Papatyam

3.3 // Matematik Olimpiyatları

Medya : Castiel'den bölümle ilgili bir şarkı. #sorrynotsorry

Timeskip : 2 ay

"Balım? Hazır mısın?" dedim, evet Meg'e balım diyorum çünkü ikimizin de okuduğu kitapta en sevdiğimiz karakterler birbirlerine öyle sesleniyorlar. Meg başını sallayıp "Başından beri kurabiyem." dedi. Cevabına güldüm. İki aydır matematik olimpiyatlarına hazırlanıyorduk beraber. Matematik öğretmenimiz Ellen gelmiş ve okullar arasındaki yarışmaya bizim okulu temsilen bizi seçtiğini söylemişti. Bu olimpiyat çok iyi olmuştu çünkü buna katılmak bile sicilimizde çok iyi görünecekti. Bir de derece yaparsak...

Dean yanımıza koşarak gelip bana sarıldı ve "Bak uzak yerlere gidiyorsun, kendine dikkat et tamam mı? Beni her gün ara. Gerçi ben de muhtemelen seni her dakika ararım ama..." dedi. Gülümseyip endişeli sevgilimin dudaklarına küçük bir öpücük koydum. "Merak etme papatyam. Alt tarafı üç günlüğüne Lawrence'da olmayacağım o kadar." Dean başını salladı. Endişelenmesini anlıyordum. Sınav başka bir okulda olacaktı. Diğer okullar da katılacağı için sınav tarafsız bir ortaokulda yapılacaktı haftasonu. Cuma günü yola çıkılacaktı. Bakanlığın bizim için tuttuğu otelde kalacaktık. Cumartesi günü sınavı olacaktık ve Pazar günü de öğlene doğru evlerimize dönecektik. Şimdi Meg'le bineceğimiz serviste diğer okuşlardan birkaç öğrenci daha vardı. Yolda başka öğrencileri de alacaktık.

Gabriel yanımdaki Dean'i ittirerek "Ay bu da gelmiş yapışmış kardeşime bırakmıyor. Çık kız aradan." dedi ve bana sarıldı. Ben de ona sarıldım. Gabriel şakayla karışık "Ben seni hep Türkiye'deki İmam Hatip'lere göndermek istemiştim. Ah, şimdi geçmişsin karşıma Matematik Olimpiyatı diyorsun." dedi. Güldüm. Babam yanımıza gelip elini Gabriel'in omzuna koydu ve "Ayarsız herif. Çocuğu bırak da gitsin. Geç kalacak." dedi. Babam bana göz kırptı. Aramız iyiydi.

Bir ay önce babam bize bunu neden yaptıklarını anlatmıştı. Annemin rahmi Micheal'a hamileyken çok güçsüzleşmişti ve bir hamileliği daha kaldıramazdı. Annemse büyük bir aile olmak istiyordu. Babam da çareyi ailesi olmayan çocuklarla aile olmakta bulmuştu. Babamla ve diğer kardeşlerimle de vedalaştıktan sonra önce Meg sonra da ben olmak üzere servise bindik beraber.

Dean bana küçük bir öpücük attı.  Gülümsedim. Cam kenarında oturmanın faydaları. Ben de ona bir öpücük attım. Dean bununla kızarırken Gabriel gözlerini devirdi. Pislik herif, sen ne anlarsın aşktan. Servis kalktığında önüme döndüm. Meg çok gergin gözüküyordu. Ona gülümseyip "Hey, sakin ol. Her şey çok güzel olacak. Çok çalıştık Meg. Başarabiliriz. Kendine güven yeter ki." dedim. Meg başını salladı. Birazcık rahatlamış gözüküyordu.

Bir anda önümüzde oturan çocuk arkasına döndü. "Aww. Şu tatlı çifte bakın hele. Birbirlerini nasıl da cesaretlendiriyorlar." Ben telaşla "Yo-Yok. Bir birlikte değiliz." dedi. Çocuk başını salladı. "Aynen. Neyse ben Gadreel." Elini uzatmıştı. Sıktım. Meg de elini sıkıp gülümsedi. Gadreel çenesini koltuğun üstüne yaslayarak "Siz Lawrence Lisesi'nin adaylarısınız değil mi?" dedi. Meg "Evet. Sen hangi lisedensin?" dedi.

Gadreel "Ah muhtemelen adını duymamışsınızdır. Illinois Yüksek Teknik Lisesi." dedi. Başımı yana eğdim. Evet duymamıştım. Gadreel gülümseyip "Sınavdan sonraki gece olacak olan eğlenceye geliyorsunuz değil mi?" dedi. "Bence kesinlikle gelin. Çok çılgın bir şey olacak."

Meg şaşkınlıkla "Eğlence gecesi mi olacak?" dedi. Gadreel başını salladı ve gülerek konuştu. "Evet kızım. Sen burdakinleri inek mi zannediyorsun. Biz sadece zeki ve eğlenmeyi bilen bir grup genciz."

***

Hayatımın 80 dakikasını geri istiyorum. Yirmi soru çözmek için seksen dakika verdiler. İşin kötü yanı ben ucu ucuna yetiştirdim. Gözlerim okulun bahçesinde Meg'i aradı. Gadreel'la aynı salonda gitmiştik sınava ama Meg başka bir salondaydı. En sonunda Meg'i bulduğumda Meg hemen bana sarıldı. Kollarımı beline doladım. Meg ağlıyordu. Hıçkırıklarının arasından "Kesinlikle olmayacak Cas! Hepsini cevaplandırdım ama emin değilim. Ya olmazsa? Ellen Hoca'nın yüzüne nasıl bakarım? Kızını köpeklere yem etmiş oldam daha az utanırdım." dedi. Sırtını sıvazladım. "Shush. Meg, hey sakin ol lütfen. Alt tarafı bir sınav. Dünyanın sonu değil ya. Bak ben de ucu ucuna yetiştirdim. Bak şimdi ben sana bir yemek ısmarlayayım, sen de biraz sakinleş tamam mı? Sonra otele gider biraz dinlenir ve eğlence gecesine katılırız."