XXII-"Gül Kurusu"

168 7 11
                                    

İnstagram|karmaşehrinbaby

Spotify|Lotus.kalem

🍒

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🍒

Arkasında duran bedenin vermiş olduğu güven hissiyle masmavi suyla kaplı olan camın içinde yüzen büyük balıklara dokunmak istercesine parmak uçlarını camın yüzeyinde gezdirdi. "Bunlar hiç yorulmuyorlar mı? Ben bir süre sonra nerede olduğumu karıştırırdım."diye mırıldandığında arkasında beline sarılı bir şekilde duran Rüzgar çenesini omzuna yasladı.

"Üç saniye sonra nerede olduklarını unutuyorlar."

"Yaaa...Yazık." Aralanan dudaklarının arasından mırıldanırken elini tutup ilerleten Rüzgar'ın peşine takıldı. Günü tamamen kendileri için ayırmış olsalar bile Nefes ister istemez şirketi düşünüyordu. Dikkat çekme olasıkları kaçtı? Henüz etrafındaki yakın insanlar hariç diğer çevredekilere sevgili durumunu açıklamak istemiyordu.

Daha önce hiç olmadığı kadar bugün rahat giyinen Rüzgar bu sefer takım elbise giymemişti. Beyaz bir kazak,siyah kot pantolonu ve aynı renk kabanı ona ayrı bir hava katmıştı. Diğer balıklarada bakarlarken Nefes her birine hayranlıkla bakmaktan kendini alamıyordu. Renkleri o kadar güzeldi ki! Rüzgar gitmeleri için tutturmasa tüm vaktini orada harcayabilirdi. Dışarıya çıktıklarında bir haftadır hız kesmeden yağan kar biraz durgulaşmıştı. Takmaktan vazgeçmediği kırmızı şapkasını saçlarında yer edinirken elini kavrayan ellerin sıcaklığından memnun bir şekilde gülümsedi.

Kendini o kadar rahat hissediyordu ki bir yerlerde çıkıp canını sıkmak için an kollayan hastalığını ertelemek şu anki tek işiydi. Biraz mutluluk iksirini yaşamaktan ne olabilirdi ki? En son durakları olan mekana girdiklerinde Nefes kısa bir duraklama yaşamıştı. Hafif gri dumanların havada süzüldüğü mekanda çeşit çeşit oyunlar vardı. Bilardo masaları,ruletler,poker masaları ve daha sayamadığı şeyler. Fakat en çok bilardo masaları mevcuttu ki etrafta kızlı erkekli genç gruplar vardı.

"Bizim burada ne işimiz var?" demekten kendini alamayan genç kadın ona doğru dönüp kabanını kollarından sıyıran Rüzgar'a sessiz kaldı.

"Oyunlar oynayacağız. İlk bilardoyla başlarız."

"Ben bilardo oynamayı bilmiyorum."dedi kirpiklerini ard arda kırpıştırırken.

Onun şapkasınıda alan Rüzgar elektriklenen saçlarını düzeltip göz göze gelmelerini sağladı. "Öğretirim. Vaktimiz bol."deyip burnuna fiske attığında arkasında homurdanan Nefes'e sadece güldü.

"Kendimi çocuk gibi hissediyorum." Boş bir bilardo masasına geldiklerinde topları üçgen şeklinde güzel bir şekilde ortada toplayan Rüzgar elindeki iki ıstakadan birisini Nefes'e vermişti. Masanın köşesinde öylece durmaya devam eden Nefes onun masaya doğru eğilip pozisyonunu alışını ve ilk atışını izledi. Renkli toplardan birisi delikten girdiğinde toplar iki grup olarak ayrıldı.

SİYAHIN ACI TONU|Tamamlandı.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin