XIV-"İlk Dokunuş"

252 7 4
                                    

🎶Bruce Aisher,Richard Salmon-Fading 🎶

İnstagram|Lah._.za

Spotify|Lotus.kalem

🍒

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🍒

Kurabiye dolu kabın kapağını açıp yeşil renkli servis tabağına dizerken zihnindeki iblislerin zalimce sürekli fısıldadıkları gerçeklerle kalbinin sıkışması ve gözlerinin dolmasına engel olamıyordu. Ormanda olanlar ve Salih denilen adama yapılan şeyler uyuduğunda gözlerinin önünde beliriyordu. Eskisi gibi rahat uyuyamıyor gece yarılarında uykusu bölünüyordu. Sabahları kıpkırmızı gözler ve yorgun bir bedenle karşılaştığında bu düştüğü duruma daha çok öfkeleniyordu.

"Nefes," Yan tarafından gelen cıvıltılı ses Mira'ya aitti. "Kurabiyelere biraz daha öyle bakmaya devam edersen ağır üzüntüden kaybedeceğiz. Biraz neşelen."

"Unutması kolay bir olay yaşamadım Mira. Sizde ki bu enerjiyi zaten anlayamıyorum."derken sesi şikayet ediyormuş gibi çıkmıştı. Çevresindeki insanların bir anda sanki karakol olayı yaşanmamış gibi davranması ve üstüne ertesi gün piknik ayarlamaları ona bunları düşündürtüyordu.

"Ne yapmamızı bekliyorsun? Burada kendimizi değil seni mutlu etmeye çalışıyoruz Nefes. Günlerdir durgun tavırlarının farkındayım,"dedikten sonra etrafta olan arkadaşlarına kısa bir bakış atıp Nefes'in elini dost sıcaklığıyla tuttu. "Eğer sakladığın bir sorun varsa anlatabilirsin. Yaptıkların hata olsa bile bunun için seni yargılamam. Kimse kusursuz değil."

Sakladığım bir değil birçok şey var.

Göğsünün tam orta yerine konulan ağırlıkla yutkunan Nefes gözlerini ondan kaçırdı. "Ben...Biraz gerginim. Özür dilerim."

Nefes'in aniden dolan gözlerine kaşları çatılan Mira sırıtarak konuştu. "Özel günün mü yaklaşıyor kızım senin? Ne bu duygusallık?"

Arkadaşının sırıtarak söylediği sözlere buruk bir tebessümle karşılık vermekten öteye gidemeyen Nefes bakışlarını yeşilliklerle kaplı alanda gezindirdi. İçini kaplayan ve kötü düşünmesini sağlayan his yakında kötü şeylerin olacağını söylüyordu. Yaz güneşinin altında parıl parıl parlayan saçlarıyla oynayıp kendini oyalarken yeni bir haftada ne yapacağını düşünüyordu. Can'a nasıl davranmalıydı? Bir gün buluşup öteki günlerde uzaklaşmasında ki sebep neydi? Onu sevgisiyle sıkıyor muydu? Halbuki kaçmaması için elinden gelen her şeyi yapıyordu. Kendine ve aşkına ikinci bir şans tanıdığı sırada hayal kırıklığına uğramak istemiyordu.

Peki ya okulu? Üst üste binen dertlerinin arasına yeni bir tane daha eklenmişti. O kadar insanın arasında elleri kelepçelenerek çıkması hem utanç verici hem de...Hem de gurur kırıcıydı. Belki de okulun bu son haftalarında gitmemeliydi. Finallerini vermiş ve iyi notlarla senesini doldurmuştu. Tek sorun mezuniyet balosuydu. İtiraz etse bile Mira ve Melisa iki kolundan onu tutarak götürürdü.

SİYAHIN ACI TONU|Tamamlandı.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin