İyi okumalar♤
¤
¤
¤Göz bebeklerime kadar titrerken gözlerim doldu. Babamın sesi... Arkama dönmeye korkuyordum. Ya babam değilse? Yaşayacağım hayal kırıklığından korkuyordum. Ya arkamda kimse yoksa ve ben yanlış duyduysam?
Ateş'in gözlerine baktım. Bana bakıyordu. "B-babam mı?" Ateş yanıma gelip yüzümü ellerinin arasına aldı. "Bence bunu sen görsen daha iyi olur. Ben sadece genç halini biliyorum." Kaşlarım çatıldı. Genç derken? Babam o kadar yaşlanmış olamazdı ki.
Hızla arkamı dönüp ona baktım. Gözlerim istemsiz kocaman açılırken şaşkındım. Babama çok benzeyen adam bana bakıyordu. Saçları beyazlamıştı. Babam olamazdı, çok yaşlıydı.
Adamın arkasında donup kalan abime baktım. O da benim gibi şaşkın olmalıydı. "S-siz?" Adam gülümseyerek elindeki pahalı duran bastonuyla bana doğru ilerlemeye başladı. "Kızım seninle tanıştığıma çok memnunum. Yıllar sonra oğlumun bir kızı olduğunu öğrendim. Hemde Türkiye'nin en iyi avukatıymış." Yavaş bir şekilde gülerek yanıma geldi.
Babamın babası mı varmış? Abime baktığımda o da kaşları çatık bize doğru geliyordu. Abimin gelmesini bekledim. Tam yanımda durup adama baktı. "Babam sizden hiç bahsetmezdi. O yüzden kusura bakmayın size güvenmeyeceğiz. Artık ileri bir çağdayız ve estetik olmak o kadar zor değil. Sesiniz benziyor olabilir ama bir daha lütfen karşımıza çıkmayın."
Abimin adamın yüzüne açık açık konuşmasıyla ağzım şokla açılmıştı. Bu ani tepkiyi asla beklemiyordum. Tamam bende hiç hatırlamıyorum hatta öldüğünü söyemişlerdi diye hatırlıyorum ama bu tepki çok aniydi.
"Oğlum gibi hırslısın tabi bir de sinirli. Oğluma çokta benziyorsun. O zaman sende annene mi benziyorsun?" Bana yönelttiği soruyla başımı salladım. "Aymira o adamın kim olduğunu bilmiyoruz. Ateş Aymira'yı al ve dışarı çık." Kolumda hissettiğim elle Ateş'e baktım.
"Kendim yürüyebiliyorum." Elini kolumdan çektiğinde yürümeye başladım. Ateş'te beni tam arkamdan takip ediyordu. Asansöre bindiğimizde asansörü beklettim. Korumalarda binince elimi çektim.
Aşağı indiğimizde kafeteryayı görünce oraya ilerledim. Boş bir masaya oturup arkama yaslandım. İki koruma da başımda dikilmeye başlayınca onlara baktım. Onları baktığımı fark eden korumalar bana baktığın da "Ne yapıyorsunuz?" dedim. Birbirleirne bakıp bana baktılar.
"Sizi koruyoruz efendim." İnsanları gösterip "Bence ayakta değilde oturarakta beni koruyabilirsiniz, değil mi?" dedim. Korumalar başlarını salalyınca "Hadi iki sandalye çekin. Bir de gidin bir şeyler alıp yiyin. Acıkmışsınızdır." dedim. Çantamdan cüzdanımı çıkarıp eline iki 100'lük bıraktım.
Koruma itiraz edecekken ona ters bir bakış attım. İkisi bir şeyler almaya gittiğinde Ateş'e baktım. "Şu ölü hayvan işini anlatacak mısın?" Gözlerimi kaçırıp etrafta gezdirdim. "Anlatacak bir şey yok." Ateş öne eğilip bana baktı.
"Bak Aymira..." lafını kesip "Cidden anlatacak bir şey yok Ateş. Bende bilmiyorum. Ne not vardı ne de başka bir şey. Kimden ya da kimler tarafından gönderildi bilmiyorum. Belki ilerki davalarımdan biriyle ilgili. O yüzden sana anlatmıyorum sanma. Sadece şu anlık bende bilmiyorum kimden geldiğini." dedim.
Ateş beni dinlerken kaşları çatıldı. "Bir fikrin, tahminin var mı?" Başımı salladım. "Anonymous vardı ya hani, düşmanlarınızı çektim falan demişti. Onun artık düşmanları uzaklaştırmadığını düşünüyorum."
"Öyle bir şeyin ihtimali yok." Kesin konuşması kaşlarımın çatılmasına neden oldu. "Nasıl bu kadar eminsin? Onlarda bir gün bizi korumayı bırakacaklarını söylemişlerdi zaten." Ateş gözlerini kaöırıp elini ensesine attığında gözlerimi kısarak onu izledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YETİM 2 (TAMAMLANDI)
Teen FictionArtık Olya Ateş ve Azad Ateş'in hikayesi sona erdi. Şimdi sırada Aymira Ateş ve Olaz Ateş'in hikayesi başlıyor.