3. Bölüm : Paramparça

2.6K 232 14
                                    

(Yorum bırakmayı unutmayın 💉❤️)
Bölüm 3: Paramparça
"Belki bu hastanede geçirdiği zamanlar onun şansıydı*"

Danışmanın önüne geldiğimde kucağımdaki hasta genç kız uykuya dalmıştı. Onu sımsıkı tutarken danışmadaki Ceyda hızlıca yanıma geldi.

"Alp, ne oldu?" Bir dizime bir kucağımdaki kıza bakıp korkuyla sormuştu.

"Önemli bir şey yok, sen bu kızın oda numarasını söyleyebilir misin?"

Kucağımdaki kızın yüzüne uzaktan bakıp birisine benzetmiş gibi bir bakış atmıştı. Merakla yanıma gelip genç kıza yakından baktı.

"Aaa, bu Senem hocanın kızı Selin'in arabayla çarptığı kız!" Sessizce de olsa hızlı ve heyecanlı bir şekilde cümlesini kurmuş bense şaşkınlıkla ona bakıyordum.

"Selin mi? İyi de onun ehliyeti bile yok" Selin'i küçük yaştan beri tanırdım. İyi fakat hep macera arayışı içinde olan birisiydi. Senem hocanın ne kadar sinirlendiğini tahmin bile edemiyordum.

"Senem hoca bakımını falan her şeyini üstlendi." Dedi kucağımdaki kızı izlerken. "Bu arada..." Dediğinde kafamı kaldırıp ona baktım. Kollarımın arasında uyuyan kızı gösterdi "O kansermiş. 3. evrede."  Bir anda içimde oluşan bir huzursuzlukla tekrar genç kıza baktım. Onun ciddi bir hastalığı olduğundan emindim. Yine de bunu duymak beni anlamadığım bir derecede üzmüştü.

"Rahatsızlığı ne?" Diye sordum.

Omuz silkti "Bilmem, oda numarası 104  bu arada. Sende git bir pansuman yaptır" dedi ve bilgisayarın başına geçti.

Asansöre binip 7. Kata çıktık. Odasının önüne geldiğimde kapı kolunu dirseğimle açtım. İçeri girip onu yatağına yatırdım. İnanılmaz gür olan bal rengi saçlarını yüzünden çektim içimi bir tuhaf eden kokusuna kendimi kaptırmadan. İnce örtüsünü üstüne örtüp son bir kez onu kontrol ettim ve tam kapıdan çıktığım an korkulu bir çift gözle karşılaştım.

"Ah, Alp. Onu buldun mu?" Senem hoca hızlıca içeri girdi ve genç kızı yatağında görünce seslice derin bir şekilde nefes alıp elini boynunun altına koydu.

"Durumu kötüydü" dedim yanına giderek.

"Neredeydi?"

"Dosyaların olduğu odada." Korkuyla baktı ve kızın yanına gidip saçlarını okşadı. "Çok korktum"

"Selin mevzusunu bende duydum Senem abla" sinirli bir şekilde başını sallayıp ayağa kalktı. Yanıma geldi ve elini ceketinin cebine koyup başladı anlatmaya.

"Selin'den böyle bir hareket beklemiyordum. Evet kurallara karşı her zaman sağır davranır ama bu hareketi beni çileden çıkarttı. Bu kız da hastaneye gelince açıkçası ilk Selin'den şikayetçi olacak diye çok korkmuştum sırf şikayetçi olmasın diye bakımını üstlendim fakat bu kız hakkında biraz bilgi sahibi olunca bunu artık zorundalık hissederek değil isteyerek yapmaya karar verdim."

Sadece başımı sallayabildim ve tekrar genç kıza baktım.

"Kaçmaya meyilli" dedi Senem hoca.

"Bence ölmeye" dedim. "Ölmek istiyor. Sanırım geçmişte pek iyi şeyler yaşanmış da. Ayrıca ailesi gelmedi mi?"

"O küçükken ölmüşler" dedi Senem hoca. "Senin dizine ne oldu?" Diye ekledi bir anda fark edip.

"Önemli bir şey değil, ufak bir kaza" diye geçiştirdim.

Hüzünle genç kıza baktım. Asansörden inmeden önce söylediği söz geldi aklıma. Hayatı boyunca hiç mi mutlu olmamıştı? Gerçekten hayatı boyunca hiç mi şansı dönmemişti?

MİSK-İ AMBERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin