*15*

11.8K 458 10
                                    

DenizManafı ve EdibeDemir3 arkadaşlarıma aramıza katıldıkları için teşekkür eder ve bu bölümü onlara armağan ediyorum. Bu arada herkese iyi ve mutlu bayramlar dilerim arkadaşlar......

          *****

"Gülüm sakin ol artık, sakin ol da neler olduğunu anlat"

"sakin ol öyle mi ? Ben sana o Zehra akılsızının bizi gördüğünü söylüyorum, anlamiyor musun ya sen? Babam duyarsa bana ne olur biliyor musun sen? Tabi senin tuzun kuru değil mi olan bana olacak."

"Benim konağım da ki bir sığıntıdan mı korkuyorsun? O kim ki benim sözüme karşı onun sözüne inanacaklar."

"Beyim kurban olayım anlamıyorsun, sana bişey olmaz olan bana olacak. Evli bir adamın metresi olmuşum yetmemiş ondan birde hamile kalmışım bu da azmış gibi bir de Zehra çıktı başıma"

"ne yapayım sen söyle gülüm, bu kadar gerilme yeterki oğluma zarar veriyorsun"

" ne oğlu ya daha küçücük bişey o, Neyse neyse benim aklıma bir fikir geldi seni o sebepten çağırdım zaten."

" ne fikriymiş bu"

Zehra'yı konaktan göndereceğiz hemde telli duvaklı gidecek. Şimdi beni iyi dinle  Alpaslan beyim, tarlaların başındaki kahyanın oğlu Kazım var. Kazım itin, uğursuzun teki zaten üç kuruş para eline verirsek bizim kızla evlenir onuda alıp gider konaktan."

"Kazım'la ne ilgisi var bu kızın?"

"Kazım bu kızın zaten peşinde kuyruk gibiydi, hatta babam da biliyor. Kazım parayı da görünce zaten kabul eder ama Zehra'nın mecbur kalması lazım yoksa hayatta kabul etmez"

"nasıl kabul edecek bu kız peki onu da söyle benim akıllı sevgilim."

"Kazım bu kızı bir köşe de kıstırsa, bunu da babam duysa, Kazım da babama Zehra benim karım oldu felan dese bu kız mecbur kalır mı kalmaz mı? Zehra  bu konaktan gidecek."

       **

Sekiz yaşında, dünyadan habersiz büyüyen bir kız çocuğuydum. Tarlamizin hemen yanında ki kulübede annem, babam ve iki kardeşimle köyden biraz uzakta yaşayıp giden bir aileydik. Kahvaltı için tarladan topladığım domates,salatalık ve biberleri sepete koymuş eve geri dönüyordum. Evin yakınına geldiğimde duyduğum bağırış çağırış sesleriyle adımlarımı hızlandırdım. Kapının önünde durup hafifçe ve korkakça  aralayıp içeriye baktım. Babam annemi itip kakıyor ve bütün öfkesiyle bağırıyordu.

"senin bu evde istemediğin kız olmasaydı, ne sen neden çocukların bu evde olurdu şimdi anladın mı ?

"yaa demek öyle, bana ve çocuklarıma Zehra için mi katlanıyorsun? Ben ne yapayım peki senin o kızına ben kim için katlanayım peki söylesene? Yıllardır benim olmayan kızına analık ettim, ama bir laf söyleme hakkım bile olmayacak mı?"

"yıllardır analık ettin öyle mi? El kadar çocuğu hep kıskandın, itip kalktın görmüyor muyum sanıyordun? Bak son kez söylüyorum Zehra'yı kendi çocuklarından ayrı tutarsan acımam yemin olsun koyarım kapının önüne "

Sekiz yaşında bir çocuktum sadece, annemin gerçek annem olmadığını öğrendiğimde. Elimden düşen sepetle bakışlarını bana çevirdi babam, öfkeli gözleri bir anda acıyla doldu. Koşarak geldi yanıma "Zehra kızım ne duydun, neden ağlıyorsun?" diyerek ardı ardına sordu.

ZEHRA*TAMAMLANDI*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin