7.Bölüm: Ben Varım, Onlar Yok.

4.3K 209 52
                                    

7.Bölüm: Ben Varım, Onlar Yok.

Baran'a bakıyorum ve kendimi hatırlıyorum...küçük Afra'yı. Odamdan dışarı adım bile atmak istemiyordum. Her adımım suç gibiydi. Küçük bir çocuğun masumluğuyla, hatayı kendimde arardım. Ama meğer hiç sevilmemişim, istenmemişim...

"Ne oldu şimdi?" diyorum kendi kendime. Yine birileri gidiyor hayatından, yine birileri yok oluyor...

Başımı sağa sola sallayarak düşüncelerimden sıyrılmaya çalıştım.

Yüzüme büyük ve gerçekçi olduğuna inandığım bir tebessüm kondurarak Baran'a doğru dönüp ellerimizi ayırdım ve onun boyuna gelebilmek için önünde diz çöktüm.

"Dudağını büzme," diyerek yüzünü avuçlarımın arasına alıp kocaman bir öpücük bıraktım yanağına.

"Hem bilmiyor musun, hastaneler çok da güzel yerler değildir. İnsanlar buradan kaçmak için can atıyorlar genelde." Biraz da onun dilinden anlatmam gerektiğini düşünerek devam ettim.

"Burada çikolata yiyemezsin, şeker yiyemezsin, oyun da oynayamayız, ama evinde bunların hepsini yapabiliriz." Yani sadece sen yapabilirsin...tek başına.

Bana hastanede kalmak istediğini söylediğinden beri onunla bu konu üzerine konuşmalar yapıyordum. Keşke böyle bir şey mümkün olsaydı.

Arkasına doğru baktı.

Yağız arabaya yaslanmış gözlerini ifadesizce hastaneye dikmişti. Birkaç saniye Yağız'a bakıp bana döndü tekrar ve ellerini omuzlarıma koyup yüzüme doğru yaklaştı.

"Ama sen buradasın." diye fısıldadı. Yüzümdeki tebessüm yavaşça silindi. Ve işte o an yaptığım hatayı fark etmiştim.

Bana bağlanmasına izin vermiştim. Tıpkı benim ona alıştığım gibi o da bana alışmıştı. Yaptığım en büyük hatalardan birini ona da öğretmiştim.

"Ben hep senin yanındayım." Dedim ellerini omuzlarımdan indirerek. "Bak şimdi," sağ elini alıp kalbimin üzerine koydum.

"Ben bedenen...yani bu halimle hep yanında olamayabilirim. Ama eğer kalbim seninle olursa..." diyerek bir elini alıp bu kez kendi kalbinin üzerine koyduğumda, Yağız'ın bakışlarının bize doğru döndüğünü hissettim.

"Oynadığın oyunları aslında beraber oynamış oluruz. Beraber gezmiş oluruz, beraber uyumuş oluruz."

"Beraber çikolata da yemiş olur muyuz?" diye sordu gülümseyerek.

"Evet, oluruz." dedim.

Kollarını boynuma sıkıca dolayarak sarıldı. Kıkırtıları kulaklarıma dolarken bende ona sarıldım.

"Ama sen yine de yanıma gel tamam mı?" diye fısıldadığını duydum kıkırtılarının arasından.

"Tamam."

Benden ayrıldığında ışıldayan gözleriyle bana son kez bakıp binmesi için açılan kapıdan, Yağız'ın yanında daha önce de gördüğüm genç adamın yardımıyla bindi. Kapısı örtüldüğünde bende yavaşça ayağa kalktım ve Yağız'a baktım.

"Baran'ı görmek istiyorum..." diye mırıldandım buz gibi bakan kahvelerinde gözlerim takılı kalırken. "Yani bundan sonrası için."

Bir şey söylemeden birkaç saniye öylece baktı ve sonunda başını salladı. Bundan güç alarak, tedirginlikle dudaklarımı araladım.

"Uzaklaştırma konusunda sonuç..."diye başlamıştım ki cümlemi yarıda kesti.

"Bu konuda bilgin vardır diye düşünüyordum ama yine de," deyip ellerini ceplerine soktu ve dalga geçer bir tonda devam etti. "Seni ilgilendirmez."

Kasvetli RenklerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin