! Tutmasın beni kimse. Adımlarımı ona doğru hızlandırıp yumruğumu sıkarken Christian’ın sesini duydum.
“Nil! Ne oluyor burada?”
“Ah,iyi niyet elçimizin biricik sevgilisi de geceye teşrif ettiğine göre bu durumu nasıl açıklayabileceksin acaba?” Gamze sırıtarak bunu dediğinde sol gözünün yumruğuma müthiş çekici geldiğini anladım bir an. “Dilini mi yuttun?” diye bastırdığında Christian araya girdi. “Mert onu buradan götür”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Renkli Rüyalar - Yeniden
RomanceSerinin 2.HİKAYESİ: Yaşadığı hayal kırıklığı yüzünden Türkiye'yi terk eden ve beş ay boyunca İtalya da kalan Nil,kardeşinin sorumluluğu ve işinin geleceği için Türkiye'ye kesin dönüş yapar.Başarısının karşılığını alır ve ilk başvurusunu yaptığı şirk...