"Ben bombadan anlamam!" diye bağırdı hala silahı bana doğrultmuş olan kiralık katil. "Çıkarmaya çalışırken patlayabilir. Sen yap, ama bir silahın falan varsa ve almaya kalkışırsan..."
"Aptallaşma bir silahım olsaydı sen ateş ettikten sonra çoktan karşılık verirdim." dedim. "Tamam bir adam tanıyorum, onu arayacağım ve gelip bombayı sökecek tamam mı?"
Adam biraz düşündü, ben de o sırada kendi içimden, dışa vurmadan gülüyordum. Daha bombanın olduğuna inanması bile gülünç bir şeydi. Planımı yapmıştım ben. Telefonumu çıkarttım ve 911'i tuşladım.
"Oklahama Polis Bürosu acil durumunuz nedir?" diye bir kadın sesi vardı. Hemen kadına durumumu adamın şüphelenmeyeceği bir şekilde anlatmalıydım.
"Carl hemen buraya gel ve bombayı üstümden çıkar adamın teki bana silah doğrultuyor tüm blok havaya uçacak." dedim tedirgin bir sesle. Ardından telefonu kapattım. Nerede olduğumu söylememe gerek yoktu, cihazın adı her ne ise onunla yerimi tespit edebilirlerdi.
Adam, gelecek olan kişinin kendisini öldüreceği ihtimalini bile düşünmemişti sanırım. Bu adam seri katillerin yüz karasıydı. Bir seri katilden böyle aptal olmasını bekleyemezdim. Hala bana silah doğrultuyordu.
"Bombayı çıkardıktan sonra adam gidecek ve sen de beni öldüreceksin değil mi?" diye sordum. "Aptallığınla yarışacak kimse yok gerçekten."
Adam birkaç adım yaklaşıp gözlerimin içine nefretle baktı. Ağzından çıkan tek kelime "Bu paraya değmezdi." dedi ve silahını indirdi.
"Aslında elimi kaldırmama da gerek yok, burada en büyük kozu olan benim." dedim. "Silahı yere bırak."
"Yere bırakmazsam ne yapacaksın?" diye sordu ve silahı tekrardan bana doğrulttu. "Kendini de patlatamazsın değil mi? Haha. O kadar da aptal değilim."
İnanın bana sadece canım sıkılmıştı. Yoksa böyle aptalca konuşmalar yapmazdım. Kaldırıma oturup bekledim. Kısa bir süre sonra bir helikopterin yaklaştığını gördüm... Bir helikopter!
Şaşırmam bile mantıksızdı aslında. Sonuçta bir bombadan bahsediyoruz burada. Ah, polisler bundan kesinlikle hoşlanmayacaktı. Cidden bir seri katil için helikopter yollamışlardı. Ama bunu nasıl bilebilirlerdi ki?
Helikopterden bir anons geldi. "Silahını yere bırak!"
Adam hemen aptallığını konuşturarak benim kolumdan tuttu ve beni etkisiz hale getirerek kafama silah dayadı. "Hayır, benim gitmeme izin verin yoksa onu öldürürüm!" diye bağırdı helikoptere.
Ardından bir ip yardımıyla helikopterden bir ajan indi, takım elbise giydiğinden anlaşılıyordu bu. Adama emin bakışlarla yaklaşarak "Kendini de riske atmazsın değil mi?" diye sordu.
"Atarım." dedi adam gülerek. "Onun da söylediğine göre, ben bir aptalım. Aslında herkes söylüyor bunu. Ama kimin ne düşündüğü umrumda bile değil tamam mı!?"
Silahı kafamdan çekmişti. Bu dikkatsizliğinden dolayı mı yoksa aptallığından dolayı mı bilmiyorum ama elime geçen ilk fırsatta onun boğazından yakalayarak silahını aldım ve dipçiğiyle kafasına vurarak etkisiz hale getirdim.
"Güvendeyim." dedim derin bir nefes alarak. Ajan bir silah çıkartarak "Silahı yere bırak!" diye bağırdı.
"Neyden bahs..." dedim ve durakladım. Olayı anlamıştım.
"Tamam tamam." dedim. "Biliyorum bunun için bir helikopteri harekete geçirmek biraz fazla zahmet oldu ama, ortada bomba falan yok. Katilin aptallığından yararlandırıp üzerimde bomba olduğuna inandırdım. Böylece bana ateş edemezdi. Sonra polisi arayıp telefon numarası yaptım, bir arkadaşımı arıyormuş gibi. Böylece siz gelip günü kurtaracaktınız. Ama ne yapmamı bekliyordunuz ki?"
Adamın ağzı açık kalmıştı. "Göster, ceketini çıkart. Tişörtünü yukarı kaldır." dedi.
Dediğini yaptım, iyice kontrol etti. Bir bomba olmadığını anlayınca derin bir nefes alarak helikoptere -geri dön- hareketi yaptı ve yerdeki seri katilin ellerini kelepçeledi. Bir telefon görüşmesi yapıp ekip çağırdı olay yerine.
"Her neyse." dedi. "Akıllıca bir oyundu. Ve ortada bir bomba olmaması da çok iyi. Güvende olduğunuza eminsiniz değil mi? Bu katil sizin niye peşinize düşmüş?"
"Tam olarak bilgim yok." dedim. "Ama tahminim var, çok yakın bir dostum olan Edgar tüm mal varlığını bana miras olarak bırakmıştı. Bir akrabası tüm mirası kendi üzerine almak için tüm yöntemlere başvurdu ama başaramadı. Ben ölürsem de tüm miras ona geçer değil mi? Onun da planladığı bu sanırım. Bir polis, ajan veya her neyseniz yapmanız gereken şey o kadını da şüpheli olarak tutuklamanızdır. Katille kadını konuşturmazsanız en iyisi olur. Katil itiraf ettiğinde her şey bitecektir."
Ardından kadının ismini ve bilgilendirmek için kendi telefonumu yazıp ajana verdim. Adamla el sıkışarak hastaneye yürümeye başladım.
İyi ki de Edgar resmi olarak mirası sadece benim adıma bırakmış. Eğer kadının Jesse'den de haberi olsaydı onun da peşine bir katil düşürürdü. Gidip tüm olayı Jesse'ye anlatacaktım. Başından sonuna dek, ama nedense hala Jesse'nin de tehlikede olduğunu düşünüyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Prygton
Bilim KurguAmerika hükümeti ülkenin en iyi bilim adamlarını ve cerrahlarını toplayarak bir deney başlatılar. Deneyin amacı, bir ilaç yardımıyla, deneklerin beyinlerini tüm kapasiteyle kullanmalarını sağlamak. Ancak sonrasında içlerinden birinin "Bu insanlar b...