🎶Mor Ve Ötesi-Cambaz🎶
İnstagram|Lah._.za
Spotify|Lotus.kalem
Sizi gerçekten anlayamıyorum. Sürekli bu oy ve yorum konusunu açmak gerçekten canımı sıkmaya başladı okurlarım. Henüz öyle kocaman bir kitleye ulaşamadığımın farkındayım ancak sizler desteğinizi esirgerseniz hiçbir zaman istediğime ulaşamayacağım. Bir yıldıza basmak veya yorum yazmak bu kadar mı zor? İnanın benim yazmak için verdiğim emeğin yanında sizin yapacağınız yorum çok değil. Rica ediyorum biraz anlayış gösterin.😢
♡
🍒
Araladığı tül perdenin ardında durmuş güneş vuran bahçeye bakan Nefes içindeki sıkıntıdan dolayı ne yapacağını bilemiyordu. Okula hafta sonu olduğu için gidemediği için Rüzgar'la sabah stajı hakkında konuşmuştu. O gün söylediklerini tekrarlamıştı. Ancak aradaki tek fark stajını kendi şirketine almasıydı. Bu Nefes'te iplerin kopmasına sebep olmuştu. Yavaştan teslim olduğunun farkına varıyordu ve ellerinden kayıp giden kontrolünün korkusuyla yeni bir kavgaya tutuşmuşlardı.
Fakat Rüzgar'la olan tartışmaları onun her ılımlı yaklaşımında Nefes'i delirtiyordu. Arada ufak tefek bağrışların dışına çıkamadıkları gibi tüm itirazlarına ve tehditlerine rağmen Rüzgar kararından vazgeçmemişti. Çaresizlikten ağlayacağının farkına vardığında kaldığı odaya gelmişti. Düşündükleriyle gözleri yeniden dolduğunda aralık duran dudaklarının arasından titrek bir nefes aldı. Bir duygu ruhunu sarmıştı ve isim veremedikçe ağlamak istiyordu. Gurur demek istese tam değildi...Bir şeyler zoruna gidiyordu. Adam hayatına girer girmez ipleri elinden gitmiş,çevresindeki olayları kontrol edemez olmuştu. İşte bunu istemiyordu! Tekrardan aynı şeyleri yaşamak istemiyordu!
Üç gün önceki benliğine kavuşmak için önünde bir hafta vardı. Bu hem özgür kalabilmek için sayılı günler olsa da aynı zamanda esaret altında tutulacağının anlamına geliyordu. Perdeyi gerisi geri kapatıp yatağın bir köşesinde duran bavulunun yanına gitti. Henüz içindeki eşyalarını çıkarmamıştı. Gerçi yapmak gibi bir isteği yoktu. Mor bavulunu yatağa koyduktan sonra fermuarını çözdü. Daha çok elbise ve eteklerle dolu olan bavulunu odadaki büyük gardolaba dizdikten sonra bir alt kata sığdırdığı ayakkabılarınıda yerleştirdi. Makyaj malzemelerinide hâllettikten sonra bavulu sandalyenin üstüne çıkarak gardolabın en üst kısmına kaldırmıştı.
Özel olan diğer eşyalarını odanın kendisine ait bulunan banyosuna yerleştirdi. Bunları yaparken ister istemez rahatsızlık duyuyordu. Başka bir yere giderken oraya alışması hiçte kolay değildi. Sürekli saklanma hissiyle dolup taşıyordu. Kimseyle iletişme geçmek istemiyordu. Geçmişinden sıyrıldığında kendini bu kadar çaresiz ve yardıma muhtaç hissetmişti. Bu ikinci defa oluyordu. Rahatlayabilmek için kısa bir duş aldıktan sonra geri kalan zamanını değerlendirmek için uzun bir saat ders çalışmış sonrada kitap okumaya vaktini ayırmıştı. Kitabın son sayfalarına geldiğinde aşağıdan gelen seslerle oturduğu koltuktan dikleşti. İster istemez hafiften korkmaya başlarken aklına gelen ihtimalle nefes alamadı. Onu bulmuş olamazdı değil mi? Kurtulmak için elinden gelen her şeyi yapmıştı. Bu kadar kolay izini bulması imkansızdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAHIN ACI TONU|Tamamlandı.
Teen FictionAşk duygusunun benim gibi bir kadın için yeri yoktu. Eğer hayatta zamanı kısıtlı bir kadınsanız her şeyden uzak durmalıydınız. Ama sanırım ben bu kuralı çiğnemiştim. Yaralı ruhum yeterince can çekişmiyormuş gibi ona yeni yaralar armağan etmiştim. Kı...