Aşk duygusunun benim gibi bir kadın için yeri yoktu. Eğer hayatta zamanı kısıtlı bir kadınsanız her şeyden uzak durmalıydınız. Ama sanırım ben bu kuralı çiğnemiştim. Yaralı ruhum yeterince can çekişmiyormuş gibi ona yeni yaralar armağan etmiştim. Kı...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🍒
Elinde tutmaya devam ettiği peçetesiyle tekrardan akan gözyaşı damlalarını silen Nefes kırmızılaşan dudaklarını birbirine bastırdı. Can'ın Leyla denilen kıza söyledikleri bir kere daha zihninde yankılanırken acıdan çok hayal kırıklığı ve öfke besliyordu. Oysaki şimdi kalbinin acıması gerekmiyor muydu?
"Ona yapmamı istediğin bir şey var mı? İtiraz etmeden kabul edeceğimi biliyorsun."
"Dövmek ya da başka bir şey yok,"diyen Nefes'in hemen ardından histerik bir gülüşle dudağının iki kenarı kıvrıldı. "Kendi pişmanlığında boğulsun."
Buz mavisi gömleğinin kolunu dirseğine kadar sıyıran Rüzgar karşısında oturan Nefes'e kısa bir bakış attı. Onu neyin bu kadar üzdüğünü bilmiyordu ancak içinde hiçte hoşuna gitmeyecek duygular yeşeriyordu. Mekanın sahibi Adem'e masaya rakı getirmesi için işaret verdikten sonra odağını tekrardan yanındaki kıza çevirdi. Üstüne giymiş olduğu elbise beyaz teniyle o kadar uyumluydu ki! Bir yıldız gibi tüm ışığı üstüne çekmişti. Getirdiği bu yere pekte uygun değildi ancak onu bir restauranta götürmesi dikkatleri daha çok çekmek demekti. Evde yaşanan olaylardan sonra kafasını dağıtmak istediğini söyleyen Nefes'i tek başına bırakmak istememiş ve her zaman geldiği mekana getirmişti.
"Şimdi ayrıldınız mı yani?"derken tek kaşı kavislenmiş kömür karası gözlerindeki meraklı parıltılarla ona bakıyordu.
"Bitti. Karşıma bir daha çıkarsa suratına tokadı basacağım!" Sesindeki öfke ve söylediklerini gerçekleştirme arzusu o kadar çoktu ki Rüzgar sadece kafasını sallayabildi. Adem'in getirdiği rakıyı önlerindeki bardaklara doldurduktan sonra aynı zamanda masaya getirilen meze çeşitleri ile Nefes'in yüz ifadesine baktı. Önündeki rakı dolu bardağa anlaması imkansız komik bakışlar atıyordu.
"Isırmaz seni korkma. Daha önce hiç rakı içmedin mi?"
"Viski,bira ve koktyller dışında başka hiçbir türü denemedim. Denemek isteyeceğimi de sanmıyorum."
"O zaman ilk rakını benimle birlikte içeceksin."deyip sırıtan Rüzgar'a yapmacık bir gülüşle karşılık veren Nefes önüne döndü. Öfkesi biraz olsun dinmişti ve akmayı bırakan gözyaşlarıyla kendini toparlamıştı. Baş ağrısından kurtulmuştu. Yanında ufak ufak yudumlarla rakısını içen Rüzgar'a arada kaçamak bakışlar atıp geri önüne dönüyordu.
