35

7.4K 704 105
                                    

İyi geceler :)

Bir önceki bölüme yaptığınız yorumları okudum. Desteğiniz beni çok mutlu etti. Hiç görmediğim isimlerden yorum görmek hoşuma gitti . Motivasyonumu topladım ve hemencecik bölüm yazdım. 

Umarım beğenirsiniz.

Okuma saatinizi buraya yazabilirsiniz. 

Keyifli okumalar 

XOXO

instagram:elifkaplan3watty(bölümlerden buradan da haberdar olabilirsiniz.)

Nehir aynadaki yüzüne bakarken her yeni öğrendiği bilgi ile merakının daha da artmasına engel olamıyordu. Neydi onu bu kadar etkileyen, uykularının kaçmasına yol açan? Hayatını çok derinden etkileyen bir şey olmalıydı ama Nehir anlayamıyordu. Gerçi yengesinden öğrendiği bir şey varsa da, psikolojik sorunların hep normal sorunların abartılmasıyla oluşmasıydı. Hatta yengesi, normal olarak algılama kapasitesinden çıktığını saçma olduğu halde yine de aklın bunu gerçek gibi sanıp ruha sıkıntı verdiğini söylerdi. Onun sorunu da böyle bir şey olmalıydı. Eren'in söyledikleri de bunu doğruluyordu. Timuçin'in evine gitmemesi ve okuldan ayrılma süreci ile bir ilgisi olduğunu düşünüyordu. Sadece bu kadar saklamasına bir anlam veremiyordu. İnsan bazı şeyleri sadece kendisi bilmek ister, kimseyle paylaşmak istemez demişti Timuçin. Yengesi ise çok daha farklıydı bu konuda. Abisine her detayı anlattığını hatta onun bunu bilmesinin ve ona destek olmasının çok fazla güç verdiğini söylemişti. Yengesi destek almayı utanç olarak değil, insan olmanın getirdiği bazı sorunlarla yüzleşmek için, bir gereklilik olduğunu söylerdi hep. Belki de doktor olduğu için olaya daha farklı bakıyordu ama bir yönden Timuçin de sağlık personeliydi. Hatta atağı başlayınca aynı abisi ve yengesi gibi tepki veriyordu; bir sağlık çalışanı gibi...

İçinden telefonunu alıp yengesinin abisinden gizlice ona gönderdiği maile bakmak için delicesine bir istek duydu. Her şeyi öğrenmiş olacaktı ve düşünmekten de kurtulacaktı. Yapamazdı çünkü bu Timuçin için çok önemliydi ve öğrendiği takdirde ona büyük bir kırgınlık duyacağı da açıktı. Sıkıntıyla derin bir nefes aldı ve diş fırçasını yıkamaya başladı. Aynada yüzüne baktığında makyajının olduğunu tamamen unuttuğunu hatırladı. Çantasından makyaj temizleyici mendilini aldı ve hızlı adımlarla yüzündeki makyajı çıkardı. Yüzünü yıkayacakken kapı çalındı ve Timuçin kapıdan başını uzattı.

"20 dakikadır buradasın merak ettim," dedi kısaca açıklayarak.

"Gördüğün üzere sağlıksız görünen o bembeyaz surata geri döndüm."

"Bence hâlâ çok güzelsin." Nehir iltifatını kabul eder bir biçimde gülümsedi ve yüzünü kuruladıktan sonra lavabodan onunla birlikte çıktı.

"Daha iyi misin?"

"Evet ve gördüğün gibi ağrı kesicisiz idare edebiliyorum."

"Sana hayranım," dedi Timuçin gözlerinin içine bakarak.

"Ama evimin girişine değil." Timuçin güldü ama gerçek buydu.

"O gün cesaretini takdir etmiştim ayrıca beni bu şekilde yargılayan yabancıyı da deli gibi merak ettim."

"Görünce ne düşündün peki?" Timuçin ona daha da yaklaştı ve gözlerinin içine bakmaya devam etti.

"Yunan tanrısına benzediğini..."

"Bu zamana kadar bana birçok sıfat takıldı ama hiç kimse beni bu şekilde görmemişti. Bana kızdığın halde böyle mi düşündün?"

"Evet, öyle düşünmesem senin bu yakışıklılığına hakaret etmiş olurdum. Sadece abilerim benim için öyleydi sonra sen de o kategoriye girdin."

DERİNLİKTE SAKLI (Yeniden Yayımda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin