30.Bölüm: Sal Ruhunu.

2.7K 171 55
                                    


Yeni bölümlerden haberdar olmak için takip etmeyi unutmayın^^

Yeni bölümlerden haberdar olmak için takip etmeyi unutmayın^^

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

30.Bölüm: Sal ruhunu.


"Anne, kardeşim de bizimle yatsa olur mu?"

Kadın gülümseyerek oğlunun saçlarını okşadı ve onun meraklı gözlerine baktı. Yağız'ın, kardeşine karşı saf bir sevgi besliyor oluşu onu memnun ediyordu, çünkü bu ileride onu asla yalnız bırakmayacağını gösteriyordu.

"Olmaz bebeğim, o daha çok küçük."

"Ne zaman yatabilir peki?" diye sordu Yağız bu kez. Kadının en sevdiği zamanlardan biri olabilirdi bu, oğlunun ardı ardına gelen sorularını cevaplamak...

"Belki biraz daha büyüyünce..."

"Ama o zaman bende büyürüm, o yine küçük olur."

"Ama sen o zaman, hem onu hem kendini koruyabilirsin."

"Büyüyünce kardeşimi ben mi koruyacağım?" diye sordu Yağız heyecanla annesine. Annesi yeniden gülümsedi.

"Evet, abiler kardeşlerini her zaman korurlar..."

Yağız neşeyle gülümserken annesine doğru yaklaşıp başını göğsüne yasladı. "Sende yanımızda olursun, değil mi anne?" Kadın bu soruyla duraksarken, durgunlaştı, oğlunun başına bir öpücük kondurdu.

"Ben hep sizin yanınızda olacağım..." dedi buruk bir tebessümle. Sonra oğlunu biraz daha yakınına çekerek onu sardı ve derin bir nefes aldı. "Sana masal anlatmamı ister misin?"

"Evet!"

Kadın düğümlenen boğazına rağmen zorlukla yutkundu. "Bir varmış bir yokmuş... Eski zamanlarda yaşayan küçük bir çocuk varmış..." Oğlu merakla onu izlerken gözlerinin dolmasına izin vermedi. Büsbütün bir ciddiyet ve aynı zamanda güzel bir tebessümle oğluna anlatmak istediklerini masala döktü.

"Bu çocuğun, çok da güzel bir kardeşi varmış..."

"Benim kardeşim gibi mi?" diye sordu Yağız.

"Evet," dedi annesi başını sallayıp, Yağız'ı onaylayarak. "Ama bu çocukların annesi onların yanında değilmiş..."

"Neden?"

"Çünkü çok uzaklara gitmek zorunda kalmış ve oradan asla geriye dönmesi mümkün değilmiş."

"O zaman çocuk, kardeşiyle beraber annesinin yanına gitsin." Yağız'ın kendisine bakan kahverengi gözlerine odaklanmakta zorluk çekti. Kadının kalbi, ağzından çıkan her bir kelimeyle biraz daha sıkıştı.

"Onlar gidemezlermiş..." Annesi gece lambasının yandığı odada, oğlu gözünden akan yaşı fark etmesin diye başını hızla diğer tarafa çevirdi ve yanağındaki ıslaklığı oğlu fark etmeden sildi.

Kasvetli RenklerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin