•BP• 1

8.6K 204 13
                                    

Y/N: İkinci kitapla yeniden merhaba. Toparlanıp döneceğimden bahsetmiştim ama daha toparlanma sürecinde değilim. Sadece bugün bir şeyler yazmaya ihtiyacım vardı. Herkese iyi okumalar.


Neden?

Neden her seferinde yıkılan, çöken ben oluyorum?

Neden geride hep ben bırakılıyorum?

Ömer Vural.

Gidişinin üzerinden tam bir ay oldu bebeğim. Ben bir aydır nefes alamıyorum, uyuyamıyorum, yemek yiyemiyorum. Gözlerimi sadece boş bir duvara sabitleyip seninle konuşuyorum. Sana anlatıyorum her şeyi, sanki o an karşımdasın ve beni dinliyormuşsun gibi.

Ölüyorum Ömer.

Kapıdan içeri girip bana sımsıkı sarılacağın ve başıma minik bir öpücük konduracağın zamanları bekliyorum.

Gelmiyorsun.

Günlerim fazlasıyla sıradan, fazlasıyla yorgun ve fazlasıyla hayal kırıklıklarıyla geçiyor.

Ben sensiz hiçbir şey yapmak istemiyorum.

Göğüs kafesimde hissettiğim bir ağırlık var. Tam bir aydır orada.

İlk önceleri şaka olup bana geri döneceğini sandım. Geri döneceğini sanmıştım ama gelmedin. Daha sonra pencerede seni beklemeye başladım. Kapının önünden geçen her kişiye dikkatlice baktım. Delici mavi gözlerini aradım herkeste. Dışarı çıkıp seninle gittiğim deniz kenarında oturdum saatlerce. Saatlerce o bankta seni bekledim. Sonraları gelmeyeceğini anladım ve evden dışarı çıkmamaya başladım. Sonsuza kadar beni bırakmıştın. Ağlama nöbetlerim başladı. Sabaha kadar tişörtlerine sarılarak ağladım. En son sesim kısılarak ve şişmiş gözlerle baygınlık geçirdim.

Şimdiler de ise hiçbir şey hissetmemeye başladım.

Ağlamıyordum artık.

Geri gelmeni beklemiyordum.

Herkesin yüzünde, bakışlarında, kokusunda seni aramıyordum.

Gidişini kabullenmeye başlamak göğsümde hissettiğim en acı şeydi. Ben senin gidişini kabullenmek ve hayatıma devam etmek istemiyorum.

Ben yalnızca seni istiyorum.

Seninle olmak istiyorum Ömer.

Günün sonunda yine sana sığınmak istiyorum. Canımı yine sen yak istiyorum. Senin kollarında ağlamak istiyorum.

Neredeydin? Kimin yanındaydın?

Hiçbir şey bilmiyordum. Buğra biliyordu ama Pınar bana bir şey söyletmiyordu. Pınar'ın her şeye karışmasından nefret ediyordum. Ömer'in evinden gitmeyeceğim için onlar buraya taşınmışlardı. Dediğin gibi kapıda yedi, yirmi dört bekleyen korumalar vardı, özel hocalar eve gelip gidiyordu ama ben odaklanamıyordum. Her şey mükemmel ilerliyordu aslında. Ömer, sen hariç. Senin yokluğun her şeyi mahvediyordu. Orman yangınına küçük bir su balonu atılıyordu sadece, o küçük su balonu hiçbir şeyi söndürmeye yetmiyordu. Ömer'in geri dönmesi gerekiyordu.

Onu bir kere bile sorgulamayacaktım.

Ona tek bir kelime dahi etmeyecektim.

Sadece geri dönmesi yeterdi.

Beni neden bıraktın Ömer? Tam da tanıştığımız gün gittin. Bir sene olmuştu. Koskoca bir sene.

Sana hiçbir şey mi ifade etmiyordum? Senin için bu kadar mı değersizdim? Hiç mi için acımadı? Bir kere bile ne halde olduğumu görmedin? Neden bir kere bile beni hissetmedin?

Hani o günler vardı ya. Belki sende beni seviyorsun diye düşündüğüm günler. Düşüncesinin bile heyecanlandırdığı günler. Onları çok özlüyorum. O günler hep bir umut beklerdim. Hiçbir şey olmayacağını bile bile beklerdim. Yalan yok adam, güzel günlerdi.

Gülüşün, kokun, gözlerin her daim aklımda. Yolda yürüdüğüm zamanlar da etrafım da sürekli seni bulma umuduyla yürüyorum belki karşılaşırız diye. Sahi dar ve karanlık bir sokakta çarpışsak iki yabancı gibi hayatımıza devam mı ederiz? Beni görmezden mi gelirsin? Yoksa birkaç saniye bakıştıktan sonra hasretle birbirimize mi sarılırız?

Korkuyorum Ömer.

Seni yeniden görememekten, yeniden sana sarılamamaktan, yeniden kokunu içime çekememekten.

Bir daha geri gelmeyeceksin diye korkuyorum.

Sevmiştim seni. Her bir hücrem de varlığını hissetmiştim.

Şimdi bir uzuvum eksik gibi. Şimdi ciğerlerime bir cam kırığı batmış gibi. Şimdiler de fazlasıyla eksiğim.

Kimsenin umurunda değilim artık.

Kimse beni önemsemiyor Ömer, kimse bana senin gibi dokunmuyor.

Göğsümün tam üzerinde kocaman bir boşluk oluştu ve ben o boşlukta boğuluyorum. Sana ihtiyacım var. Senin yardımına ihtiyacım var.

Neredesin?

Kimlesin?

Başlarda içimden sadece çığlık atmak ve bir şeylere saldırmak istiyordum ama artık sadece boş boş bakıyordum. Ellerini sımsıkı tutup dizlerimin üzerine çöküp sana yalvarsam beni sever misin? Ben daha önce kimseye yalvarmadım Ömer, ben küçücük çocukken bile Şenay'a boyun eğmedim ama senin önünde bunu sana yapabilirim. Sadece beni sevmen için sana yalvarabilirim.

O zaman beni sever misin?

Ne kadar aciz olduğumu görebilirsin belki, senden gelecek küçücük bir gülümsemeye dahi razıyım.

Giderken arkanda sadece beni bırakmadın Ömer, hayallerimi, umutlarımı ve mucizelerimi de götürdün.

Benim hayallerim senin gözlerinde soldu, yıkıldı, tükendi.

Tükettin beni.

Şimdi yüksek katlı bir binanın üstünden enkazlarıma bakıyorum. Senin yol açtığın enkazlar var önümde.

Yıktın beni.



Buz Parçaları 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin