Merhaba güzellerim.
Uzun bir süreden sonra karşınızdayım.
Yaz tatiline girdik evet. Ama maalesef bölümler bende sık sık gelemiyor. Çünki ailem telefonu elime almağıma karşın çok katı. Her gün en az 500 kelime yaza biliyorum. Bu da bölüm zamanını uzatıyor.
Sizlerden özür diliyor ve anlayış bekliyorum.
Vote ve yorum yapmağı unutmayınızzz.
Ve bu arada 2k olmamızın şerefine bölümü size hediyye ediyorum😍♥️
İyi okumalar😚
BÖLÜM 16: "MEZAR."
🥀
Aldığım nefes, kalbime ok olup saplanıyordu. Ruhum gittikce o dipsiz kuyuda kayboluyordu. Karanlığa adım adım ilerliyordum. İlerledikce de ruhuma bıçak saplanmış canımı yakmıştı.
Benki mazlumdum bu hikaye de, ne ara günahkâr oldum böyle?
Sustum.
Canım yakılmasına, yandırılmasına rağmen sustum. Gömdüm içime gerçekleri. Kalbimde sakladım tüm sırları, gözlerine baka baka.
Benki melektim, hangi ara şeytan oldum böyle?
Ruhuma saplanan darbeler benliğimi yakmış, çökertmiştiler beni. Ellerinde oyuncak olmuş, bir oyana bir buyana savrulmuştum her saniye.
Kimse sormadı derdin var mı diye?
İki ay önce annemi o kanlı toprağın altına emanet ettim. Yalnız bıraktım onu. O dünyada yapayalnız kaldı. Ailesinin yüzünü göremeden o hastanede can verdi annem.
Benim melek ruhlu annem.
Babam.. Yaptığım günahın bedelini o ödedi. Sonsuz bir çıkmaza girdi. Hapsoldu o yatağa. Acılarını yaşadı orada, kızının ihanetiyle yandı kavruldu o yatakta.
Ben yandım. Kül oldum.
Artık Meryem'in ruhu yoktu. Gömdüğü ruhu yaralıydı.
Ben o gün, o ilk karşılaşmamızda Marazali'nin gözlerine gözlerim dokunduğunda onun tutsağı oldum.
Ben artık Meryem Erkoç olmayacaktım. Ben bir adamın, nişanlısının ve bebeğinin öldürülmesine göz yumup, onun kafesine düşen Meryem Şahoğlu olacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MERYEM
General FictionYelkovan her hareket ettiğinde, bir kan daha akıp kara toprağa karışıyordu. Bir kez daha hareket ettiğindeyse, yaralı kalpleri acıyla kavurmuştu o gece. Kimisi sevdiklerinin mezarında gözyaşı dökerdi, kimisiyse sevdiğini korumak için canını feda ede...