Yazardan
Sabahtan beri ağlayan oğlunu susturmaya çalışırken bir yandanda acıyan karnıyla dayanmaya çalışıyordu.
Birden iceri giren Zehra'yla, Zeynep derin nefes aldı.
Zehra, kaşlarını çatıp "neden bu kadar çok ağlıyo?" Diye sordu. Zeynep, bilmiyorum dercesine omuz silkip "karnı tok, altı temiz, gazınıda çıkardım ama inatla ağlıyor." Dedi gözlerinin dolmasına engel olamayarak. Birden Menese'nin de ağlamaya başlamasıyla zeynep oflayıp "d-doktoru çağır lütfen." Dedi korkuyla.
Zehra kafa sallayıp hızla odadan çıktı.
Yarım saat sonra içeri giren doktorla Zeynep kucağında susturmaya çalıştığı iki çocukla ayağa kalktı.
Derin nefes alıp "susmuyo. Ne yaptıysamda yine nafile." Dedi.
Doktor, kafa sallayıp Miraç'ı Zeynep'in kucağından aldı. Hala ağlayan çocuğu yatağa koyup kontrol etmeye başladı.
Zeynep, korkuyla doktorun her hareketini harfi harfine izliyordu. Ağlamaktan yüzü kızaran çocuğuna baktıkça göğsü sıkışıyordu.
Doktor, son kontrollerden sonra Zeynep'e bakıp derin nefes aldı "şuanda ilaç falan veremem vücudu kaldırmaz. Zaman zaman böyle ağrıları olucak 2 yaşına geldikten sonra ilaç tedavisine başlayacaz." Dedi. Zeynep, kaşlarını çatıp "n-ne ilacı?" Dedi.
Doktor, yutkundu Zeynep'in bilmediğini anlayınca içinden okkalı bir küfür savurdu. Derin nefes alıp " eşinizle konuştum. Çocuğunuz, sizin önceden aldığınız darbeden dolayı vücudunun belli bir kısmı felçli doğdu. Sol yumurtalığınızda zedelenme var." Dedi.
Zeynep, duyduklarının şokuyla hızla yatağa tutunda az daha kucağındaki kızını düşürecekken zehra hızla atılıp Menese'yi kucağına aldı.
Doktor geçmiş olsun dedikten sonra odadan çıktı.
Zeynep, hala ağlayan oğlundan uzaklaşıp duvarın köşesine sindi. Zehra, korkuyla Zeynep e baktı.
Ne kadar seslensede nafileydi. Zeynep, sanki başka bir boyuttaydı. Sürekli 'benim suçum' deyip duruyordu.
Ne ağlayan çocuklarını duyuyordu. Ne de kendisine seslenen Zehra'yı.
Biraz zaman gectikten sonra Zeynep, şimşek çarpmış gibi kendine geldi 'Asaf biliyordu.' Zihninde uğuldayan cümleyle korkuyla kendine bakan Zehraya baktı.
Ayağa kalkıp sakin olmaya çalışarak "abini ara." Dedi.
Zehra, başta anlamasa sonradan Kafasını sallayıp Asaf'in numarasını tuşladı.
Açılan telefonla tam konuşacakken Zeynep, hızla telefonu alıp hiç düşünmeden "sen-senden n-nefret ediyorum ce-c-cenk asaf." Dedi. Hıçkırıklarının arasından.
Söylediği cümlenin ağırlığıyla yutkundu ne kadar geri almak istesede ok yaydan çıkmıştı. Geri alamazdı. Daha fazla konuşucak hali olmadı için.
Telefonu hızla kapattı. Gözlerinden akan yaşları silip yatağında uyuyan oğluna baktı.
Çok şükür o ve kızıda susmuştu. Zeynep, ağrıyan göğsüyle derin nefes aldı. Ona korkuyla bakan Zehra'ya bakıp "b_ben biraz hava alıcam." Dedi tam kapıya gidecekken Zehra hızla "bende seninle geliyim." Dedi.
Zeynep, bakışlarını çocuklara çevirince, Zehra, unuttuğu şeyle alt dudağını ısırıp "çok durma ama hava soğuk." Dedi.
Zeynep, sadece kafa sallayıp odadan çıktı.
![](https://img.wattpad.com/cover/117882323-288-k928931.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMERA FERAM ☑
Teen Fiction▪︎TAMAMLANDI▪︎ Mutluluk neydi? Yani gerçek mutluluk? Baba sevgisi, aile sıcaklığı? Peki size bir soru. Size hiç kendi hayatınız için söz hakkı verildi mi? İşte bana verilmedi. Benim kaderimi onlar çizdi ve beni bir avuç sevgiyle uğurladılar yaşadığı...