MİSK-İ AMBER

34. bölüm: 00.01

Biliyorum söylememe rağmen yorum bırakmıyorsunuz ama bu kez rica ediyorum, bu bölüm için yorumlarınızı çok merak ediyorum.

Bölüm 34: 00.01

"Hemen ameliyathaneye alıyoruz!" dedi Senem hoca belli hastalar için. Yaşlı bir adam ve genç bir kız alınacaktı ameliyathaneye.

Henüz bir gün önce nişanlanan bir genç kız alınacaktı o ameliyat masasına.

Hazırda bekleyen ameliyathaneye geçirilen hastaların ameliyatına girecek doktorlar seçildi.

Genç kızın ameliyatına Zerrin ve Oya hoca girecekti.

Zerrin Alp'i Bahar'ın Kerem'i de yaşlı adamın ameliyatına aldırdıktan sonra diğer uzmanları da seçip vakit kaybetmeden yapılan anestezinin ardından uyuyan hastayı ameliyat etmek için elini çabuk tuttu.

Dakikalar içinde hazırlanan cerrah ve doktorlar ameliyathaneye girdiler.

Belli başlı işlemlerden sonra asıl uzmanlık alanı olan beyin ile ilgilenen Zerrin kol ile ilgilenen doktorları sürekli kontrol ediyordu.

İşini büyük bir titizlikle yapan Zerrin yaşanan bu olay ile ilgili bilgi sahibi olmayan Oya'nın  "Nasıl olmuş bu kaza?" sorusuna karşılık cevap verdi.

"Arkadaşlarla buluşmak için çıkmışlar. Dönerken o arabanın freni boşaldığı için kaza meydana gelmiş."

Zerrin derin bir nefes alıp yakın arkadaş olduklarını bildiği Alp'e "Taner nasıl?" diye sorduğunda Alp çatık kaşlarıyla yanıtladı.

"Taner'e sakinleştirici verdik. Kazadan pek etkilenmedi ama Bahar'ın durumu onu yıktı adeta."

Genç adam hala kazanın şokunu yaşıyordu. Bir anda insanların hayatı nasıl da değişebiliyordu.

"Zerrin..." dedi Oya hoca kola son kez bakıp. Derin bir nefes alıp acı gerçeği meslektaşına söyledi. "Kol için artık bir şey yapamayız."

Herkesin yüzü düştüğünde Zerrin derin bir nefes alıp işine devam etti. Yeise kapılıp işini batırmak istemiyordu.

Hem şu an ameliyathadeki gibi o da farkındaydı. Şu an genç kızın kolundan daha önemli bir şey vardı. O da hayatıydı.

Cesaretinden taviz vermeyen Zerrin dik duruşuyla herkese güç veriyordu. Yalnız cesaret de her şeyi yoluna koymaya yetmezdi. Bazen şans insanın yanında olmayabiliyordu.

Genç bir doktorun "Hocam nabız düşüyor." cümlesini duyduğunda içinde bulunduğu durumun kritiği yapıp elini çabuk tuttu.

Alp ve diğer doktorlar Zerrin ve Oya hocanın kendilerine verdikleri talimatları hızla gerçekleştirirken adeta zamana meydan okuyor, Bahar'ı hayata döndürmek için ellerinden geleni yapıyorlardı.

Bir müddet sonra genç hemşirelerin uyarıları ile Zerrin daha da hızlandı.

Oya ile büyük bir işbirliği içinde olan Zerrin hasta monitörüne baktığında bir şeyler için geç kaldığını anladı ve keyifsizce mırıldandı.

"Olamaz..."

💉💉💉

"Üzme kendini. İkisi de sağlığına kavuşacak."

Genç kız hüzünle kafasını doktorunun göğsüne yaslayıp onu teselli etti.

Tüm gece boyunca nöbeti nasıl geçirdiğini bile anlamayan Alp genç çift için üzülüyordu. Sürekli Taner'in odasına gidip genç adamı kontrol ediyor, birilerinden olumlu bir haber bekliyordu.