MERYEM

M.Bölüm 17: YARALI KALP.

Merhabaa

Becerdiğim kadar uzun bölüm yazmaya çalıştım. Geçen bölüm azdı farkındayım. Ama elimden geldiğince uzun yazmaya çalışıyorum. Ancak yorum ve voteler az olduğundan beni motive edecek bir şey olmuyor o yüzden bölümleri yazma hevesim gidiyor. Yinede yuvarlaya yuvarlaya gitmeğe çalışıyorum her şeyi göz ardı ederek.

Neyse. Bazılarınızın şu düğün ne zaman olacak dediğini duyar gibiyim. Az kaldı.

Yorum ve vote atmayı unutmayın🤗

🚫Okunma ve yorum sayısı, yeni bölümün yayımlanmasını hızlandırır.

İyi okumalar.

BÖLÜM 17: "YARALI KALP."

🥀

Bir kuş gibiydim. Kafeste mahsur kalmış bir kuş. Çırpınıyorum, çırpınıyorum o kafesten çıkmak için ancak çıkamıyorum. Öyle kilit vurmuştular ki kafese, çıkışım yok.

Kapısı kapalı, ben içinde yaralı.

Ne kadar mücadele etsemde, yine de o kafes benim çıkamayacağım yer oluyor.

O kafes Marazali'ydi.

Beni bir kafese saldı, kapıma kilitler vurdu ondan kaçmamam için. Her yolum kapalı, ben ona muhtaç. Nereye gitsem çıkmaz oldu. Onun seçeneğini kabul etmekten başka çarem kalmadı.

Şimdi tutsak kaldığım kafesimde, engelleri aşmam gerekiyor.

Yalnız başıma.

Karşımdaki kadına dümdüz, ifadesiz şekilde bakıyordum.

''Saçmalıyorsunuz,'' Gözlerimdeki o kararlı ifadenin dağılmaması ve boşluğa düşmemesi için yumruğumu bütün gücümle sıkıyordum.

Oysa gözlerimden bir kez bile gözlerini çekmiyor, saniyevesaniye dağılmamı bekliyordu. Hem de bunun bir saniyesini kaçırmak istemeden.

Ama öyle değil.

Ben aptal değildim... artık.

Dik tuttum kendimi. Omuzlarımı, karşımda yenilmemi bekleyen kadının söyledikleri yüzünden düşürmedim.

''İyi eğitmiş.'' Dedi gülerek.

Dilinin ne kadar çok zehirli olduğunu fark etmiyor muydu?

Ama ben fark ediyordum.Hem de onu gördüğüm ilk andan beri.

''Ne dediğinizi anlamadım ve derhal odayı terk edin.''

''Yazık.. Kaç evlat, kaç can gördüm, mezara koydum. Sen mi beni yeneceksin?''

Sıkkın nefesi bıraktım. ''Benim sizi yenmek gibi bir derdim yok.''

Dudağının kenarı kıvrıldı.

Bense dişlerimi sıktım.

''Gözler insanın aynasıdır. Eğer düşmanın karşısında güçlü olmak istiyorsan o gözlerindeki ifadeleri söküp atacaksın buke.''