Herkese merhaba,
Öncelikle çok zorlu bir süreçten geçiyoruz ve beni tanıyanlar bilirler kaygı atakları ile baya boğuşuyorum. Bir şeylere odaklanmakta aşırı zorluk çekiyorum. Bu bölümü de daha önce yazmıştım ama atıp atmama konusunda kararsız kalmıştım çünkü eksikleri var. Bu zamanlarda belki de kafanızı dağıtır düşüncesi ile eksik de olsa okumak istersiniz diye düşündüm.
Hepimizin çok morale ihtiyacı var.
Benim moralimi de yorumlarınız yerine getirebilir. O yüzden sizden çokça yorum istiyorum.
Kendinize çok dikkat edin.
Görüşmek üzere :)
Timuçin klinikten çıktıktan sonra oldukça düşünceliydi. Nehir'in ona pahalı bir hediye alması onu şoka uğratmıştı. Dahası genç kadın ne istediğini anlamış ve Levent'in kurduğu hayvan barınağına tam tamına otuz bin liralık bir bağışta bulunmuştu. Bu sayı tahmin ettiğinden bile fazlaydı. Barınaktan teşekkür mesajı geldiğinde sayıyı görmesi ile daha da kötü olmuştu. Otuz bin lira onun beş aylık maaşıydı. Hatta şu an banka hesabında bir senede biriktirdiği tutardı. Nehir o tutara gözünü kırpmadan saat alabiliyorken Timuçin bir senede harcamalarını kısıp para biriktirmeye çalışıyordu. İşin bu yönü çok zordu. Evet, kesinlikle o hayatın müşterek olduğuna inanıyordu ama Nehir bu tanıma uymuyordu. Çünkü Nehir ona her hediye aldığında Timuçin onun altında kalacağını biliyordu. Dün de kalmış ve erkek gururu ciddi bir yara almıştı. Onu bu konuda suçlaması da yersizdi. Nehir kendini anlatan o mesajı attığında Timuçin ona olan öfkesinin yersiz olduğunu anlamıştı. Nehir gerçekten de küçük hediyeler almayı bilmeyen biri olabilirdi. İstediği her şeye anında sahip olan biri gerçek hediyenin anlamını bilemezdi. Nehir gerçekten de şımarık yetişmiş bir kızdı. Önce bunu kabul etmesi gerekiyordu.
Dün gece evlilikten bahsetmişlerdi ama şimdi Timuçin düşününce onu duygusal olarak zorlayacak detayların farkına varmıştı. Nehir kesinlikle gösterişli olmayı seviyordu. Düğününü de öyle isteyecekti muhakkak. Tasarımcı işi kıyafet giyen bir kadın özel tasarım bir gelinlik de isterdi. Sonra yaşadığı evi düşündü. Nehir o evden geri kalmayan bir evde de yaşamak isterdi. Tüm bunları Timuçin ona veremezdi. Gücü hiçbir şekilde yetmezdi. Tüm bu detayları düşününce işin içinden çıkamadı. Onu çok seviyordu, hayatının geri kalanını onunla birlikte geçirmek istiyordu. Gözlerinin içine bakarak uyumak ve birlikte yemek yapmayı arzuluyordu. Dün dans ederken kendini çok mutlu hissetmişti. Senelerdir o mutluluğu tatmamıştı ve unuttuğu da aşikardı ama Nehir ile bu tam tersine dönmüştü. Keşke Nehir bu kadar zengin bir aileden gelmeseydi. Her şey çok daha kolay olurdu. Timuçin şu noktada ne yapacağını bilmiyordu. İleride çok sorun yaşayacağını şimdiden görebiliyordu ama onsuz da hayatına devam edemezdi. Tekrar bir ayrılığı kaldıramazdı ki Sezin'den çok daha fazla sevmişti Nehir'i. Dün onu neşelendirmeye çalışırkenki çabası gelince aklına kendini gülümsemekten alamadı.
Evinin önüne geldiğinde anahtarlarını çıkaracakken bir araba fark etti. Bu Nehir'in arabasıydı. Hemen arabaya doğru gitti ve camda onun yansımasını gördü. Cama vurarak burada olduğunu görmesini sağladı. Nehir hiç iyi görünmüyordu arabadan inerken. Ağlamaktan gözleri şişmiş ve kızarmıştı. Ona sımsıkı sarılırken teselli bulmaya çalışıyordu genç kadın.
"Nehir ne oldu?" dedi hemen.
"Her şeyi öğrendim," dedi sadece ve ağlamaya devam etti. Timuçin bir an ne diyeceğini bilemedi. O kadar kötü görünüyordu ki Nehir, kendi canını da yakmıştı bu görüntü. Birlikte dairesine girdiklerinde onu bu kadar üzen meselenin ne olduğunu merak ediyordu. Bir tahmini de vardı, işiyle ilgili olması kuvvetle muhtemeldi. Genç kadını koltuğa oturttu ve kendisine bakmasını sağladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DERİNLİKTE SAKLI (Yeniden Yayımda)
RomanceHazinedarların küçük kardeşi Nehir, abisinin gölgesi altında kalmaktan dolayı oldukça şikayetçiydi. Abisi her işine karıştığı gibi ona uygun olan bir eş adayı bile belirlemişti. Nehir için bu bardağı taşıran son damla olmuştu ama abisi hala bundan h...