Ateş beni kendisinden ayırıp gözlerimin içine baktı. "Ben yerine abin olsa daha iyi olur Aymira. Ben bir yere bağlı kalan biri değilim. Kafama estiğinde bu şehirden, belki bu ülkeden çekip gidebilirim." Başımı olumlu anlamda salladım. "Anladım." Ateş'in elinde hâlâ açık olan duş başlığını alıp ilk önce suyu kapatıp yerine astıktan sonra küvetten çıktım.
Islak kıyafetlerimin üzerine bornozumu giyip odaya geçtim. Dolaptan kıyafetlerimi alırken yeni alınmış olan okul formasına baktım. Kapı sesiyle bakışlarımı formadan çektim. Elime aldığım kıyafetleri yatağın üzerine attım.
Gözüm Ateş'e kaydı. Beni izliyordu. "Çıkarsan giyineceğim." dedim. Ateş bir şey demeden odadan çıktı. Hemen üzerimi değiştirip ıslak kıyafetleri banyodaki kirli sepetine attım.
Odaya geri geçip makyaj masamın önüne oturdum. Kalçama kadar gelen saçlarıma bir süre baktım. Tarağı elime alıp saçımı yavaşça taramaya başladım. Saçlarımı iki yandan önüme aldım. Makası alıp saçımı tutarak göğsümün üstünden kestim. Kestiğim saçlarımı yere attım.
Saçlarımı bir kere daha tarayıp ayağa kalktım. Odadan çıkıp aşağı indim. Salona girdiğimde abim bana baktı. Abim saçlarımı görünce "Aymira saçların.." dedi. "Ben kuaföre gideceğim." dedim. Abim ayağa kalkıp yanıma geldi.
"Seni ben götüreyim. Dışarda işim vardı." Başımı sallayıp önünden ilerledim. Hole geldiğimizde ayakkabımı giyip kapıyı açtım. Dışarı çıkacakken abim beni durdurdu. "Üstüne mont almayacak mısın?" Arkama dönüp ona baktım. "Niye alayım ki?" Abim askılıktan montumu alıp bana verdi. "Aymira kış ayına girdik neredeyse. Böyle incecik şeylerle nasıl çıkacaksın dışarı." Montu giyip önümü kapattım. Beraber dışarı çıktık. Kapıyı kapatıp yanıma geldi. Bahçe kapısından çıkıp arabaya bindik.
Kuaförün önünde durduğumuzda abim bana kredi kartını verdi. Arabadan inip kuaföre girdim. Kimsenin olmaması işime gelmişti. Beni bir sandalyeye oturtuklarında "Saçlarım omzumun altına kadar kısaltıp gri rengine boyayacağız." dedim. Hemen işe koyulduklarında bende camdan onları izliyordum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İşimiz bittiğinde paralarını ödeyip kuaförden çıktım. Kapıda bekleyen abimi görünce yanına gittim. Elini kaldırıp saçlarıma dokundu. "Saçlarını kestireceğini hiç düşünmezdim." Şokta gibiydi. "Biraz değişiklik iyi gelir diye düşündüm. Kötü mü olmuş?" Abim hemen başını iki yana salladı. "Hayır, yine çok güzelsin." dedi.
"Hadi gidelim." dedim. Abim saçlarımı bırakıp arabaya bindi. Bende binip kemerimi taktım. "Kemer." Abimi uyarmamla o da kemerini taktı. "Bugün abi kardeş günü yapalım mı?" Abime bakıp "Hm olabilir." dedim. Abim gülerek "O zaman bekle bizi lunapark!" diye bağırdı.
Lunaparka geldiğimizde arabayı park edip inmiştik. Abim kolunu omzuma atıp beni kendine çekti. Beni mutlu etmeye çalıştığının farkındaydım. O benim canımdı. O olmazsa ben olmazdım. Yalan olduğunu anlayacağını bilsemde gülümsedim.
