İyi okumalar♤
¤
¤
¤1 ay sonra
Her işi aynı anda halletmeye çalışıyordum. Bir yandan intikam için adamları bulmaya çalışırken bir yandan abime destek olup bebekle ilgileniyordum. Şu sıralar davalar dışında yeni bir dava istemiyordum. Zamanım kalmıyordu.
Başını omzuma yaslamış bebeğimizin gazını çıkartıyordum. Yavaşça sırtını ovalayıp pat patlarken sonunda gazı çıkınca bebeği kendimden ayırıp ona baktım. Küçücüktü ve ben onu yememek için kendimi zor tutuyordum.
Gözgöze geldiğimizde gülümsedim. O da küçük sesler çıkartarak güldüğünde gözleri ortadan kayboluyordu. Onu salondaki koltuğa yatırıp etrafına minderler koyduktan sonra onu uyutmak için yumuşak bir yastık isteyecektim.
Salonun dışına gelip "Esra!" dedim. Esra koşarak mutfaktan çıkıp "Buyrun efendim." dedi. "Bana bir yastık getirir misin?" Esra giderken arkamı dönüp bebeğin yanına döndüm. Tekrar kucağıma alıp bu sefer gezmeye başladım etrafta.
İsim kıymamıştık. Ben Serim'i bulunca beraber koymalarını istiyordum. Abim şu pek iyi değildi. Odadan çıkmıyor ben götürmedikçe odaya bırakılan yemekleri yemiyordu. Günde 8 saat bebekle oynuyor snra sessizliğe gömülüyordu.
Abim böyleyken benim intikam işini yürütmem daha kolay oluyordu. Hastaneye açtığım dava bütün haberlerde konuşulmuş ve tartışması bile yapılmıştı. Doktor dediğimiz ama doktır olmayan Atakan ise ona karşı açtığım dava karşısında afallasalarda savaşıyorlardı.
Yarın son kez dava yapılacaktı. Müebbet hapis ve tanzimat davası açtığım için ben kazanırsam altındaki dona kadar alacaktım. Babası olacak adam ile birlikte şu an cezaevinde yarını bekliyorlardı.
Esra'nın içeri girmesiyle düşüncelerim dağıldı. Elindeki yastığı bana verince alıp "Esra sende başörtü var mı? İnce olacak ama." dedim. Başını sallayınca getirmesini istemiştim. Halının üstüne oturup sırtımı koltuğa yasladım. Sonra yastığı yerleştirip bebeği yerleştirdim. Telefonuma indirdiğim müziklerden birini açıp bacaklarımı sallamaya başladım.
Bir süre sonra Esra yamalı bir eşarpla geldiğinde teşekkür edip eşarbı açtım. Bebeğin yüzüne örttüğüm de "Efendim niye bunu yapıyorsunuz?" diyen Esra ile "İzlediğim belgesellerde gördüm. Bebekler aydınlık zamanlarda böyle uyutulduğunda uyuması çabuk oluyor. Beşik var ama böyle daha rahat uyuduklarına dair şeyler okumuştum." dedim.
"Anladım efendim. Kolay gelsin." Esra gittikten sonra bebeğe baktım. Beni izliyordu. Ona gülümsediğimde hemen karşılığını almıştım. Gülümsemelere zaafı vardı bu bebeğin.
Bebek uyuduğunda onu dikkatlice kucağıma alıp uyanmaamsı için hafif sallayarak yukarı çıktım. Odasına girip onu beşiğine yatırdım. Uyanır gibi oldupunda beşiği biraz salladım.
Sonra odadan çıkıp sessizce kapıyı kapatıp kapının üstündeki bebek uyanık yazısını bebek uyuyora çevirdim.Bu Orkun'un fikriydi. Orkun şimdi Arkın'ın yanındaydı. Beraber Arkın'ın son kontrolüne gitmişlerdi. Abimin odasına girdiğimde camdan dışarıyı izlediğini gördüm. Uyuduğu ve bebekle oynadığı zamanlar haric hep bu koltukta oturup dışarıyı izliyordu.
"Abicim?" Abim sesimi duyunca başını çevirip bana döndü. "Nasılsın bugün?" Yanındaki koltuğa oturup ona baktım. "Her zamanki gibi." Elimi sıkarken abimin bu hallerini gördükçe daha da hırslanıyordum.
"Yemeğini yedin mi?" Başını sallayıp tekrar dışarıyı izlemeye başladı. Bu daha fazla konuşmak istemediğini gösteriyordu. Son kez ona bakıp odadan çıktım. Kendi odama girip bilgisayarımı açtım. Yarınki davaya iyi hazırlanmalıydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YETİM 2 (TAMAMLANDI)
Teen FictionArtık Olya Ateş ve Azad Ateş'in hikayesi sona erdi. Şimdi sırada Aymira Ateş ve Olaz Ateş'in hikayesi başlıyor.