Yazardan
Düştüğümüz kuyular sandığımız kadar
Dipsiz değil aslında, tutunmaya çalıştığımız ipler çok kısaCharles Bukowski
Mardin'e yeni bir gun doğmuştu. Güneş her zaman ki canlılığıyla etrafı ısıtmaya ve aydınlatmaya başlatmıştı.ADAR konağına her zaman ki gibi bir gün başlamıştı. Herkes kalkmış giyinmişti...
Pencereden sızan güneş ışınları Asaf'ın yüzünü aydınlattı.
Asaf, yüzünü buruşturup hafifçe yan döndü toplantı aklına gelince hızla gözlerini açtı.
Şifonyerin üstündeki telefonuna uzandı saatin sekiz olduğunu farkedince derin nefes aldı. Geç kalmamıştı.
Yan tarafına baktığında yatakta uyuyan karısıyla karşılaştı.
Beyaz yastığa dağılan kumral uzun saçlara baktı daha sonra ay kadar beyaz ve güzel olan yüzüne. Hayranlıkla iç çekti.
Aklına aniden üç günde yaşadıkları ve duydukları şeyler geldi.
İçinde Karısına karşı bir merhamet beslemesine neden olmuştu.
O karısının onu istemediğini sanıyordu, ama aslında karısı hiç kimseyi istemiyordu taktiri ilahi onları birbirine yazmıştı.
Derin nefes aldı..
Yaptığı şeylerden pişmandı hemde çok. Kendini nasıl affetireceğini bilmiyordu..
Ama bu kadını gördükçe içinde coşan heyecan nedensizce onu çok mutlu ediyordu..
Daha fazla oyalanmamak için bakışlarını karısından çekip yataktan kalktı.
Ilk önce banyoya doğru ilerledi. Kısa bir duş aldıktan sonra havlusuyla banyodan çıktı.
Yatakta hâlâ uyuyan karısına kısa bir bakış atıp dolaptan takımını çıkardı.
Siyah takımını üstüne giydikten sonra kol düğmelerini ilikledikten sonra yatağa yaklaşıp hafif eğilip burnunu karısının saçlarına gömdü. " Çok güzel kokuyorsun hatun aynı cennet gibi" diye geçirdi içinden. Son nefesini de çekip ne kadar istemese de Zeynep'ten ayrıldı.
Köşede duran koltuktan ceketini alıp odadan çıktı. Merdivenlerden inerken yukarı çıkan Aslıhan'la karşı karşıya geldi.
Asaf'ın Nedense içinde bir his vardı kötüydü bu his. Aslıhan sevdiği adamın gözlerine baktı bu gözlerde aşkı ne çok aramıştı. Ama gel gör ki o aşk ona değil Zeynep'e oldu.
Aslıhan, aklına gelen gerçekle yutkundu. Çocukluk aşkıydı bu adam ne kadar çok yalvarmıştı gururunu ayaklar altına almış sadece kendilerine bir şans vermesi için.
Kendisine nefretle bakan bakışlarla hızla gözlerini çekti. Canı yanmıştı. Sevdiği adam tarafından nefret edilmek ne zordu!
Yumruğunu sıktı onun için bunun tek sorumlusu Zeynep'ti. Belki o olmasaydı
Şimdi Asaf onu bir umut sevebilirdi...Içinden Zeynep'e her turlu bedduayı sıraladı...
Asaf, kenara çekilip hızla aşağı indi ona doğru paytak adımlarla koşan Egemen'i görünce eğilip kollarını açtı.
Egemen, Asaf'ı geçip hızla arkasına koştu. Asaf, kendisini es geçen oğluyla kaşlarını iyice çattı.
Merakla arkasına baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMERA FERAM ☑
Fiksi Remaja▪︎TAMAMLANDI▪︎ Mutluluk neydi? Yani gerçek mutluluk? Baba sevgisi, aile sıcaklığı? Peki size bir soru. Size hiç kendi hayatınız için söz hakkı verildi mi? İşte bana verilmedi. Benim kaderimi onlar çizdi ve beni bir avuç sevgiyle uğurladılar yaşadığı...