8

11.8K 968 46
                                    

Bu bölümü yazarken canım çıktı desem yeridir.

Teknik bilgi araştır ve aynı zamanda yaz baya zorladı ama yeni bilgiler öğrenileceğinin bilincinde olduğum için mutluyum.

Umarım siz de bu büyük büyük büyük büyük emek içeren bölümü oy ve bol bol yorumlarınızla şereflendirebilirsiniz. 

Bir pilot karakter yazmayı Top Gun filmini izledikten sonra karar verdim. Çok beğendim ve ardından Anadolu Kartallarını izledim o da güzeldi. Timuçin karakteri böyle oluştu :)

İyi geceler :)

Nehir yengesiyle birlikte eve geldiğinde hâlâ kendini tuhaf hissediyordu. Uyuşukluk geçmemişti ayrıca sürekli yanağında buz tutmak bir müddet sonra kolunun ağrımasına yol açmıştı. Bir an önce bir hafta sonraya gitmek istedi. İyileşmiş olacak ve bu dönemi de atlatacaktı. Annesi yüzüne pek bakamadı. Kendini bildiğinden beri diş ile alakalı konularda annesinin çekindiğini biliyordu. Küçükken annesini sinir etmek için sallanan dişini gösterirdi ve annesi de tiksinti korku karışımı bir edayla bakardı.

"Nasıldı?" diye sordu annesi ama Nehir pek konuşmak istemiyordu. Şimdiden o yerin şişmeye başladığını, dilini oradan çekmek için büyük bir savaş verdiğini hissedebiliyordu.

"Bir şey hissetmedim." Bozuk bir dille konuşsa da annesi anlamıştı ve hâlâ o garip ifadeyle bakıyordu.

"Ağzımı göstereyim mi?" Nehir çocukluğuna dönmek istercesine yara yerini annesine göstermek istedi ve aynı çocukluğundaki gibi tepkiyle karşılaştı.

"Nehir, sakın!" Annesi hemen yüzünü başka yere çevirdiğinde Nehir gülmek istedi.

"Anne çorbayı sıcak içmeyecek iki gün. İlaçları burada bir de buzu mümkün olduğunca orada tutun." Nihal yengesi annesine talimat verirken ciddileşmişti. Saatine baktıktan sonra Nehir'e döndü.

"Mide koruyucuyu aç alman gerekiyor. Uyuşukluk geçince hemen ağrı kesiciyi iç fazla acı çektirme kendine."

Nehir başını salladı ve yengesine el salladıktan sonra odasına çıktı. Daha fazla ayakta dikilmek istemiyordu. Odasına girdi ve elindeki buzu başucuna koydu. Uyumak istiyordu o kadar stres onu yorgun düşürmüştü. Üzerindeki ceketi çıkarırken üşengeçlik yapmak istiyordu. Kıyafetleri ile yatsa ne olacaktı sanki? Pantolon biraz dardı ve ayrıca sutyen de sıkıyordu. Pek rahat edeceği söylenemezdi. Üşengeçliğe karşı nedenleri olduğuna karar verip üzerini değiştirmeye başladı. Rahat bir şeyler giydikten sonra aynanın karşısında yüzünü incelemeye başladı. Ağzını biraz açtı ve dikiş iplerini gördü. Uyuşukluk daha geçmemişti ama geçeceği an vereceği ağrıdan biraz korkuyordu.

Yıllardır nedensiz kasılmaların verdiği ağrıya alışıktı ama bu kez farklı olacaktı. Gözlerini kapattı rahatlamak için. Aklına üşüşen görüntüler hep onunla ilgiliydi. Soru sorarken gözlerinin içine bakması, onu güzel bulduğunu söylemesi, buzu nazikçe yanağına bastırması bile Nehir'e güzel görünmüştü. Başka bir şeyi daha fark etmişti. Gözleri sandığı gibi tam olarak mavi değildi biraz daha koyu, laciverte yakındı. Nedense onun yanındayken her zaman övündüğü o özgüveni yoktu. Uçup gidiyordu sanki, aptal şeyler yapmaya teşvik edildiğini hissediyordu.

Daha fazla utangaç hissetmemek için düşünmemeye çalışarak sağlıklı olan yanağının üstüne yattı. Gözlerini kapatıp uyumayı diledi. Maalesef kafasını koyar koymaz uyuyan tiplerden değildi.

***

Soğuğu hissedebiliyordu. Ansızın geri çekildi soğuk ve yerine garip bir ağrı geldi. Elini istemsizce oraya götürdü ve gözlerini açtı Nehir. Deniz abisi elindeki küçük buz torbası ile ona bakıyordu.

DERİNLİKTE SAKLI (Yeniden Yayımda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin