Helliiii beybiler ben geldim.
Geçen bölüm kısa oldu ama bu bölüm uzun oldu.Hem bölümü geç atmama değecek bir bölümde oldu😊❤
Şarkıyı son sahnede dinleyin🚬
Neyse hadiğ ben kaçarğ.
BÖLÜM 11: "ACILARIN ESARETİ."
🥀
Kalbindeki derin sızılar, yerinde her zaman vardır.Ne zaman gülmek istesen, kalbinde bir sancı hissedersin. Bu da sana acını ilk günki gibi taptaze şekilde hatırladır.
Hiç aklından çıkmasını sağlamaz.
Peki, benim kalbim?
Benim gülmeme, sevinmeme ihtiyacım yok ki, acılarımı hatırlayayım. Her zaman yerinde ve her zaman kendini hatırlatıyor.
Annem sonsuz bir uçuruma kendini attı, babam saralıp solmayacağı bilinmeyen bir sarmaşık olurken abim tahtını elinde tutmaya çalışan kral oldu.
Bense bir çemberin içinde sıkışıp kaldım.
O çemberde; Marazali Harun.
Etrafımı zırhlı kuşaklarla saran, ateş gibi öfkesi olan Marazali.
Hiçbir çıkışım yoktu onun öfkesinden. Onun kôr ateşi ben bitince, yok olacaktı. Bununda ne zaman olacağı bimeçhül.
Geldiğimden beri oturduğum sandalyeden kalktım. Bedenimin bütün uyuşan uzuvlarını kalkmamla iyi hissettim. Uçsuz bucaksız düşüncelerime dalmış, saatlerce oturmuştum burada.
O adam akşam ne olduysa beni gelip odadan çıkarmıştı.
Gözlerindeki değişime içim yana yana şahit oldum da aynı zamanda. Çünkü daha evvel beni gamderyaya boğmadan önceki öfkesini göremedim gözlerinde. Görmüştüm o gözlerindeki fitillenen kin ateşini. Ama akşamki yumuşak gözler yabancıydı bana. Meğersem bana da öyle bakabiliyormuş.
Yalandan da olsa bile.
Belki de ben avına düşürmeye çalışıyordu. Onunla sıkı iletişimim ve aramızda hiçbir kötü duygu olmazsa böyle yaparak omuzumdaki yük azmış gibi daha fazla ağırlaştıracak ve taşımayacaktım. Elimi vicdanıma koyacak ona gerçekleri anlatacağımı zannediyordu.
Bunları yapmasına gerek yoktu ki. Ben zaten gün geçdikçe eziliyorum bu yükün altında.Benim elim her gün o vicdanımın üzerinde. Gerçekleri saklamam zehri bile bile yutmak gibi zor. Zaman geçtikce gerçekleri saklamam daha fazla zor oluyordu. İşin ucunda sadece abimin değil, diğerlerininde canının yanmayacağını bilsem susmazdım.
Sırf benim ve abim yüzümden, Meriç'e değil de, onun ailesine bunu yapamazdım.Belki, Sevinç konusunda vicdanımı susturdum, ama Gülşen teyzeye bunu yapamazdım.Belki, Sevinç'in annesine olan vicdanımı susturdum ama Gülşen Teyze'ye susturamam. En azından bir aileyi daha yok edemem.Biliyordum ki, gerçekler ortaya dökülürdüse tek yanan ben ve abim olmazdı.Meriç'in ailesi, iyileşmek için yatağında beni bekleyen annem, babam ve bütün yükü omuzlarına yükleyemeceğim halam vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MERYEM
General FictionYelkovan her hareket ettiğinde, bir kan daha akıp kara toprağa karışıyordu. Bir kez daha hareket ettiğindeyse, yaralı kalpleri acıyla kavurmuştu o gece. Kimisi sevdiklerinin mezarında gözyaşı dökerdi, kimisiyse sevdiğini korumak için canını feda ede...