aramıza yeni katılan handekoc5 arkadaşıma hoşgeldin der, yeni bölümü taktım ederim. İyi okumalar dileğiyle.....
Bu arada güzel mesajlariniz için ve hikaye hakkındaki yorumlarınız için hepinize çok tskler.:)))
Gecelerin en güzel yanıdır, kendinle hesaplaşma, duru bir akılla kendini yargılama. Bu ev hiç bir zaman hayallerimi süsleyen mutlu bir yuva olmamıştı,Kazım da bunu tamamlayan sevgi dolu bir koca değildi. Ben bu yola yaşayacaklarımı bilerek çıkmıştım, şaşırtmıyordu beni onun yaptıkları. Bir insan için asıl yıkıcı olan umutlarının bitmesi, hayallerinin gerçekleşmemesi degil midir? Benim hiç bir hayalim veya bu yaşam için umudum yoktu. Kazım'ın öfkesi,içkisi, dayağı ve hatta şu an içerideki kadın bile beni üzmüyordu.
Gül ne yapıyordu acaba şimdi? Benim aksime onun ümidi ve ona sunulan vaatler vardı. Alpaslan beyle onu ilk gördüğüm zaman geldi aklıma, ona yaklaşması ve söylediği güzel sözleri. Işte bunlar bir kızın umuda kapılmasına, hayaller kurmasına sebep olan şeylerdi. Uçurumun kenarına gelen bir genç kızın tüm hayalleriyle o uçurumdan düşmesi, kırılan gururun asla onarılmaması. Kendimi ilk kez şanslı hissetmiştim, çünkü benim yıkılan hayallerim hiç olmamıştı. Çünkü benim güzel sözler ve vaatlerle aklımı başımdan alan sonrada bırakan kimse olmamıştı. Belki de en önemlisi benim yaptığım hatalardan ailemde nasibini almamıştı. Bütün bir ömürlerini geçirdikleri konaktan, başları eğik, bir suçlu gibi kızlarının yüzünden kovulmuşlardı. Belki de bu hikayenin en masumu o ana ve baba olmuştu.
Ben yaptığım her hatanın bedelini ömrümün her günü çekmekle ödüyordum. Ama en azından yıkıp kül ettiğim sadece kendi hayatımdı. Ailesizliğimin tek suçlusu bendim, sevgimin de tek sorumlusu yine bendim, bu hayatı seçen de bendim. Ne anne babamı beni bıraktıkları için suçyabilir, ne Poyraz beyime beni sevmediği ve içimdeki aşkı görmediği için kızabilirdim, ne de Kazım'a böyle bir adam olduğu için öfke duyabilirdim.
Sabahın ilk ışıkları yüzüme günü mujdelerken, rahatsız sandalye başında yarı uykulu yarı uyanık geçen bir gece daha bitmişti. Tutulmuş kaslarımı açmak için, zor olsada, yerimden yinede doğruldum. Sağa sola oynatmaya çalıştığım kollarım karnımdan gelen bir tekme ile durdu. Sonra bir daha ve bir daha, bu harika birşeydi. Bebeğim belkide ilk kez bu kadar hareketli bir şekilde, kendini belli ediyordu. Bu tarifi imkansız bir mutluluktu, bu çekilen tüm acılara değer bir sevinç ve gururdu.
Yüzümdeki mutluluk içeri giren kadının bakışlarıyla donup kalırken, gözlerini önce karnımın üzerinde duran ellerime sonra da hâlâ sevinçten parlayan gözlerime dikti.
"günaydın sandelyede uyuya kalmak insana bu kadar mutluluk verir mi? Hayret" amacı beni kızdırmaktı bu o kadar belliydi ki ama onun oyununa gelmeye benim hiç niyetim yoktu. " arada bir sende dene istersen, mutlu olmaya ihtiyacın var gibi" dedim. Sözlerine istediği türden bir cevap gelmeyince yüzü düştü ve alt dudağını dişlerinin arasına alıp ısırmaya başladı.
"her neyse birazdan kocacığım uyanır,ben hamamı hazırlarken sende kahvaltıyı hazırla bari" diyerek mutfaktan koşar adımlarla merdivenlere doğru gitti. Merdivenin başına gelince durup " evde keçi peyniri varsa onuda çıkar, ben çok severim" dedi ve koşarak yukarı çıktı.
Dün gece Kazım 'ın ona Nurcan diyerek konuştuğunu duymuştum. Sanırım adı buydu, ama benimle derdi neydi onu anlamıyordum. Normal bir evlilik değildi bizimkisi ama yinede devlet nikahı başka bir kadında olan bir adamla neden gelmişti anlayamıyodum. Kazım onu kaldırmamıştı bu belliydi, beni görünce şaşırmamıştı çünkü, evli olduğunu bilerek gelmişti. Onun kadar güzel bir kadın istediği her erkekle olabilirken neden Kazım' la olmuştu onu merak ediyordum. Bir de benimle neden bu kadar uğraşıyordu, Kazım için onunla kapışacak ve ya onu kıskanacak değildim. Kocası için mücadele edecek bir kadın, zaten onu elinden kaçırmamak içinde herşeyi yapardı. Kendisi için herşeyi yapan bir karısı varsa bir erkeğin, başka bir kadınla zaten işi olmazdı. Nurcan ya bunları anlamıyor yada beni bu evde istemiyordu. Yaptıklarının başka bir açıklaması yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEHRA*TAMAMLANDI*
Historical FictionHem öksüz hem yetim bir kızın kör gözlerde aradığı umutsuz aşkın hikâyesi.