Bölüm şarkısı:Sezen aksu-Yalnızlık senfonisiİyi okumalar❤
BÖLÜM 6: "ACI DOLU.''
🥀
Yaşlı kadın kızının mezarında gözyaşlarını akıtıyordu. Yoktu artık onun kızı. Bu soğuk toprağın altındaydı.
Son kez kızının mezar taşını okşayıp, öptü. Evladını mezara koyduğundan beri gözünden eksik olmayan yaşlarını elleriyle kurulayıp başından kayan siyah şalını düzeltti. Tam ayağa kalkıyordu ki siyahlar içerisinde bütün ihtişamıyla duran Marazali'ni gördü.
Gözlerinde öfke kıvılcımları yandı. Umursamadan öfkeli adımlarıyla yanından geçiyordu ki, güçlü iri eller kadının kollarına sarıldı. Marazali'nin eli kadının kolunda sarılı olsa da, gözleri Sevinç'in mezarındaydı.
Yaşlı kadın iğrenircesine, kolunu tutan ellere baktı. Yüzünü buruşturdu. ''Ne yüzle karşıma çıka, bana dokunabiliyorsun?''
''Dinle..''
''Neyini dinleyeceğim? O katilin serbest bırakılması için elinden geleni yaptırmışsın. Ne demek bu ? O kız şuan serbest! Ser-bestt! Kızımın kemiklerinin sızladığına eminim.''
Dişlerini öfkeyle sıktı Marazali. Elinde duran kolu ezdi. ''Doğru konuşun. Sevinç benim kıymetlim! Siz kızınızı kaybettiyseniz, ben can parçamla, daha küçücük bile olmayan bebeğimi yitirdim. Ve ayrıca o kızın elini kolunu sallaya sallaya dışarıda gezebileceğini zannediyorsanız yanılıyorsunuz! Günü günden yok olacak o kız. Ayaklarıma kapanacak ölmek için...''
Yaşlı kadın duyduklarıyla şaşırdı, bir süre ne söyleyeceğini bilemedi. Gözleri dolu dolu karşında yenilmez duruşuyla duran adama baktı. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. ''Huzur verme ona Marazali...Biliyorum bu istediğim bir günah, ancak içimdeki ateşin bir kısmını o kızın acısıyla bastırabilirim. Kızımın acısını, düşmanımın acısıyla durdurabilirim..''
Marazali delip geçici bakışlarını yaşlı kadının yüzünde gezdirdi. ''Nereden öğrendiniz serbest bırakıldığını?''
Derin bir nefes aldı kadın ''Avşar'dan.. Aradım onu, katilin kızımın hayatından alınan yıllardan, kaç yıl verildi diye. Amma gel gör ki serbest bırakıldığını öğrendim. Buraya geldim,'' Gözleri Sevinç'in mezarına gitti. Dalgın şekilde kızının taşına baktı. Sağ gözünden yaş süzüldü kırışmış yanaklarının üzerinden. Boğazındaki düğümle, zorda olsa da konuşmaya devam etti. ''Yaşamıyorum. Tek göz ağrımın o soğukta yatmasına, bu ana yüreğim dayanamıyor. O katil dışarda mutlu mesut gezip nefes alabilirken, benim kızımın burada, bu lanet olası toprak altında gencecik bedeniyle yatması yüreğime dağ çekiyor! ''
Marazali yaşlı kadını kendisine çekip duygusuz şekilde sarıldı. Gözlerini arkalarında bulunan, Sevinç'in mezarına dikti. Kollarında acısını döken kadının anne yüreğindeki yükünü biraz da olsa omzunda ağlayarak hafifletmesine izin verdi. İçinde gram merhamet, şefkat gibi his veya başka bir şey yoktu. Sadece yaşlı kadının aradığı teselli kucağını ona açıyordu.
Yaşlı kadından ayrıldı. Uzakta duran arabayı işaret etti. ''Hadi Dildar Hanım.. Sizi şoför evinize bırakacak .''
Kadın başını olumlu anlamda salladı. Tam gidiyordu ki aklına bir şey gelmişti. ''O kıza huzur verme Marazali.'' Son sözlerini deyip arabaya bindi.
Yaşlı kadın gözyaşlarını elleriyle kuruladı. Gözlerinde yanan intikam ateşiyle arabadaki şoföre ''Eve gitmiyoruz, başka yere gideceğiz'' dedi intikam dolu soğuk sesiyle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MERYEM
General FictionYelkovan her hareket ettiğinde, bir kan daha akıp kara toprağa karışıyordu. Bir kez daha hareket ettiğindeyse, yaralı kalpleri acıyla kavurmuştu o gece. Kimisi sevdiklerinin mezarında gözyaşı dökerdi, kimisiyse sevdiğini korumak için canını feda ede...