Sonunda cesaretini toplayıp Mirza'yı aradı.
Mirza çalan telefonla uyuşukça gözlerini açtı.
Boş içki şişelerinin altından telefonunu aldı. Arayan kişiyi görünce gür bir kahkaha attı.
Gözünden akan yaşı silip telefonu cevapladı.
Gülmesine devam edip "ooo kardeşim sen beni ararmıydın?" Dedi. Bu bir sorudan çok bir kinayeydi.
Ahmet onun sarhoş sesinden yüzünü buruşturdu.
Yutkunup hemen konuya girmek yerine rahat bir şekilde konuştu "kusura bakma devrem işler yüzünden." Deyip elindeki tesbihi sıktı.
Mirza dudak büzüp "işlerden kafasını kaldıramayan işkolik Ahmet beyimiz." Deyip tekrar kahkaha attı.
"Ama böyle devam edersen daha çok kaybedersin be Ahmetciğim." Deyip elindeki viskiden bir yudum daha aldı.
Ahmet, kaşlarını çatıp "benim bir şey kaybettiğim yok devrem." dedi.
Aslında ne çok şey kaybetmişti. Mirza, yutkundu yorgunca kafasını arkasındaki koltuğa koydu "ben çok kaybettim ama, sırf aç gözlülüğüm yüzünden ben çoook şey kaybettim be devrem. Meldamı kaybettim lan ben" deyip bir yudum daha aldı.
Ahmet ağrıyan başına masaj yapıp sessizce "melda" dedi.
Onun hala neden öldüğünü bilmiyordu
Çocukluk arkadaşının ölümünü daha bilmiyordu. Yutkunup "o nasıl öldü mirza?" Dedi bu soruyu kaç kez sormuştu mirzaya hep aldığı cevap bilmiyorum cevabıydı.Mirza elindeki içkiyi çalkalayıp "o gece büyük bir iş kaybetmiştim. Sinirle eve geldim. Melda yatakta ağlıyordu. Yanına gittim tam saçını okşayacakken hızla geri cekildi. Ne olduğunu anlayamamıştım. Bir anda bana katil demeye başladı. Biliyormusun ben bebeğimizin katiliymişim." Deyip tekrar güldü. Ahmet şaşkınlıkla "senin ne suçun var?" Dedi.
Mirza gözundeki yaşı silip "sus da konuşayıimm" dedi sinirle. Ahmet susup dinlemeye devam etti.
Mirza iyice sarhoş kafayla konuştu "bende hem iş sinirinden hemde o sinirle onu oraya indirdim. Trabzanlara tutundu yalvardı 'bırak beni.' Diye dinlenmedim. Saçlarından tutup onu aşağı indirdim. Sanki çöpmüş gibi onu yere attım.
Titriyordu korkudan umursamadan ordan demir çubuğu alıp vurmaya başladım. Hala çığlıkları kulağımda. Gözüm dönmüştü. Özellikle beline ve karnına vurdum sonunda bayıldığında onu bırakıp evden çıktım.
1 ay eve gelmedim. Geldiğimdede her yer iğrenç kokuyordu özellikle orası burnumu tutup aşağı indim. O-o hala bıraktığım yerdeydi. Ahmet o-o öl-ölmüş-tü." Deyip tekrar kahkaha atmaya başladı. Ahmet, duyduklarıyla buz kesmişti fısıltıyla "sen onu öldürdün." Dedi.
Mirza kahkasının devamında "önceden dayanırdı demek ki pili bitmiş." Dedi bir çocuk edasıyla.
Ahmet, onun bu tavrına sinirle bağırıp "pislik herif, ben onu sana emanet etmiştim. O benim kardeşim gibiydi sırf seviyorsun diye onu ikna etmiştim evlenmeye." Dedi bağırarak. Mirza gülümsedi "ooo hakkını ödeyemem bak o konuda. Ama söz bu sefer çok iyi bakıcam ona." Deyip biten içki şişesini diğerlerinin yanına attı.
Ahmet kaşlarını çattı akıp "kime iyi bakıcaksın lan?" Dedi.
Mirza, sıkılmış bir şekilde "ohoo sende amma salaksın. Yeni oyuncağıma iyi bakıcam bu sefer pili bitmeyecek korkma daha az eğleniyorum." Deyip telefonu Ahmet'in yüzüne kapattı.
Yorum ve oylarınızı bekliyorum.
Sizce zehra kurtulucak mı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMERA FERAM ☑
Dla nastolatków▪︎TAMAMLANDI▪︎ Mutluluk neydi? Yani gerçek mutluluk? Baba sevgisi, aile sıcaklığı? Peki size bir soru. Size hiç kendi hayatınız için söz hakkı verildi mi? İşte bana verilmedi. Benim kaderimi onlar çizdi ve beni bir avuç sevgiyle uğurladılar yaşadığı...