Başımdaki şiddetli ağrı ile gözlerimi araladım. Yüzümü buruşturarak etrafa baktım. Odamdaydım. Yataktan doğrulup kalktım. Baş ucumdaki bardağa suyu koyup içtim. Yavaş yavaş kendime gelirken dün olanlarda aklıma gelmişti.
Saate baktığımda sabah 6'ydı. O gitsede alışkanlıkları bende kalmıştı. Hızla ayağa kalkıp dolabımın önüne geçtim. Kendime seçtiğim kıyafetleri çıkarıp giyindim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Giyinme işim bittikten sonra makyajımı yaptım. Eyeliner, rinel ve kırmızı ruj sürdüm. O beni umursamayıp biriyle evlenebildiyse bende onu umursamayıp hayatıma bakacaktım.
Çantamı ve bilgisayar çantamı alıp aşağı indim. Mutfağa girip potişlerden bir tane aldım. "Ben işe gidiyorum." Postişi buzdolabının üstüne yapıştırıp mutfaktan çıktım. Abimin burada kaldığına adım kadar emindim.
Evden çıktığımda korumaların bakışları bana döndü. "Günaydın." Korumalar hemen hazır hâle gelip "Günaydın efendim." dediler. Arabama binip çantaları yana koydum. Kemerimi takıp bahçeden çıktım.
Büroya vardığımda arabayı park edip indim. Hızlı adımlarla güvenliğe selam verip içeri girdim. Daha erken olduğundan çoğu kişi yoktu. Asansörle yukarı çıktım. Ali yerinde yoktu. Direk odama girdim. Çantamı ve ceketimi askılığa asıp sandalyeme oturup bilgisayarımı açtım. Masaüstü bilgisayarımı da açtıktan sonra dolaba koyduğum dosyaları alıp incelemeye başladım.
Kapı tıklanınca başımı dosyadan kaldırdım. "Gir." Ali içeri elinde kahveyle girdi. "Gerek yoktu Ali." Ali kahveyi bırakıp gülümsedi. "İçimden geldi efendim. Günaydın bu arada. Yine çok şıksınız." Ali'ye kaşlarımı çatarak baktım.
Boğazını temizleyip bugünkü planı anlattı. "Tamam çıkabilirsin. İncelemem gereken bütün dosyaları getir. Görüşmeye gelecek kişileri haber vermek dışında beni rahatsız etme." Kahveden bir yudum alıp önümdeki dosyaya döndüm.
Saat neredeyse geceye vurduğunda bütün dosyalar bitmişti. Beynimi meşgul etmek için neredeyse 2 haftalık ütün dosyaları incelemiştim. Daha yapacak işim olmadığı için dosyaların bazılarını dolaba yerleştirdim.
Asansörle aşağı indiğimde çıkış kapısına yürümeye başladım. Topuklularımın çıkardığı ses eşliğinde dışarı çıktım. Arabamın yanına gelip arabaya bindim. Çantaları yana koyup kemerimi takıo yola çıktım. Yolda ilerlerken kafe-bar tarzı bie mekanın önünde durdum. Arabayı valeye verip kol çantamı alıp arabadan indim.
Kafeye girip etrafa baktım. En arkada loş ışıkla aydınlatılan masaya oturdum. Garson yanıma gelince sert bir kahve istedim. Çantamdan sigaramı çıkardım. Arada bir içerdim sigara. Bir ara kendimi öldürmek için içiyordum ama yavaş yavaş öldürdüğünü öğrenince arada zevkine içmeye başlamıştım.
