Bu bölümün ismini @Gizlipapatyalar verdi. Çok teşekkür ediyorum kendisine buradan ❤️❤️❤️❤️
Bölüme başlamadan yıldıza da basalım olur mu 😉
Meryem Serkan'ın gözlerine manasızca bakıp "Anlamıyorsun değil mi?" dedi. Serkan'ın kendini Murat'la karşılaştırması onu rahatsız etmişti. Bakışlarını düşürüp bıkkın bir nefes aldı. "Hiç kimse anlamıyor zaten." diye mırıldanıp tekrar kaldırdı bakışlarını karşısındaki adamın gözlerine.
"Ben onu seviyorum Serkan, beni bırakıp gitmiş olması bunu değiştirmiyor. Bunu o gittikten sonra daha iyi anladım." dedi.
Duydukları Serkan'ın öfkelenmesine sebep olmuştu. Sevdiği kızın gururunu bu denli hiçe saymasını kabullenemiyordu. "Ama o senin sevgini hak etmiyor!" diye atılırken Meryem'i kolundan sertçe kavrayarak onu kendine yaklaştırdı.
"Asıl ben onun sevgisini hak etmiyorum." diye karşılık verdi Meryem kolunu Serkan'ın kavramasından kurtararak. "Ben sevgimize sahip çıkamadım. Seninle sözlenerek ona en büyük ihaneti yaşattım. Ama o buna rağmen sevmeye devam etti beni."
Serkan alaycı bir şekilde, "Sevdiği için mi bırakıp gitti seni?" diye sorduğunda Meryem Murat'a senden vazgeçiyorum dediği anı gözlerinde tekrar canladırırken, "O gitmedi ki..." diye sayıkladı. Gözlerine doluşan yaşları avucunun içiyle kurulayıp "Ben ittim onu. Ben uzaklaştırdım kendimden. Senin yüzünden." dedi titrek bir sesle. "Sen onu şikayet etmeseydin..."
"Yapma Meryem!" diye atılarak böldü Serkan Meryem'i. "Bu kadar kör olma... Lütfen." dedi yalvarırcasına. Bakışlarını hüzünle koyulaşan gece karası gözlere daldırırken, "Gör beni Peri Kızı... Seni nasıl sevdiğimi gör artık!" diye fısıldadı Serkan'ın buğulanan gözleri. Dili sussa da sol yanına sığmıyordu artık Serkan'ın hisleri, dolup taşıyordu gözlerinden. Görsün istiyordu artık. Sevdiği kız onu da görsün. Ne kadar sevildiğini bilsin. Ama bilmiyordu ki bir çift ela gözlerden başka her bakan göze kördü gözleri sevdiğinin.
"Kendince onu haklı çıkarmaya çalışıyorsun ama yapma!" diye yükseltti sesini istemsizce. "Onu şikayet ettim çünkü senin iyi olup olmadığından emin olmak istedim. Bunu öğrenmeden sana sırtımı dönemedim, seni bırakıp gidemedim."
"Keşke gitseydin Serkan. Keşke bana verdiğin sözü tutsaydın."
"Gitmemi mi istiyorsun?" diye sordu Serkan gözlerindeki yıkımla. Oysa o ne umutlarla beklemişti Meryem'in dönüşünü. Sahi ne düşünmüştü? Meryem'in koşup boynuna sarılacağını mı? Sevgisine karşılık alacağını mı? Beyhude bir bekleyişti onunki. Peri Kızı'nın masalı kendisiyle yazılmamıştı.
"Git Serkan." dedi Meryem karşısındaki adamın gözlerinin içine bakarak. Gözlerindeki yıkıma bir anlam veremiyordu. "Sen her halinle kabulümsün demişti bahçeye ilk indiklerinde. Bu sözün ne demek olduğunu yeni idrak ediyordu Meryem. Murat söylediklerinde haklı olamazdı değil mi? Olmamalıydı... Olmaması için elinden geleni yapmalıydı. Bakışlarının temasını koparıp birkaç adım uzaklaştı Serkan'dan. "Senin gitmemeni gerektirecek hiçbir şey yok aramızda, olmayacak da... Gitmen en doğrusu." dedi.
Sevdiği kadının söylediği sözler Serkan'ın kalbinde sanki bir deprem etkisi yaratmıştı. "Olmayacak da." demişti. Bir umut kırıntısını dahi çok görmüştü sevdiği ona.
"Parmağında benim yüzüğüm var Meryem. Nasıl yok?" diye sordu son umut kırıntılarını dile getirerek.
"Bak. Parmağımda bir yüzük görüyor musun?" derken elini öfkeli bir şekilde havaya kaldırdı Meryem. Bir şekilde Serkan'ın gitmesini sağlamalıydı. Bu onun için en iyisiydi.
"Sevdiğim adama ait olmadan önce çıkarıp attım onu." diye devam etti yüksek bir sesle. "Sen de biraz gururlu ol ve çıkar at artık şunu parmağından. Ve giderken de şikayetini geri almayı unutma sakın çünkü zorla kaçırmadı Murat beni. Seni kanlar içinde bırakarak ben gittim onunla."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BOZUK PARA (final oldu)
General FictionSevmek biraz da vazgeçmektir aslında. Biraz kendinden vazgeçersin... Biraz da hayallerinden...Bazen ise sevdiğin için hayatını altüst edersin hiç düşünmeden. Kaybettiğinin hesabını yapmazsın severken. Bir gün dönüp bakınca anlarsın ne kadar kaybetti...