Papatyam

Özel Bölüm 1

Castiel camdan dışarı baktı ve iç geçirip elindeki deftere yazmaya devam etti : Bugün tam tamına bir ay oldu. Kendimi berbat hissediyorum. Dean, Sam ve Gabriel yanımda olsalar bile yapamıyorum artık. Zeus bile bıktı. Ki o bunu hep yapıyor. Sanırım hepimiz bunu yapmasak bile bunu yapabilecek olmamıza seviniyorduk. Şimdi ise hapiste gibiyim. Tüm yemek yarın tükenecek. Neredeyse Netflix'teki tüm dizileri izledik. David Tennant'ı ve onun aksanını yerim.

Gabriel Cas'in adeta üzerine atlayıp "Ne yapıyorsun küçük kardeşim?" dedi. Cas elindeki defteri saklayıp "Günlük tutuyorum Gabriel. Gelecek nesiller neler olduğunu bilmeli." dedi dramatik bir şekilde. Gabriel gözlerini devirip "Cassie. Bu hafta sonu için uygulanan bir dışarı çıkma yasağı. Abartma." dedi. Castiel ona sertçe bakıp "Belki senin için evet. Ama biz -yani yirmi yaş altı- BİR AYDIR DIŞARI ÇIKAMIYORUZ!" dedi. Gabriel oflayıp gözlerini devirdi ve ayağa kalkıp "En azından ben bu sene yirmi bir oldum sürtük." dedi. "Hem niye şey yapıyorsun ki? Sevgilinle düzüş tüm gün. Bulunmaz fırsat amına koyayım."

Cas defteri kapatıp "Evet. Umm... işleri hızlı ilerletmek istemiyoruz aslında. Ve olacaksa da özel olmasını. Yan odada Sam varken olmasını değil." dedi gergince. Dean'in bu konuyu ağabeyiyle konuştuğunu duymasını istemiyordu. Gabriel şaşkınlıkla "Yani siz daha..? Hiç mi?" dedi. Cas başını salladı. Gabriel kahkaha atıp "Oy kıyamam ya. Ariel'le birlikteyken tavşanlar gibiydiniz." dedi. "Nasıl duruyorsun şimdi?" Cas tek kaşını kaldırıp "Detaylı bir açıklama yaparım bak..." dedi tehdit edercesine. Gabriel anında kulaklarını kapatıp "Hayır. Hayır. Ben gidiyorum." dedi. Cas gülerek onun peşinden bakarken salona Dean girdi ve adeta Cas'in üzerine uzandı. Cas gülümseyip sevgilisinin saçlarını okşadı ve "Günaydın." dedi. Dean homurdandı ve "Karantinadan nefret ediyorum." dedi. Cas iç geçirip "Ben de sevgilim." dedi. "Ama bu günler de geçecek. Bak tedaviler sonuç veriyor."

Dean başını Cas'in omzuna gömüp "Yeni bir dizi bulmalıyız." dedi. Cas başını salladı. "Gilmore Girls? Orada Sam'e çok benzeyen bir çocuk var. Adı da Dean. Sam'le dalga geçebiliriz." Dean homurdandı ve "Hayır." dedi. "Broadchurch'ü bir daha izlesek?" dedi. Cas gözlerini devirip "İkimiz de David Tennant'a aç aç bakıyoruz o zaman Dean. Olmaz." dedi. Dean alt dudağını sarkıtıp "Ama o adamın o aksanı..." dedi. Cas de uzaklara dalıp "Miller diyişi..." dedi.

"Her gün takım giyişi..."

"Saçlarının rüzgarda dağılışı..."

"Gözlüklerinin üzerinden bakması..."

"Bağırması..."

"Aman tanrım. Eğer bir daha Alec Hardy hakkında konuşurken aynı anda erekte olursanız kusarım."

Dean ve Cas odaya giren Sam'e baktılar aynı anda. Dean çemkirerek "Sana ne ya." dedi. Sam gözlerini devirdi ve yaptığı çilekli smoothie'yi içerken "En azından kendiliğinden gitti de bir de o gariplikle diziyi izlemek zorunda kalmadık." dedi. Dean gülerken Cas kıkırdayarak "Kıyamam. Kendiliğinden gittiğini mi sanıyorsun?" dedi. Sam onlara iğrenerek bakıp "Hayır ya. Yapmayın diyin." dedi. Karşı taraf sessiz kalınca "İğrenç ya. Biz o koltukta oturuyoruz." dedi ve öğürdü.

Dean omzunu silkti ve Cas'e daha sıkı sarılıp "Çok sıkıldım." dedi. Cas bir anda "Twister oynamalıyız." dedi. Dean anında başını kaldırıp fısıldayarak "Cas... Sam burada. Ne yapıyorsun?" dedi. Cas oflayıp "Hayır salak. Öyle değil." dedi. Öyle değilden kastı ise giysisizdi. "Ya Twister oynayalım ya da Uno. Ya da ne bileyim Tabu."

Dean rahatladı. "Bana uyar. Tabu oynayalım." Sam içeceğinden bir yudum daha alıp "Bana da uyar. Gabe'i çağırayım." dedi. Sam gidince Dean Cas'in daha da kucağına çıkarak "Şimdi Twister'a hayır dedim ama akşam olunca odamda oynayabiliriz." dedi. Cas ukala bir şekilde gülümseyip "Seni günahkar pislik. Beni giysilerim olmadan Twister oynamaya çalışıyorsun. Ben senin bildiğin türden bir erkek değilim!" dedi. Dean güldü ve onu öperek "Dün akşam öyle demiyordun." dedi.