39. Bölüm: Son gece

6K 358 182
                                    

Ya aşka boyun eğer insan, ya gurura. Çünkü aşkın başladığı yerde gurur, gururun başladığı yerde aşk bitermiş. Ve gurura yenilip dururmuş da insan... aşka bir kere yenilirmiş.

Murat öfkeyle bakıyordu karşısındaki adama.

"Sana çık dışarı dedim." diye tekrarladı sözlerini. Ses tonu beden yorgunluğunu taşısa da kararlıydı.

"Hayır, çıkmıyorum! Sen beni dinleyene kadar
çıkmayacağım da!" diye karşılık verdi Serkan.

"Söyle şuna çıksın!" dedi Murat keskin bakışlarını Emir'e çevirerek. Onu buraya çağırdığı için ona da kızgındı. Sol elini yatağa bastırarak yatakta doğrulurken hissettiği acıyı yüzüne yansıtmamaya çalıştı. Kendini onun karşısında zayıf göstermek istemiyordu.

"Ağabey bir dinlesen onu..." diye karşılık verdi Emir. "Buraya sana yardım etmeye geldi."

"Bana yardım etmek ona mı kaldı Emir! Onun kim olduğunu unuttun heralde? Ondan yardım alacağımı nasıl düşünürsün?"

Serkan bıkkın bir nefes alıp yatağa doğru ilerledi. "Unutmadı. Ben de unutmadım senin kim olduğunu ama konu ne sen ne de benim. Konu Meryem."

Murat, "Seninle Meryem'i konuşacağımı kim söyledi sana!" diye tısladığında, Serkan, "İnan bana, benim de hayatta son istediğim şey sevdiğim kızı seninle konuşmak ama konu Meryem'in mutluluğu olunca ben yapmam dediğim her şeyi yaparım, buna seninle konuşmak da dahil." dedi.

Murat nefret ettiği adamın suratına şaşırarak baktığında "Doğru duydun." diye devam etti Serkan. "Meryem'i seviyorum, onu ne zaman bu kadar sevdiğimi anlamayacak kadar ve gururumu hiçe sayacak kadar çok seviyorum. Ama mesele bu da değil. Mesele senin Meryem'i ne kadar sevdiğin. Onu gururunu bir kenara bırakıp benim yardımımı kabul edecek kadar seviyor musun?"

"Benim sevgimi sorgulayacak son insan sensin. Senin onu seviyorum dediğin günlerin saatleri kadar bekledim onu. O saatlerin her dakikasında özledim, her saniyesinde de sevdim."

Serkan burukça gülümsedi. Aldığı cevap duymak istediği şeydi. "Madem öyle dinle beni o zaman." dedi yatağın kenarından tutup Murat'ın üzerine eğilerek.

"Meryem gidiyor. Yarın sabah dokuz uçağıyla Almanya'ya dönüyor ve sen hala burada baban olacak inatçı keçinin rızasını mı bekliyorsun?"

Serkan'ın ağzından çıkan son cümle Murat'ın umut dünyasında bir yıkıma yol açarken başını çevirip Emir'e baktı.

"Emir doğru mu bu? Meryem gidiyor mu gerçekten?"

Emir'in başını olumlu bir şekilde sallayarak Serkan'ın söylediklerini onayladığını görünce "Peki bunu bana ne zaman söyleyecektiniz?"diye sordu yüksek bir sesle. Kalp ritminin hızlanması göğsündeki baskıyı artırmış ve nefes alıp vermek ağrı verir olmuştu. Fakat bu ağrı Meryem'in gidişinden daha çok yakamazdı canını. Elini kolundaki serum kablosuna götürüp telaşlı bir şekilde sökmeye çalıştığında,

"Ne yapıyorsun Murat ağabey, yavaş ol bak kendine zarar vereceksin!" diyerek ona engel oldu Emir.

"Benim Meryem'e gitmem gerek Emir." deyip tekrar kolundaki kabloyu sökmek için yeltenmişti ki Serkan'ın elini kavramasıyla bakışları kesişti. Ela gözler öfkeliydi, koyu kahveler ise kararlı.

BOZUK PARA (final oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin