XXIII-"Paramparça."

179 8 12
                                    

İnstagram|karmaşehrinbaby

Spotify|Lotus.kalem

🍒

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🍒

"Başını belaya sokmakta senden daha iyisi yok Nefes!"demesiyle önündeki adamın ensesine silahı vurması bir olan Rüzgar sayesinde bedeni biraz olsun gevşeyen Nefes söylenenleri duymazdan geldi.

"Ölmedi değil mi," Bir adım ileriye atılıp yerde yatan adama bakarken kendine hiç olmayacak kadar sert ve tehlikeli bakan gözlerin karşısında gülümseyip omuz silkti. "Şey,tamam. Kelebeği alacak mısın?"

Silahı geri beline yerleştiren Rüzgar kafasını sallayıp kasanın yanına ilerledi. Aklından geçen rakamları hızlı bir şekilde girdikten sonra yakalanma ihtimaline karşı gözüne ilk anda çarpan parlak kelebek bronşunu aldı. Koridordan gelen konuşma seslerini işiten Nefes Rüzgar'a döndü. "Birileri geliyor. Nasıl gideceğiz?"

"Ben senin bunu da düşündüğünü sanmıştım,"diyerek iğneleme yaptığında gözlerini kısan Nefes'e odaklanmak yerine bir bedenin kolaylıkla geçebileceği büyüklükte olan cama ilerledi. "Camdan atlayacağız. Orada dikilmek yerine gel."

"Neden sürekli bir yerlerden kaçıyoruz ki?"

"Acaba kimin yüzünden? Acele et biraz!" Camı açıp ilk kendi bedenini aşağıya atan Rüzgar bulundukları yerin karanlık olmasına sevinmişti. Çok geçmeden Nefes'te camdan aşağıya sarkıttığında ince belinin iki yanından tutup yere sağlam bir şekilde inmesini sağladı. Malikanenin ön tarafına ilerleyen karanlık yolda koşar adımlarla ilerlerken arkasında mızıldanan Nefes'i duymamazlıktan geliyordu. Bir kez olsun söylediklerini dinlemiş olsaydı şu an bu durumda olmazlardı.

"Biz şimdi kaçıyoruz ama yaptıklarımızı biliyorlar. Boşuna uğraşıyoruz sanki?"diyen Nefes aklına gelenlerle kaşlarını çatmıştı.

"Sabaha çıkamayacaklar." İleride duran arabasına bindiklerinde onları görüp harekete geçen korumaların durdurmalarına izin vermeden oradan uzaklaştılar. İzlerini kaybettirecek kadar uzaklaştıktan hemen sonra arabayı karakolun önünde durduran Rüzgar ile Nefes ona döndü.

"Burada ne işimiz var? Hem o kelebeğin içindeki flashta ne var?" Sorularını ardı ardına sıralarken bir yandan da onun bronşu kırıp flahı çıkarmasını izliyordu.

"Yaptıkları tüm suçlar burada var. Aklına ne geliyorsa? Şimdi bunu polise teslim edeceğiz."

"Sonunda adalet adamı olmaya mı karar verdin?" Alaylı sözlerine engel olamayan Nefes onun attığı sert bakışları tınlamadı. Söylediklerinde gayet haklıydı.

"Bazen hiç olmadığım kadar hukuk adamı olabiliyorum Nefes. Ayrıca sana daha öncede söyledim. Adaleti bile sıyırıp kaldıkları yerden devam eden adamlarla uğraşıyorum."

SİYAHIN ACI TONU|Tamamlandı.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin