(7) Mutluyum

641 49 48
                                    

İyi okumalar.♤

¤
¤
¤

Hayatım daha ne kadar kötü olabilir derken her gün başka şeyler oluyordu. Sanki omuzlarımda tonlarca ağırlıkta bir şeyler vardı ve ben zaman geçtikçe tükeniyordum.

Kendime 'Bu günler geçmeyecek mi?' diye neredeyse her gün soruyordum. Çevremdeki herkes bir gün geçecek dese de, o gün ne zaman gelecekti? Üstüme toprak atıldığı zaman mı geçecekti her şey? Sanmıyorum.

Annesi onunla fazla ilgilenmedi diye dert edinenleri görüyorum da peki ya annesi olmayanlar? Onlar neyi dert edinsinler? Babası ona az harçlık verdi diye bağırıp çağıranları duyuyorum, ya babası olmadığı için harçlık isteyecek kişisi olmayanlar?

Herkesin derdi kendime büyüktür. Herkesin acısı kendinedir. Belki benim yaşadıklarımdan beterini yaşayan vardır. Dünya da düşünme yetkisine sahip tek canlılar insanlarken çoğumuz onu kullanmıyorduk. Empati duymuyoruz mesela.

Bunlar bizi insan yapan şeyler iken biz onları kullanmıyorduk. Hayata bir kez geliyoruz ve sonra diğer dümya da bizi edebi bir hayat bekliyor. Ona göre yaşamalıyız.

İsyan etmemliyiz. Bende etmeyecektim. Yaşadıklarıma rağmen mutlu olacağım. İnadına kahkaha atacaktım. Kahkahalarımın gerçek olup olmayacağı umrumda değil. Ben bu hayata bir kere geliyordum ve ona göre yaşayacaktım.

Bir anda üzerimdeki yorganı kenara itip ayağa kalktım. Mutlu olacaktım. Babamları diğer dünya da görecektim. Ayrıca onlarda üzülmemi istemezdi.

Odamın kapısını açıp koridoru yavaşça yürüyerek geçtim. Salona geldiğimde abimlerin bir şey konuştuğunu gördüm. Ateş beni görünce gözlerini üzerime dikmişti.

Doğru tabi buraya geleli 4 gün olmuştu ama odamdan dışarı çıkmamıştım. Zar zor yemek yiyordum, o da abimin hatrı içindi. Okula da gidememiştik.

"Aymira?" Abimin bana seslenmesiyle ona baktım. Şaşkındı, normal olarak. "Abi ben çok açım. Şöyle 10 tane pizza sipariş etsek ya da hamburger ve pizza yiyelim. Karnım gurulduyor açlıktan." İkiside bana öylece bakmaya devam ederken yanlarına oturdum.

Bana bakmayı kesmeyeceklerini anlayınca ellerimi çırptım. "Hadi ama!" Bağırmam onları kendine getirirken abim telefonu alıp yanımızdan uzaklaştı. Gülümseyerek Ateş'e baktım. "Sende bizimle okula gelecek misin? Ay çok heyecanlıyım. Ne kadar arkadaşım olmayacak olsa da yeni bir okul, yeni kişiler... Yatın ne giyip ggitsem sence? Senin tarzın çok iyi."

"Sen iyisin değil mi?" Gülümseyerek ona yaklaştım. "Konuşmuştuk ya hani. Bağlanacak bir şey arıyordum. Bende onu buldum. Yaşama bağlanacağım. Benim yaşadıklarımın yanında daha kötü şeyler yaşayanların olduğunu düşündüm ve mutlu olmaya karar verdim."

"Senin adına sevindim. Olaz çok senim için çok endişeliydi." Başımı sallayarak ondan uzaklaştım. Televizyonu açıp kanalları gezmeye başladım. Disney channel'da Fineas ve Förb vardı. Sesini açıp izlemeye başladım. Sanırım izlemekten hiç bıkmayacaktım.

Abim yanımıza gelince omzuna yaslanarak izlemeye başladım. Çizgi film bittiğinde kanalları gezmeye başladım. Zil çalınca hemen ayağa kalktım. "Ben alırım."

Koşar adımlarla kapının önüne geldim. "Önünü düzelt!" Abiöin sesini duyunca önüme baktım. Üatümdeki pijamanın üst kısmı kıvtılmıştı. Hemen düzeltip kapıyı açtım. Pizzalar gelmişti. Pizzaları alıp içeri götürdüm.

"Abi para." Abim cüzdanından çıkardığı parayı bana uzatınca alıp koşar adımlarla kapıya geldim. Parayı uzatıp "Üstü kalsın." dedim. Kapıyı kapatıp mutfağa geçtim. Çok açtım, hiç hamburgeri bekleyemezdim.

YETİM 2 (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin