•BS• 77

1.4K 51 21
                                    

Playist: Masiva- Halledebilirdik

Seke seke evin içinde dolanıyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Seke seke evin içinde dolanıyordum. Kendi işlerimi Onur'a sormadan halletmeye çalışıyordum. Canım sıkkındı. Kendimi yine bir çıkmaz sokakta buldum. Yeniden ve yeniden kaybolmuştum. Bulunduğum kafesin kapısı açılmıştı, özgür hissediyordum ama kanatlarım koparılmıştı. Yok olmak istedim. Ya da zamanı geriye almak. Ömer'in yüzükle önümde eğildiği anda zamanın durmasını istedim. Yüzündeki o ifade hiçbir şekilde gözlerimin önünden gitmiyordu. O kırgın bakışların altında birçok duygu vardı. Her seferinde kırılan bir insan olarak gözlerdeki bakışları anlayabiliyordum. Sigara paketimi çalışma masamdan alarak bir tane yaktım. Duş almam gerekiyordu ama yerimden fazla kıpırdayamıyordum, aklıma her Ömer geldiğinde gözlerim doluyordu. İnsan canı yana yana hayır der miydi hiç? Bile bile sevdiği adamdan kaçar mıydı?

Ömer, sen beni bilirsin, dengesiz kızını bilirsin. Lütfen, lütfen beni affet.

Yine seke seke aşağıya indim. Onur oturmuş tabletine bakıyordu. Yanına oturduğumda yüzüme bakmadı.

"Onur?" ona seslensemde başını tabletinden bile kaldırmadı. "Onur?" diye yeniden seslendim.

"Hıı!" dediğinde yüzümü buruşturdum.

"Bari sen böyle yapma," dediğimde tabletini kapatarak koltuğun üzerine attı.

"Bak inan senin istemediğini bilsem, ben senin arkanda durur, bu kadar sinirlenmezdim ama seviyorsun, sevdiğini görebiliyorum. Ömer'in senin için uğraştığını biliyorum. O gün için ne kadar hazırlık yaptığını biliyorum. Beni bu sinirlenirdi. Sonra evde bütün gün ağlıyorsun," dediğinde başımı önüme eğmiştim ve parmaklarımla oynuyordum.

"Ne yapacağım ben şimdi?" diye sorduğumda ellerini iki yana açtı, "bilmiyorum," dedi.

"Evlenmek istemiyorum, en azından şimdi ama Ömer'le birlikte olmak istiyorum," dediğimde hala parmaklarımla oynuyordum.

"O zaman bunu ona orada söyleyecektin," dediğinde hala beni suçlamaya devam ediyordu, haklıydı, beni savunsun istemiyordum ama bu kadar da üstüme gelmemeliydi.

"Onur bana böyle davranmanı istemiyorum," dedim bir kez daha.

Ellerini iki yanda havaya kaldırdı, "tamam tamam ben bir şey demiyorum artık," dediğinde gözlerini benden kaçırdı. Beni haklı bulmayabilirdi, fikirlerimizin uyuşmaması gayet normaldi ama arkadaşım olarak bu kadar da üstüme gelmemeliydi.

Tabletine geri döndüğünde kollarımı kavuşturarak bende telefonuma bakmaya başladım. Rehberimdeki herkesin numarasını silmeye başladım. Telefon açıp konuşabileceğim , derdimi dinleyebilecek insanlar hariç bir tane bile numara kalmayana kadar sildim. Buna Pınar'ın da numarası dahil. Zaten hayatımda değildi, numarasının rehberimi işgal etmesine gerek yoktu. Hayatımda olmayan herkesin numarasını sildikten sonra biraz rahatladım. Zaten çok kişi yoktu, daha da azaltmıştım.

"Bir şeyler hazırlayacağım, sen dinlen tamam mı?" dediğinde başımı salladım. Onur'un oturduğu kanepeye geçerek tabletini açtım ve oyun oynamaya başladım. Onur tam bir oyun delisiydi, ne kadar saçma oyun varsa hepsini indirmişti. Kendi sigaramı yukarıda unuttuğum için Onur'un sigara paketine dadandım ve yemek hazır olasıya kadar kafamı dağıtmaya çalıştım. Bir süre sonra baya eğlenmeye başlamıştım.

"İrem hanım, sakın canlarımı bitirmeyiniz, o oyunda seviye atlamak için bir yerlerimden ter akıttım," dediğinde kahkaha attım.

"Nasıl oynanıldığını bilmiyorum ki, sallamasyon bir şeyler yapıyorum," dediğimde gözlerini devirdi ve sehpaya bir tabak bıraktı. Son bir hamle yapıp yenildiğimde tableti Onur'a uzattım ve tabakta ki sandiviçi aldım. Çok acıkmıştım ama sandiviçle idare edecektim. Onur bir anda bağırınca yerimde sıçradım.

"İrem!"

"Efendim Onur?" dediğimde ona masum masum bakıyordum çünkü bir bana bir tablete bakıyordu.

"Ne yaptın?" diye yeniden kükrediğinde olduğum yerde sindim.

"Ne yapmışım?" dediğimde gülümsemeye çalıştım ve ona kedi bakışlarımla baktım. Bir haltlar karıştırmış çocuk gibiydim.

"Bütün haklarımı kullanmışsın!" diye bağırdı ve tableti koltuğa fırlattı.

"Onur oyunu ilk kez oynadım, bilmiyorum ya," dediğimde bana öldürücü bakışlarını gönderdi ve bende susmayı tercih ettim. Her an kafama yastık, terlik, hatta tablet yiyebilirdim. O anda Onur'un telefonu çaldı, bende uzanıp aldım ve telefondaki isim bir anda beni dondurdu. Onur'da bana bakıyordu.

"Kim arıyor?" diye sordu. Donmuş bir şekilde arayan isme bakıyordum ve Onur sabırsızca elini bana uzatmıştı. Yutkunmaya çalışıp bakışlarımı telefondan çektim ve Onur'a diktim.

"Ömer," dediğimde telefonu ona uzattım. Hızlıca açarak ayağa kalktı.

"Efendim Ömerciğim?" bir süre durdu ve karşı tarafı dinledi. "İyiyim, asıl sen nasılsın?" dediğinde çoktan salondan çıkmıştı. Konuşmalarının devamını duyamayacaktım.

Gerçekten de nasıldı?

Bunu merak etmeye hakkım yoktu.

Birinin canını yakıp, nasıl olduğunu merak edemezdim. Katilin hala olay yerinde dolaşması gibi bir şeydi bu.

Kendimi gerçekten de kötü hissediyordum ve unutmaya çalıştığım her şeyi yeniden hatırlamıştım. Sanırım bu gerçeklikten hiçbir zaman kaçamayacaktım.

Birde bu kadar kısa sürede herkesin Ömer'i sevmesi sinirlerimi bozuyordu. Onur o çekip gittiğinde bana teselli vermek için mi sövüp saymıştı bilmiyorum. Şimdi de Ömerci olmuş, beni de ona kötülüyordur.

Onur bir süre sonra yanıma döndüğünde birbirimize baktık, hiçbir şey demeden durdum, sanki konuştuğu kişi herhangi birisiymiş gibi davranıyordum ama sormamak içinde kendimi yiyip bitiriyordum. Bir kez daha göz göze geldiğimizde, "ne oldu, bir şeyler sormayacak mısın?" dediğinde gülüyordu.

"Hayır," diye cevap verip gözlerimi kaçırdım.

"Hadi hadi yalan söyleme," dediğinde kaçamak bir bakış attım ve dudağımı dişledim. "Nasılmış?" diye sordum. Bana uzun uzun baktı ve ağzını bir peçeteyle silerek ayağa kalktı.

"Bu artık seni ilgilendirmiyor," diyerek salondan çıktı. Kaşlarımı çatarak öylece kalakaldım.

"Onur!" sinirle bağırdım ama Onur bana cevap vermedi. Yarım kalan sandiviçi sehpaya bıraktım. İştahım kaçmıştı ve Onur git gide sinirlerimi bozmaya başlamıştı. Yeniden sigarasını yaktım ve arkama yaslandım.

Buz Parçaları 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin