6.IMERA FERAM

20.6K 793 42
                                    


Sorarsın kendine bir boşluk neden bu kadar ağır olabilir?
Susarsın...

H

Her gecenin bir sabahı vardır ya kimileri ağlayarak uyur kimileri gülerek uyur sabah ne olacağını bilmeden gözümüzü yumarız...

Peki hiç düşündük mu ya bir daha gözümüzü bir sabaha açamazsak?
.....

Zeynep, gözüne gelen ışıkla yüzünü buruşturdu ne kadar uyanmak istemesede gözlerini açtı. Bir kaç dakika ayılmak için bekledi. Sonunda kendine geldiğinde  sağına baktı  yanında  kimseyi görrmeyince hızla yataktan doğruldu. Aniden doğrulunca dönen başıyla yatak başlığına tutundu. Sonunda geçen baş  dönmesiyle derin nefes aldı.

Uyku mahmurluğuyla Etrafına bakıp gözlerini ovaladı. Daha sonra banyodan gelen seslerle kaşlarını çattı. Seslere kulak kabarttı  daha fazla dayanamayıp adımlarını banyoya doğru ilerletti. banyo kapısına geldiğinde tam kapı koluna elini uzanmıştı ki açılan kapı ve üstünden su  damlaları akan yapılı ve oldukça kaslı bir vücutla dib dibe gelmeyi şüphesiz ki hiç istemiyordu. Zeynep Derince ve seslice yutkunup gözlerine engel olamayarak kocasını baştan aşağı süzdü. Daha sonra yaptıklarını farkedince utançla hızla başını kaldırdı.

Kendisinden oldukça uzun olan kocasıyla bakışması ne kadar zor olsada Asaf ağa az da olsa  eğildiği için burun burunaydılar.

Asaf, karısının yasemin kokusunu Derince içine çekip karısının büyük ve oldukça güzel olan ela gözlerine baktı. Bu kadına katı olamıyordu nedensizce onun yaşadıklarını duymuştu, ama karısının onu istememesi, ona koyduğu için ona kırgın ve kızgındı, ama işte yasemin kokulusuna kendini sevdirecekti.

Genç kadın kocasının kahve hareleri ve dudaklarına doğru akan su damlalarıyla  ne diyeceğini ve ne yapacağını bilemez bir şekilde kocasının kolunu tuttuğu gibi onu banyonun içinden çekip aynı hızla banyoya girip kapıyı kapatıp Derince nefes alıp elini kalbine koydu.

Olmazdı dimi ona karşı çekilmezdi.  sırtını kapıya yaslayıp derin nefesler almaya çalıştı. O zaman neydi bu heyecanının sebebi? Ama kocasıydı sonuçta.  Zeynep daha fazla sırtını kapıdan ayırıp  düşünmemek  için üstündeki gecelikten kurtulup hızla banyoya girdi.

Genç adam az önce onu kuvvetli çekenin minik karısı olduğuna hala inanamıyordu bir kapıya birde karşıdaki gardolabın aynasından kendine baktı. Içinden 'minik ama kuvvetli kadın' diye geçirip dolaba doğru hareket etti. Onlara şaşkınlıkla bakan Egemen'i son dakika hatirlayip mavi havlusuna sarılı olan yeğenine  baktı. Egemen, oflayıp etrafına bakarken Asaf onun bu haline sırıtıp "noldu minik canavar?" Dedi.

Egemen başta omuz silksede sonunda dayanamayıp "bey şıkıydım" deyip tekrar yanaklarını şişirdi.

Asaf, düşünür gibi yapıp "teyzen seni giydirsin onunla bahcede oyna ha oğlum?" Deyip tekrar gardolabın kapağını açtı.

Egemen el mahkum kafa sallayıp iyice havlusunu tutup koşarak  odadan çıktı.

Asaf, gülümseyerek önüne döndü dolaptan siyah bır takım çıkarıp hızla giyindi sıra kravata gelince tam takacakken banyodan çıkan ve üstünde sadece bornoz olan karısıyla yutkundu. Zeynep, yanına kıyafet almadığı için kendisine saydırarak banyodan çıktı bir umut Asaf'ın olmamasını diledi ama odadan hala çıkmayan kocasını görünce şaşırsada belli etmemeye çalıştı hafifçe kızaran yanaklarıyla yutkunup  yere bakarak ilerledi.

Sonunda Asaf'ın  yanına gidip kendi bölümü olan kapağı açıp içinden mavi bir elbise ve siyah bir sal alıp dolabın kapağını kapattı.

