XV-"Yanılgı"

209 9 17
                                    

🎶Ercüneyt Özdemir- Aşk Bende Ağır Artık🎶

İnstagram|karmaşehrinbaby

Spotify|Lotus.kalem

🍒

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🍒

Zaman aşımında günler biraz çatışmalı,biraz doğal seyrinde ilerliyordu. Arada evden çıkan bağırış sesleri korumalara artık sıradan gelmeye başlamıştı. Neyse ki evin yardımcısı kırılan birkaç vazo ve bardak dışında başka bir şey bulmuyordu. Henüz kayıp yoktu. Yeni bir kavganın ardından kapıyı çarparak çıkan Nefes hırçınlığını belli eden koyu gözleri ve hafif meltemde sallanan saçlarıyla hızlı adımlar atarken bir an olduğu yerde durdu. Sakinleşebilmek için derin bir nefes alıp avuç içleriyle yüzünü örttü. Beyaz gömleği,asker yeşili kalem eteğiyle ve topuklu ayakkabılarıyla gayet şık görünüyordu ancak gününü mahveden Rüzgar ile incelediği dosyayı evde unutmuştu.

Sıcaktan terleyen ensesini serinletmek için saçlarını sağ omzuna toplayıp Rüzgar'ın arabasına ilerledi. Aynı saniyede evden çıkan Rüzgar elindeki dosyayı sımsıkı kavramış öfkesini akşama saklıyordu. Arabanın kapılarını açtığında yolcu koltuğuna oturan Nefes'ten sonra kendiside binerek arabayı bahçeden çıkarmıştı.

Sessizlik içinde devam eden yolda biraz daha sakinleşebilen Nefes dosyayı çantasına koydu. Çalan telefonunu ekranına bakmasıyla Can'ın ismini gördü. O sırada kendine engel olamayarak telefona bakan Rüzgar iç çekmekten kendini alamamıştı. Şu aralar Nefes'e karşı olan tavılarından hiç hoşlanmamıştı. Bu haftada onunla sayamadığı kadar tesadüfen yakınlaşmışlardı. İlki piknikte olan yakınlaşma daha sonrasında devam etmişti. Bunlar daha çok kavga ettikleri zamanlar oluyordu. En sonuncusu ise bu sabahtı. Yeni bir vazoyu eline almış kafasına fırlatacak olan Nefes'in havadaki kolunu son anda tutmuştu ancak hesaba katmadığı şey geriye korkuyla giden genç kızın koltuğun kolçağına çarpmasıydı. Koluyla belini tutmasaydı daha kötü bir pozisyonda olabilirlerdi. Bu yinede yüzlerinin arasındaki çok az mesafenin olmadığı anlamına gelmiyordu.

Yakınlaşmayla Nefes'in parmakları gevşeyip vazo yerle buluşmuştu. Hırçınlaşmasıyla yüzleri daha çok yaklaşmış neredeyse dudakları anlık bir saniyeyle tüy hafifliğinde bir dokunuşla sıyrılmıştı. Rüzgar'ın düşündüklerinin aynısını düşünen Nefes aramayı cevaplandırmak yerine meşgule atmıştı. Can'la olan ilişkileri artık iyi gitmiyordu. Nasıl böyle olduğunuda bilmiyordu! Bu gece mezuniyette öğrenecekti.

Sabah ki Rüzgar'la olan yakınlaşma aklına geldiğinde kalbi tekledi. Eli oyalanmak için boynundaki kolyelerle oynarken hızlanan kalp atışlarını nasıl durduracağını bilmiyordu. Neler oluyordu? Neden hareketleri az da olsa değişiyordu? Aklına gelen ihtimaller onu korkutuyordu? Acaba...Acaba Rüzgar'a bir şeyler mi hissediyordu?

SİYAHIN ACI TONU|Tamamlandı.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin