13.Bölüm: Bu An Bize Özel

3.5K 190 14
                                    


Herkese Merhaba! Sanırım size yazacağım ilk şeyler bunlar... Bu kitaba başladığım ilk andan beri içime sinen ilk bölüm bu oldu diyebilirim. Bunun için yukarıdaki müziği dinlemenizi tavsiye ederim. Klibini Siyah & Mavi'ye ve özellikle bu bölüme çok yakıştırdım.

Umarım sizlerde beğenirsiniz, iyi okumalar ✨

Umarım sizlerde beğenirsiniz, iyi okumalar ✨

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

13.Bölüm: Bu An Bize Özel

Yağız odadan çıktıktan sonra iştahım kaçmıştı. Kucağımdaki tepsiyi komidine geri bırakıp tepside ki suyu ve hapları alıp içtim.

Ona hak veriyordum. Zaten kızmaya da hakkım yoktu. Bilseydi neden gelemediğimi eminim o da bana hak verirdi. Ama beni dinleyeceğini bile düşünmüyordum.

Hayat her zaman bizim istediğimiz gibi ilerlemiyordu ki. Biz planlar yaparken, hayat bize bir yerlerden gülüyordu. Bizse boşa attığımız kulaçlara bir yenisini eklemeye devam ediyorduk. Kimi zaman yoruluyorduk... dizlerimizde derman, ruhumuz da umut tükeniyordu. Kulaç atmayı bırakıyordu kollarımız... Dibe batmaya başlıyorduk... Battıkça batıyor, nefessiz kalıyordu insan. Her şey bitti sanıyordu. Ama bu sefer hayat seni yerin bin kat altından denizin üstüne çıkarıyordu. Kulaç atmadan, çabasız. Derin bir nefes alıyordun, nefessiz kaldığın her gün için. Biz her şey bitti sanarken, her şey yeniden, yepyeni, tertemiz tekrar başlıyordu. Hayat bir kez daha; sen bitti dediğin an, yeniden başlıyordu.

Benim için hayat nasıl bir döngüye girecekti bilmiyorum. Nasıl yeniden başlayacaktım, nasıl her şeyi geride bırakacaktım inanın bilmiyorum. Sanırım bilmek de istemiyorum. Artık yorulmak, kulaç atmak istemiyorum. Ben o denizin üstünde hareketsiz kalkmak, nefes almak istiyorum.

Ama biliyorum... Zor. Çok zor. Zaten kolay olan ne vardı ki? Bu hayatta her şey çok zordu. Hatta neyde zorlanırsan hayat önüne daha zorunu çıkartıyordu. Sanki pes etmeni bekliyor gibiydi. Belki de, dedim ya denizin üstüne çıkmamızı istiyordu...

Yeniden başlamamız gerektiğini göstermek istiyordu belki de bize... Kim bilir...

Yarım yamalak açık gözlerimle, çenemi dizlerime yaslamış saatlerdir düşünüyordum. Elbette ben de bu hayatın bir yerlerinde bir yanlış yapmıştım. Ama telafi edemez miydim? Bu borcu ödeyip önüme bakamaz mıydım?

Oflayarak başımı dizlerimden kaldırdım. Bir yerlerden başlamalıydım. Bu hayat ne olacak diyerek geçmiyordu. Zaten şimdiye kadar hayatımı hep başkalarının istekleri üzerine yaşamamış mıydım?

Ve benim elimde de sadece bir ömür vardı. Vaktini bilmediğim, ne zaman biteceğini bilmediğim bir ömür... Bu ömür başkalarının hayallerini, hayatını, isteklerini yaşamak için çok kısa değil miydi?

Öyleydi.

Ayağı kalkıp ellerimi saçlarımdan geçirdim ve biraz düzeltmek için çabaladım. Kendiliğinden kuruduğu için kabarmıştı. Biraz uğraştıktan sonra Yağız'ın saatler önce çıktığı kapıdan çıktım ve merdivenleri teker teker tüketerek aşağı inmeye başladım.

Kasvetli RenklerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin