Uzun zaman oldu görüşmeyeli.
Öncelikle öyle çok sevineceğiniz uzun bir bölümle gelemedim beklentisi olan hemen şuracıkta düşürsün:)
Aslında bir beş altı bölümden sonra gelişecek olayları yazdım inceden. Hatta bölümü yayınladıktan sonra yine oraya döneceğim. Çok kısıtlı bir vaktim var o yüzden çok iyi değerlendirmeliyim.
İyi okumalar.
İnstagram elifkaplan3watty
Yeni bölümlerde görüşmek üzere lütfen yorum yapmayı unutmayın.
XOXO
Olduğu yere çökerken kendini hiç bu kadar yenilmiş hissetmemişti Nehir. Yapacak bir şey yoktu burada çalışmayı kendi istemişti ve sonuç ortadaydı. Burası ona iyi gelmek harici her şeyi yapıyordu. Havası bile boğucu geliyordu artık. Asık suratlı çalışanlara bile alışmıştı ama o ağır neşeden yoksun havaya alışamamıştı bir türlü.
Öğle yemeği onun için kısa bir kurtuluş olacaktı. Erkek arkadaşına zaten defalarca yemek borcu olmuştu. Şu an onun desteğine çok ihtiyacı vardı. Ayrıca abisinin davranışını ona sormak istiyordu çünkü Timuçin her zaman tarafsız bir gözle bakıyordu olaylara. Meşgul olacağını düşünerek kısa bir mesaj yazdı. On dakika sonra cevabını almıştı.
"Üzgünüm canım nöbetçiyim bu hafta. Dün söylemeyi unuttum." Yazıyordu.
Keşke Pınar burada olsaydı ona o kadar ihtiyacı vardı ki bugünlerde. Bir iş dolayısıyla bir aydır onu göremiyordu ama telefonla konuşmak artık pek de kâr etmiyordu. Telefonu tekrar çalınca yeni gelen mesaja baktı.
"Ama istersen akşam buluşabiliriz. Nehir oradan derhal ayrılmalısın. Yine kötüsün değil mi?" Timuçin onu görmese de ne halde olduğunu anlayabiliyordu. Keşke şu an da yanımda olsaydın diye içinden geçirdi Nehir. Şu ara onu anlayan tek kişiydi Timuçin çünkü onun halini hatırını soran pek fazla kişi yoktu. Sanki oradan ayrıldıktan sonra herkes bilmiş gibi ondan iletişimini kesmeye başlamıştı. Nehir gözlerinin dolmasıyla mesajı bulanık gören gözlerle yazıp yolladı.
"Hem de nasıl. Abim geldi ve ben resmen ondan bir şeyler istememek için zor tuttum kendimi." Timuçin mesajı görünce onun ne halde olduğunu hemen anlamıştı. Gözüne bir stajyer kestirdi.
"Melis, hastanın şikâyetlerini dinle ve formu doldur beş dakikaya kadar geleceğim." Onu araması gerektiğini hissetmişti Timuçin. Eldivenlerini çıkarıp attı ve dinlenme odasına geçip telefonunu eline aldı. Nehir'i ararken içi sıkıntıyla kasıldı. Onun üzgün olmasına dayanamıyordu. Başından beri böyle olacağını hissetmişti ama Nehir'e bu kadar kötü davranacaklarını hiç düşünmemişti.
"Nehir bu inadı bir kenara bırakmalısın," dedi hemen telefon açılır açılmaz. Az çok şu anki ruh halini kestirebiliyordu genç adam. Nehir bir an önce ayrılmalıydı çünkü ruh halinin günden güne kötüleştiğini biliyordu. Ne zaman konu iş yerinden açılsa ağlamaklı oluyordu Nehir. Çünkü fikirlerine hep değer verilmiş ve her şeye istediği şekilde ulaşabilmişti. Burada ise ona dayatılan bir sistem vardı ve Nehir sistemin dışında bile tutulabiliyordu. Ben bu projeleri öğrenciyken bile çizmedim demişti bir keresinde. Nehir için çok geri bir seviyedeydiler.
"Yapamam." Genç kadının içini çektiğini duyunca ağladığını anladı. Korktuğu durum gerçekleşecek diye içini bir endişe kapladı. Her gün sürekli ağlaması normal değildi. Bırakmalıydı artık. Timuçin kariyeri kötü giderken olduğu yerin artık mutluluk vermediğinin bilincini bizzat kendi yaşamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DERİNLİKTE SAKLI (Yeniden Yayımda)
RomanceHazinedarların küçük kardeşi Nehir, abisinin gölgesi altında kalmaktan dolayı oldukça şikayetçiydi. Abisi her işine karıştığı gibi ona uygun olan bir eş adayı bile belirlemişti. Nehir için bu bardağı taşıran son damla olmuştu ama abisi hala bundan h...