Hala ona bakan kocasına bakıp utanarak "bir isteğin varmı?" Diye sordu. Asaf Derince soluyup tam yok diyecekken elindeki kravatı fark edince karısına uzattı "şunu tak." Zeynep bir kravata bir Asaf'a baktı Allah'tan biliyordu takmasını Ali abisininkini hep o yapardı.

Kravatı alıp Asaf'a baktı kaşlarını  kaldırıp bir kendisine bir de kocasına baktı. Dudak büzüp  "eğilsen" deyip yutkundu. Asaf hafif tebessüm edip "olmaz takım kırışır" deyince Zeynep, küçücük ağzını  kocaman açıp  Hızla kaşlarını  çattı  " ee ben napiyim?" Deyince Asaf omuz silkip hafif eğildi Zeynep'in kalçalarından tutup kucağına aldı. Zeynep, korkuyla hızla kollarını Asaf'ın boynuna  doladı sinirle  "delirdin mi? Az daha düşecektim" deyince Asaf, kaşlarını  çatıp "sende kısa Olmasaydın! " deyince Zeynep,  hızla dudaklarını büzüp çok bilmiş bir tavırla  "bi kere ben kısa değilim sen çok uzunsun"deyince. Asaf alayla "kaç santimsin? " deyince Zeynep, biraz düşünüp "1.64" deyince Asaf, kendini engelleyemeyerek güçlü bir kahkaha attı. Zeynep bozulduğunu belli etmemek için "peki sen kaç santimsin dev hazretleri" Asaf 'dev hazretleri' lakabıyla  kaşlarını çatıp  "1.92" deyince zeynep yutkunup istemsizce "Oha! Ee o zaman çocuk olursa boyu sana çeksin" deyip hayranlığını belirtirken dediğini hatırlayınca utançla başını eğip tam konuşacaktı ki Asaf, tebessümle "tabi bana çeksin senin gibi bücür olursa vay halime" deyince Zeynep, küskünce "indir beni!" Deyip ellerini göğsünde kavuşturup  başını başka tarafa çevirdi. Gözleri dolmuştu. Asaf dediğini fark edince Zeynep'in yanağını öpüp "senin boyun kısa ama vücudun ve yüzün güzel. imera feram" dedi ikna etmeye çalışır bir ses tonuyla.  zeynep duyduğu cümleyle asaf'a dönüp "ne?" Deyip dediği kelimeyle dolu gözlerine inat gülümsedi. Asaf, dediği kelimeyi hatırlayınca pişman olsada Zeynep'in mutlu olduğunu görünce tebessüm edip "haydi şunu tak" Zeynep, kravatı unutmuş bir şekilde heyecanla "o ne demek?" Dedi  merakla asaf Derince oflayıp  "zamanı geldiğinde söylerim. " deyip kravatı  işaret  etti " Haydi da" deyince Zeynep, mutlulukla kravatı takıp Asaf'a baktı

Asaf, hızla Zeynep'in dudaklarına küçük bir öpücük kondurup onu yere indirdi. Zeynep, bu ani öpücükle  kitlenmişti sanki. Asaf tam çıkacakken kapıda durup bir an kendini kaybedip arkasına dönüp ona bakan zeynepe bakıp "çocuk işlemine son hızla devam" deyip çapkınca göz kırpıp çıktı. Zeynep duyduklarıyla utanarak başını salladı.

Zeynep, gülümseyip elini kalbine koydu  fısıltıyla "düzeliyor mu Allah'ım?" Dedi dolan gözleriyle.

Dedik ya hayat şımarıktı pohpohlanmak istiyordu. Ilgi gösterene güzeldi herşey ama sırt çevirene ne denir bilinmez herşeyin sonu gibi..

Zeynep, odasını toplayıp odasından çıktım merdivenlerin başına geldiğinde kayınvalidesini görünce gülümsedi.

Yavaş adımlarla onun yanına gidip "Bir isteyin var mı ana?" Diye sordu.

Yaşlı kadın, kafasını olumsuz anlamda sallayıp kendi odasına doğru gitti. Zeynep, bu tavirla kaşlarını çatıp birşey demeden mutfağa gitti bu sefer.

Mutfakta kahvaltı hazırlayan hizmetlilere kısa bir baş selamı verip demlenmiş olan çaya baktı.

Evdeki herkes gergin Zeynep ne kadar bunun farkında olsada sesini çıkarmamayı tercih etti.

Sizce kitap güzel  mi???
Oy veren ve yorum yapan herkese teşekkür ederim

Seviliyorsunuz;)

İMERA FERAM ☑Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin