XXXI-"Ampulü Kırık Geçmiş"

152 11 17
                                    

İnstagram:karmaşehrinbaby

Spotify:Lotus.kalem

kalem

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🍒

Aldığı olumsuz cevap karşısında umutları yerle bir olmaya devam eden Rüzgar yıkılan duvarlarıyla geriye çekildi. Göz bebekleri amaçsızca etrafta dolaşırken içindekileri nasıl dışarıya aktaracağını bilmiyordu. İki kaburgasının arasında atan kalbi acıyla iki büklüm olmuş ateşler içinde yanıyordu. "Hayatına yine almıyorsun beni. Yeniden ikinci plana kaldım."diyerek Nefes'in son bulduğunu sandığı kavgayı tekrardan başlatmıştı.

Ona karşı olabildiğince ılımlı yaklaşmaya çalışan Nefes nemlenen gözlerini  bir saniyeliğine yumup araladı. "Seni ikinci plana atmadım Rüzgar. Sadece daha ilerisinin olamayacağını söylüyorum."

"Bu benim hayatım,"deyip işaret parmağıyla kendini gösterdi Rüzgar. Sesi hiç olmadığı kadar sert ve taviz istemeyen tondaydı. "Hayatıma istediğim gibi müdahele ederim Nefes. Ve ben seni hayatımızda istiyorum. Sırlarını ve hastalığını kabulleniyorum."

Sır...Belki de aralarındaki en büyük sorun buydu. Sakladıklarının açtığı yaralar hiçbir zaman kapanmayacaktı.

En sonunda omuzları pes edişiyle birlikte çöken Nefes damarlarında akan kanın hızlandığını ,kontrolünü kaybettiğini hissediyordu. "Sakladıklarım seni neden bu kadar ilgilendiriyor?! Neden hiçbir şeyi sorgulamadan beni kabul etmek yerine derinlere inmeye çalışıyorsun?!"

"Sana her adım attığımda sırların ortaya çıkıyor Nefes! Ne kadar göz ardı etmeye çalışsamda artık olmuyor. Dayanamıyorum!"

"Hakan benim geçmişimde kaldı,"dedi Nefes yüksek sesiyle. Öfkesi her şeyi söylemesini sağlıyordu. Bundan sonra durabileceğini sanmıyordu. "Hayatımı nasıl mahvettiğini mi öğrenmek istiyorsun? Ailemi sırf benimle olabilmek için öldüren bir adam o! Beni kurduğu yalanlarla yıllarca kandırıp sonrada geeçeklerle yüzleştiğimde bedenimi ve ruhumu yaralayan bir adam Hakan,"dedikten sonra açık saçlarının hepsini sol omzunda toplayarak sağ tarafını açık bıraktı. Gözyaşları yanaklarını süslerken kulağının hemen arkası da bulunan izi geçmemiş yarayı gösterdi.

"Hakan benden zamanımı çaldı. Yaptıklarının dozunu artırdığında kafama aldığım darbeyle bu hastalık beni buldu. Ailemi kaybettiğim gibi şimdi kendimi kaybediyorum. Bana neden kaçtığımı sormuştun? Tekrardan yakalanmamak için ondan yıllarca kaçıyorum."

Taş kesilen bedeniyle öylece duran Rüzgar boşluğa bakar gibi hissiz kalan gözlerinde okunan tek şey saf acıydı. Her şey o kadar ağır geliyordu ki şu ana kadar yıkılmadığına şaşırıyordu. Geçmişini tüm çıplaklığıyla anlatan Nefes'i dinledikçe dünya etrafında durmaya başladı,nemlenen gözlerindeki yaşlar yüreğindeki acıyı alevlendirircesine akmaya başlamıştı.

SİYAHIN ACI TONU|Tamamlandı.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin