Merhaba arkadaşlar,
Hepimiz kendimizi geliştirmek için burdayız. Bu yüzden ufak tefek yazım hataları olabilir, affola. Saygı çerçevesinde bu hatalarımı yorumlara yazabilirsiniz.
En çok şiir yazmayı ve okumayı sevdiğim için, hikayemi baş kahramanımın yazdığı şiirler ile süslüyorum.
Bu hikayeyi kurgulamaya kendi yazdığım bir şiirle başladım. Tam olarak şu dizelerle hatta.
Süslü sözlerin insanıydım,
kitapların, şiirlerin ve
hüzünlü aşk hikayelerinin.
Bir de aşk filmlerinin.
Özellikle son sahnelerde başrol oyuncuları abartı bir şekilde ağlarken,
tutamazdım kendimi,
ben de akıtırdım göz pınarlarımı.
Keşke...
yine öyle ağlayabilsem
hıçkıra hıçkıra.
Bütün kederlerimi dışa atarcasına.
İçime akıttığım her damla gözyaşı
kezzap gibi içimi yakıyor şimdi
ve dibi görünmez yaralar açıyor yüreğimde.
Bir gün o yaralar iyileşir mi bilmiyorum,
tek bildiğim,
seni hala deliler gibi sevdiğim.
Şu nasır tutmuş kalbimin
aşk sızıyor çatlaklarından
Yine de
Vazgeçmiyor sevmekten
Belki de hiç vazgeçmeyecek
Kim bilir
Daha kaç defa umutsuzluğa sürgün
Kaç defa yalnızlığa mahkum edilecek
Bir bilseydin
Bir bilebilseydin
Seni ne kadar çok sevdiğimi
harcamazdın sevgimi
bozuk para harcar gibi...Kitabımın ana teması, sevmektir. Sevgi her zaman iyileştirmez. Bazen de yıkıp döker insanı. Öyle ki farkına bile varmazsın döküldüğünün. Bir de herkes aynı sevemez. Kimileri sadece sever, kimileri ise her şeyinden vazgeçer... Eğer severken kendinden vazgeçebiliyorsa insan o vakit bunun adı sevmek değil sevdâdır. Bunu şu dizelerle de özetleyebilirim...
Sevmek biraz da vazgeçmektir aslında
Biraz kendinden vazgeçersin...
Biraz hayallerinden...
Bazen ise hayatını altüst edersin
Hiç düşünmeden.Gelin hep birlikte okuyalım bu hikayeyi... Sevdiğine kavuşmak için yola çıkan Meryem'i, onun hasretini dağlara taşlara yazan Murat'ı ve karşılıksız bir aşka tutulan Serkan'ı... Onları neler bekliyor hep birlikte görelim. Bakalım Meryem Murat'ın bozuk parası mı olacak yoksa ömür kumbarası mı?
Hikaye tamamıyla bana aittir içinde geçen şiirler de buna dahildir. Herhangi bir kopyalanma durumunda hukuki işlem başlatılacaktır.
Dipnot: Hikayemiz 2002' de geçtiği için, günümüzün sosyal medya imkanları o zamanlar yoktu. Sadece telefon vardı. Bazılarının cep telefonu bile yoktu hatta.
İyi okumalar!
..............................................
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BOZUK PARA (final oldu)
General FictionSevmek biraz da vazgeçmektir aslında. Biraz kendinden vazgeçersin... Biraz da hayallerinden...Bazen ise sevdiğin için hayatını altüst edersin hiç düşünmeden. Kaybettiğinin hesabını yapmazsın severken. Bir gün dönüp bakınca anlarsın ne kadar kaybetti...