Herkese iyi geceler:)
Uzun zaman sonra buradayım. Açıkçası bu kurgu benim için çok özel ve bırakmak istemiyorum. Ne var ki kitabı 1000 kişi tıklamasına rağmen 100 150 yıldız ve 10 15 yorum geliyor ve bu beni çok üzüyor. Emeğimin karşılığını alamadığımı hissettiriyor. Bu yüzden de motivasyonum biraz düşüyor.
Sanırım benim için özel olmasa belki şimdiye kadar bırakabilirdim. Bu kurguyu seviyorum ama birazcıkta sizden oy ve yorum olarak destek görmek istiyorum. Umarım orta noktada buluşuruz.
Keyifli okumalar <3
XOXO
ELİF
instagram:elifkaplan3watty
Nehir önceden yaptığı gibi salonun ortasında ileri geri yürürken buldu kendini. Ağrısı artınca böyle yapardı hep. Bir an bu yaptığım aptallık belki de hastaneye gitmeliyim diye düşünse de her zaman üstüne koyarak dayanmayı seçmişti son zamanlarda. Derin derin nefes almaya çalıştı. Dışarıya çıkınca kendini çok daha iyi hissedecekti. Bugün topuklu giymediği için de şanslıydı aslında. Bir de ayağının ağrımasını çekemezdi. O kadar düşüncelere dalmıştı ki Timuçin omuzlarına bir ceket bırakırken irkildi.
"Dışarısı soğuk olacak. Hâlâ kararında ısrarcı mısın?"
"Timuçin Bey ilk kez başıma gelmiyor bu. "
"Kendine acı çektirmene dayanamıyorum." Ceketi Nehir'in önüne doğru çekiştirdi yavaşça ve gözlerinin içine baktı genç kızın. Onun bu davranışına dayanamıyordu artık. Elini kestirdiğinde de böyle yapmıştı ve Timuçin'in vicdanını sızlatıyordu bu durum. Elinden bir şeyler gelecekken onun önünü kapatmaya çalışıyordu. Bu ısrara artık karşı gelmek istiyordu ama ona sert davranıp soğuk tarafını da göstermek istemiyordu. Şu an tek istediği şey bu yürüyüşün ona iyi gelmesiydi.
"Bu sizin içinize işlemiş yani bu yardım etme duygusu; tedavi etmek... Abim ve yengem de öyle ama ben ilaç içmek istemiyorum artık." Nehir uzun bir süredir bu hastalıkla beraberdi. Üniversite yıllarının kötü anılarından biriydi. Zaten oradaki stresle alakalı olabileceğini söylemişti doktoru. Çünkü proje çizmek onu bir de hocalara beğendirmek ya da beğenilmeyen bir ödevin tekrardan yapılması ve hocasının emeğini görmemesi diğer arkadaşları gibi onu da bir parça yıpratmıştı. Hatta Nehir'i onlardan daha fazla etkilediği söylenebilirdi bu olayın. Nitekim ağrı ile geçen geceler acilde sonuçlanıyordu ve artık Nehir acillerden nefret eder hale gelmişti. Neyse ki abisi onun doktor doktor dolaşmasına gerek kalmadan işin uzmanına götürmüş ve bu ağrılara bir ad konulabilmişti. Çoğu tavsiyeyi uygulamış ve yarar da görmüştü. Abisi ile çok sıkı çalıştığı zamanlar bile buna dâhildi ama şu sıralar fazlasıyla o önerileri yerine getirmiyordu ve ağrısının olması da kaçınılmazdı. Her ne kadar mutlu olsa da...
"Peki..." dedi Timuçin anahtarı aldı ve birlikte evden çıktılar. Timuçin haklıydı dışarı bir hayli soğumuştu. Nehir kendine bol gelen ceketin kollarını ellerini çıkartmak için sıvadı ve önündeki fermuarı çekti. Timuçin elini uzatınca sıkı bir şekilde tuttu. Nehir yavaş bir şekilde yürürken Timuçin de ona ayak uydurdu. Çaktırmadan kendi ceketi içinde kaybolmaya yüz tutmuş olan Nehir'e baktı. Nedense bu görüntü onu gülümsetmişti. Aklından Nehir'in ağrı çekiyor olduğu birkaç saniyeliğine de olsa silinmişti.
"Niye öyle sırıtıyorsun?" Hiç yakalanacağını düşünmemişti galiba normalden daha uzun süre gülümsemesini sürdürmüştü.
"Ceketimin içinde kayboldun sanki."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DERİNLİKTE SAKLI (Yeniden Yayımda)
RomanceHazinedarların küçük kardeşi Nehir, abisinin gölgesi altında kalmaktan dolayı oldukça şikayetçiydi. Abisi her işine karıştığı gibi ona uygun olan bir eş adayı bile belirlemişti. Nehir için bu bardağı taşıran son damla olmuştu ama abisi hala bundan h...