KESIT

6.1K 157 0
                                        

"Eğ-eğer sana bir ş-şey ol-olursa ben- ben kendimi affedeme" dedi Zehra, hıçkırıklarının arasından.

Ahmet'i hastaneye getirdiklerinde çok kan kaybetmişti doktorlar hemen ameliyata almıştı bıçak sol göğsünü hafif sıyırsada iç kanama tehditi olabilir diye yoğun bakımdaydı.

Bu süre zarfında Ahmet hic uyanmamıştı.

Zehra, zorlukla yutkunup elini cama götürdü.

Akan gözyaşlarını silme gereği bile duymadan diger elini sol göğüsüne koydu "b-burası çok ağr-ağrıyor. Sen neden öylece yatıyorsun. Kal-kalk yalvarırım kal-kalk. Hem bak biz-biz senle daha c-çok atışıcaz." Deyip tekrar hiçkırarark ağlamaya başladı.

Ahmet'i öylece cansız yatarken Görmek Zehra'nin daha fazla vicdan azabı çekmesine neden oluyordu.

Gözünden akan yaşı sildi zorlukla "artık beni severmisin bilmiyorum. Ama bil-bildiğim bi-bir şey varki be-ben seni sev-seviyorum. Bu cümleyi sen bana bakarken söylemeyi ne çok isterdim. Ne-neden o kadar geç kaldım bilmi-bilmiyorum. Affet yalvarırım beni." Deyip son kez Ahmet'e baktı.

Yutkunup ağrıyan bacaklarıyla aksayarak dışarı doğru yürüdü.

Dışarda yağan yağmurun altında durup kafasını gökyüzüne çevirdi. Sarı saçları yağmur sayesinde ıslanıp koyu bir renk almıştı.

Yeni bağdajlanan yaraları ıslanıp yanmaya başlamıştı.

Ellerini etrafında açtı akan gözyaşları yağmurla karışıp akıyordu.

Cılız çıkan sesine inat bağırıp "affet beni yalvarırım affet. Gök şahidim olsun ki seni asla artık bırakmiycam." Deyip hızla yere oturdu.

Kısa bir o kadarda duygusal bir kesit. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

Duyuru
Imera feram final olduktan sonra zeynep ve asafın çocuklarinın kitaplarını ve zehra ve ahmetin kitabinıda yazicam. Oy ve yorumlarınizı eksik etmeyin seviliyorsunuz.

İMERA FERAM ☑Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin