TANITIM

4.2K 88 14
                                    

Çoğu kitabın sonu mutlu sonla bitiyor değil mi? Oysa aslında öyle değildi. Kitaplar da insanların en mutlu olduğu yerde bittiği için mutlu son oluyordu.

Ölümün olduğu bu dünya da hiçbir son mutlu olmaz. Bunu bizzat kendim yaşadım. Her şeyin düzeldiğini zannettiğimiz an da dünya başımıza yıkıldı.

Küçükken anneannem tarafından kaçırıldığımız zaman yaşadığım olaylar yüzünden travma yaşıyorum. Kaçırıldığımda bana ne yaptıklarını hatırlamıyordum ama yağmur yağdığında kriz geçiriyordum. Biri yanımda kavga edince de kriz geçiriyordum. Bunların nedenini bilmiyordum.

Küçüklükten beri çok fazla konuşmuyordum. Genellikle başımı sallıyordum. Çok az gülüyordum. Bazen yüzümde mimik dahi oynamıyordu.

Annem ve babam bunu düzeltmek için beni çok doktora götürdüler.Yurtdışında ki doktorları bile ayağımıza getirdiler ama nafile... Hiçbir çözüm bulunamadı çünkü daha önce bu hastalık görülmemişti. Üstümde deney yapmak isteyen doktorlar bile vardı.

Annemle babam benimle uğraşırken o zamanlar onlarla son anlarım olduğunu bilmiyordum. Şimdi o zamanları düşünüyordum da başımdan gitmelerini söylüyordum ya da hiç konuşmuyordum.

Bazen onlara karşı hiç gülümsemediğim için kendimi suçluyordum. Bu dünyadan benim bir kere bile güldüğümü görmeden gitmişlerdi. Onları çok özlüyordum.

Birbirleriyle atışmalarını, babamın anneme bilmediği yemekleri öğretişini, annemin evde yankılalanan şen kahkahalarını özlüyordum.

Babamın okul üniforması olmasına rağmen eteğin neden bu kadar kısa olduğunu sormak için müdürü arayıp azarlayışını... çok özlemiştim işte.

Her insanın annesi babası ona özeldi. Ne yaşarsak yaşayalım bunun hıncını anne babamızdan çıkarmamalıydık. Onların ölmeden önce değerini bilmeliydik ki öldükten sonra her aklınıza geldiğinde benim gibi kahrolmayın.

Artık Olya Ateş ve Azad Ateş'in hikayesi sona ermişti. Şimdi sırada Aymira Ateş ve Olaz Ateş'in hikayesi başlamıştı.

YETİM 2 (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin