Merhaba
Öncelikle nasılsınız?
Umarım bölümü beğenirsiniz.Emeğe saygı anlamında yorum ve oylarınızı bekliyorum.
insta:elifkaplan3watty
İyi geceler :)
Nehir, oldukça keyifsiz olduğu için tatilini yarıda kesmişti. Her şey aynı ve sıradan gelmişti. Pek bir değişiklik yoktu ve zaten moralinin bir tatille düzelmeyeceğini giderken de biliyordu. Sadece babasını kırmak istememişti. O yıkıcı gece eve, kendine çeki düzen vermeden gitmişti. Saklanarak sadece kendini kandıracağını iyi biliyordu. Açıklama yapmamıştı. Annesi nasıl olsa anlayacaktı.
Tatilin tek güzelliği alışveriş yapmak olmuştu. Davet gecesi için seçtiği elbiseyi çok severek almıştı. Abisi kendi şirketinin kuruluş yıldönümü için veriyordu bu daveti. Artık o şirketin bir üyesi değildi. Şu aralar çalışmanın ne kadar da iyi geleceğini düşündü. Onu beyninden çıkarmak için güzel bir yöntem olabilirdi. Çünkü her dakika aklında o vardı. Bilmediği bir numaradan arayarak tekrar şansını denemiş olması onu bir miktar mantıklı düşünmeye teşvik etmişti. Belki her zamanki gibi sadece abartıyordu ama yine de onu eski sevgilisi yüzünden bekletmiş olduğuna anlam veremiyordu. Nehir, abisine kızsa da abisindeki özelliklerden bazılarına sahip olduğunun bilincinde olmuyordu öfkelendiğinde.
Odasındaki cam kenarından denizi seyrederken engeli kaldırıp ona bir şans daha vermeyi düşündü. Telefonu eline aldı, yapmak istedi ama bir türlü parmakları ufacık hareketi yerine getiremedi. Gururuna yediremiyordu Nehir. Sertçe telefonunu yatağının üzerine attı. Cama arkasını döndü ve askıda duran davet elbisesine baktı. Bir gram dahi gitme isteği yoktu içinde. Asık ve düşünceli bir suratla olduğu yerde çakılmak istemiyordu. Neşeli insanların sesini duymak, yapmacık sohbetlere girmek de istemiyordu. Gitmemek onun için bir seçenek değildi. Her ne kadar abisi ile arası bozuk olsa da gitmek zorundaydı. Telefonu titrerken iç geçirdi. Açelya yengesinin bu ısrarı onu deli ediyordu. Açtı telefonu ve kızgınlıkla söylenen sözleri duydu.
"Nehir hemen aşağıya inmezsen saçından sürükleyerek indiririm seni!"
***
Timuçin ilk kez bir kızın onu dayanılmaz bulmasını istiyordu. Bu amaç için smokin bile almıştı. Yakıştığını düşünmüştü satın alırken. Çünkü ona yardımcı olan satış danışmanı kızın bakışlarını görmüştü. Hızlı bir duş aldıktan sonra dişlerini fırçaladı. Saçlarını özenle yapmaya çalıştı, kendini sanki ilk kez randevuya gidiyormuş gibi hissediyordu. Üzerini giydikten sonra parfümünü her zamankinden biraz daha fazla sıktı. Onu etkilemek istiyordu. Keşke beş sene önceki küçük dağları ben yarattım havasında olan Timuçin olabilseydi. Bu gece çok fazla özgüvene ihtiyacı vardı. Son kez aynada kendine baktı. Derin bir nefes aldı, her şeyin güzel olmasını dileyip hızlı adımlarla evinden ayrıldı.
Nehir tahmin ettiği gibi sıkıcı bir davetin içindeydi. Zorla gülümsemekten dolayı yanakları ağrımıştı. Keşke yanımda o olsaydı diye düşünmeden edemedi ona her ne kadar kızgın olsa da. Her şey daha farklı olabilirdi. Onu takım elbisenin içinde hayal etti. O yeşil cerrahi üniformayla bile çok yakışıklıydı. Takım elbise pırlanta gibi parlamasını sağlayıp yakışıklılığını daha da vurgulardı sadece. Hayallerinde daha da ileriye gitti. Bu salona herkesin gözü önünde el ele girdiklerini, herkesin çok şaşırdığını kafasında canlandırmak hiç zor olmadı. Durmaksızın konuştuklarını birlikte gülümsediklerini hatta dakikalarca dans ettiklerini düşünüp bir nebze kendini mutlu etmeye çalıştı. Peki, neden o inadını kırıp ona bir şans daha vermiyordu? Onu bu kadar isterken nasıl bu kadar kızgın olabilirdi? Hiçbir soruya mantıklı bir cevap bulamıyordu Nehir. Tek yaptığı saçlarının uçları ile oynayıp durmak olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DERİNLİKTE SAKLI (Yeniden Yayımda)
RomanceHazinedarların küçük kardeşi Nehir, abisinin gölgesi altında kalmaktan dolayı oldukça şikayetçiydi. Abisi her işine karıştığı gibi ona uygun olan bir eş adayı bile belirlemişti. Nehir için bu bardağı taşıran son damla olmuştu ama abisi hala bundan h...